18 entry daha
  • türkiye'de bu felsefeye göre hareket etmek imkansızdır, en azından şimdilik... böyle bir giriş yapmak istemezdim ama kendimizi kandırmaya gerek yok maalesef.

    bir ülkenin kültüründe, kolluk kuvvetlerine isyanın ''terör eylemi'' olarak algılanması varsa, o ülkede gerçek anlamda bir ''ultras'' hareketi olması pek söz konusu olamaz. bahsettiğim şey, eline silah alıp, polis kovalamak değil tabi.

    takım tutma kültürü de ayrı bir sıkıntı yaşatır bu felsefeye. insanlar genelde ''güçlü''den yana olma derdindedir bu topraklarda. kupa ve başarı odaklı takım tutanların,''ultras'' kurallarına pek yanaşacağını düşünmek saflık olur.

    bir detay daha vardır ki, işin tribün kısmının ne kadar sığ olduğunu gözümüze sokar. şimdi belki tepki verenler olabilir ama bu ülkede nasıl ki bazı siyasi partiler, gençleri partilerine çekebilmek için dernek benzeri yerler açıp, mafyavari tiplerin oluşmasına sebep oldularsa, işte türk tribünleri de bunun benzerini yaptı. ''tribüncü'' olanların çoğu takım desteklemekten çok, tribünündeki insanların ''gücü''nü hissetmek için gittiler. tribünlerin bestelerine, pankartlarına değil, o tribünlerin yaptıkları mevzulara sempati duydular. ''abi'', ''reis'', ''başkan'' gibi biat kültürü çağrıştıran sıfatlar ortaya çıktı.

    şimdi madde madde gidelim en iyisi;

    1) kulüpten her türlü yardım ve iletişimi reddetmeli. (bedava otobüs ve bedeva bilet övünç kaynağıdır)

    2) polisten yardım almamalı. polis düzeni sağlamalı, yardım etmemeli. ( rakibine vurulan coplardan sonra alkış yapılır)

    3) tribünlerde değişik gruplar olmasını desteklemeli. ( rant bölüneceğinden mütevellit, hemen tribünden atılır o gruplar)

    4) deplasmana kendi imkanlarıyla gitmeli. (bedava otobüs vazgeçilmezdir)

    5) diğer takımların ultraslarıyla birlikte tv kuruluşlarına karşı mücadele etmeli. (basınla içli-dışlıdır tribün liderleri. reklam güzel şey sonuçta)

    6) yapılan tüm sınırlamalara karşı gelmeli. eğer deplasmana gitmesi yasaklanıyorsa, oraya gidip rakip takım tarafında bilet alıp oturulmalı. (yasak yüzünden rakip taraftar gelemezse ''ararım sorarım'' çekmek ritüeldir)

    neyse, demem o ki, türk tribünlerinin gerçek anlamda ''ultras'' olabilmesi için çok zaman lazım. ben inanmıyorum böyle bir şey olacağına ama yine de umut kırmayalım.

    not: son bir, iki haftadır yaşananlar da göz önüne alınırsa, neden böyle düşündüğüm rahatlıkça anlaşılabilir.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap