• hayatınızda bişeyler kötü gittiinde hissedilen şey. ben gidiim bi süre, sonra herşey kendiliinden düzelince geri dönerim diye düşünür insan.
  • sevgiliniz sizden uzaktaysa yanına gitme isteği olarak tekerrür edebilir.
  • duygusallasildiginda da bu istek icinde olur bunye.daglar bayirlar,papatyali vadiler falan dusunulur.ama olmayacagi,o huzuru yakalamanin cok zor olacagi bilinir,bogaz dugumlenir.
  • hissedilen uzaklıkları göz ardı ederek; kendine gelme* dürtüsüyle uzaklardan medet ummaktır.
    kafası kesilen hayvanın kalkıp koşmaya başlamasından ne farkı varsa!
  • can yücel söyle diyor:

    "bugünlerde herkes gitmek istiyor.
    küçük bir sahil kasabasına,
    bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
    hayatından memnun olan yok.
    kiminle konuşsam aynı şey...
    herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
    öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
    bir kendisi.
    bu yeter zaten.
    ...."

    sonra 2004 yılında; almanya'da arto tuncboyaciyan konser veriyor. (post)-express dergisinde de onun soylesisi yayınlanıyor. soylesinin adı "yogurtlu sarımsaklı spagetti; herkes domates sevmek zorunda mı?" yıllar dinledigimiz adam sadece al bir de kelimeleriyle girsin gonlumuze...

    neyse işte.. soruyorlar:

    - bu aşkam çaldığınız ikinci şarkı çok hüzünlü ve dokunaklıydı. şarkının sözleri ne anlatıyor?
    [muhtemelen new apricot albumundeki don't go far away from yourself ten bahsediliyor]

    - kendim hakkında bir şarkıydı. olduğun şeyden, kimliğinden çok uzağa gitme diyordum. çünkü ben hayatımın bir döneminde çok uzağa gittim. bazen kendimizden çok uzaklaşıyoruz ve bu pek de iyi bir şey değil aslında. çok uzağa gitme diyorum sadece....

    çok uzağa gitme diyorum sadece...

    uzağa gitme diyorum sadece

    gitme diyorum sadece

    gitme diyorum

    gidiyorum...
  • bazı şarkıların bu isteği azdırma etkisi vardır.

    (bkz: my woman)
    (bkz: cold water)
  • kaçma isteğidir. bir türlü ait olunamayan, evdeymiş gibi hissedilemeyen evden uzaklaşma isteğidir. hayat diye etrafını saran karanlıktan kaçmak için çıkılan ışık arayışıdır. kavuşma isteğidir. uzakta bir yerde olduğunu bildiğin, bütün olabilmen için eksik kalan o son parçayı bulup tamamlanma çırpınışıdır. çağırır o parça seni, bir mıknatıs gibi çeker kendine doğru. ama zincirlenmişsen olduğun yerde, ruhun o çekimin etkisindeyken bedenin bağlıysa bir yerlere, gidemiyorsan bir türlü parçalanmaya başlarsın çırpındıkça, sonsuza dek yarım kalacağını bilerek.
  • zaman zaman hasıl olur kişinin bünyesinde. çekip gitmek ister uzaklara, yapar da. 'birkaç hafta hiç değilse' der. 'birkaç hafta uzaklaşayım'. bu sefer geri dönemez, geride kalanları düşünür. tekrar aynı şeyleri yaşamak zor gelir. biraz daha biraz daha diye oyalar kendini. ama sonuçta döneceği tek kürkçü dükkanı orasıdır, bunu da bilir. 'hadi' der, 'hadi tamamen gideyim. tası tarağı toplayıp gideyim, dönmeyeyim bir daha geri' der ama yapamaz. mümkün müdür her şeyi bırakıp gitmek? sahiden bunu yapabilenler var mıdır?
hesabın var mı? giriş yap