üzücü *
-
tatsız, can sıkıcı hatta sinir bozucu durumları tanımlarken kullanılabilen bir sıfat.
ayrıca şimdiye kadar hakkında nasıl olur da bir tanım yazılmamış olur dedirtmek gibi enteresan bir anlama daha gelmeye başlamıştır bu günden itibaren bu bünyede. -
çevrimiçi ama bana değil...
daha üzücü ne olabilir ki söylesene sözlük? -
herkes çok üzücü bense çok üzgünüm
-
üzülülen şeylere verilen ad.
-
travmalarım, hatalarım kadar üzücü değil. başka bir günümde belki öteki türlü derim. günahlarım travmalarım kadar yıkmadı.
ayrılık/boşanma hem üzücü hem sevindirici. başarıyla süren ilişkilerin de içinde örtülü ayrılık demleri oluyor. bu bakımdan, biten ilişkilerin bir taraflarında süren yanlar var. benim özel deneyimim, ben hiçbirinden tam ayrılmadım.
"insanlar olmaları gerektiği gibi olabilseler, baskı altına aldıkları günahlarını çocuklarına yansıtmak zorunda kalmazlardı. bunda büyük ve üzücü bir gerçek yatmaktadır; çünkü, işlenmemiş günahlar bağışlanamaz." carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş
(ilk giri tarihi: 21.4.2018)
(bkz: üzmek), üzme, üzen, üzüm, üzünç, üzüntü
(bkz: üzenbaz)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap