• galata köprüsü'nün talih kuşlarından biriydi uzun ömer.
    6 nümerolu adalar-yalova iskelesinin yanında piyango bileti satardı. 2.25m boyu, kocaman elleri, salapurya ayakları ile milletin sevgilisiydi. 4 şubat 1960 tarihinde öldü gitti.
  • hiçbir şeyden çekmedi boyundan çekmediği kadar. bugün yaşasa basketçi olurdu, o dönemde yaşadığından piyango biletinin alındığı en önemli adreslerden biri oldu. bilecikliymiş rahmetli. bu arada bir gün hastanelik olmuş da, boyuna göre yatak bulamamışlar. nereden nereye...
    (bkz: cüce simon)
  • --- spoiler ---

    akşam olunca ömer efendi gişesini kapar, köprü'nün merdivenlerini uzun, dalgın bir hülya aleminde çıkar. kendinden altmışar,yetmişer, seksener santim aşağıda insanların üstüne saffet dolu, hüsran dolu gözleriyle bakarak bir tramvay vatmanının yanında iki büklüm beşiktaş'taki evine döner. babasını yemeklerini yerler. sonra tahtadan yapılmış hususi karyolası kırıldığı için yerde hususi yapılmış şiltesine uzanır, gözlerini kapar, helal süt emmiş bir eş düşünür.
    --- spoiler ---
  • 2.25 boyu, 50 numara ayaklarıyla ünlüydü.

    http://www.resimekle.net/…10/01/image_82580217.jpeg
  • uzun ömer* 4 şubat 1960 tarihinde öldüğü vakit 38 yaşında idi . doğum tarihini tam olarak bilmesek de doğum yılı 1922'dir . 58 numara olan ayakkabıları galata köprüsü'nde uzun yıllar sergilenmiştir .
    ***

    merak edenler için kapsamlı bilgi http://m.haber11.net/haber.asp?id=8789 adresinde mevcuttur .
  • sıkıntıdan takvim yaprağının arkasını okurken bugün ölüm yıl dönümü olduğunu öğrendiğim şahıs. kendisi ikinci dünya savaşında ekmek karneyle dağıtılırken günlük 300 gram olan istihkakının kendisine yetmediği gerekçesiyle artırılması için istanbul valiliğine başvuruda bulunmuş. başvurunun kabul edilip edilmediğine dair bir bilgi bulamadım. kişisel tahminimce kabul edilmemiştir.

    bu cüssede (225 cm./160 kg.) birisi bugün yaşasaydı, birazcık teknik eğitimden* sonra euroleague'i rahatlıkla domine edebilirdi. yanlış zamanda yaşayıp ölmüş rahmetli. kendisini 61. ölüm yıl dönümünde vesileyle anmış olalım. restinpiis bilecikli uzun ömer
  • "akşam olunca ömer* efendi gişesini kapar, köprü'nün merdivenlerini uzun, dalgın bir hülya aleminde çıkar. kendinden altmışar, yetmişer, seksener santim aşağıda insanların üstüne saffet dolu, hüsran dolu gözleriyle bakarak bir tramvay vatmanının yanında iki büklüm beşiktaş'taki evine döner. babasının yemeklerini yerler. sonra tahtadan yapılmış hususi karyolası kırıldığı için yerde hususi yapılmış şiltesine uzanır, gözlerini kapar, helal süt emmiş bir eş düşünür." sait faik abasıyanık

    (bkz: zaro ağa/@ibisile)
  • o zamanın piyango satıcıları masal kahramanları gibi. hepsinin bir lakabı veya bir özelliği varmış.. (bkz: cüce simon) (bkz: tek kollu cemal) gibi.
    halk, fizyolojik özellikleri hayli farklı olan bu simalardan alınan biletlerin uğurlu olduğuna inanırdı.
    ayrıca dönemin ünlü sahne sanatçılardan olan naşit özcan da bir dönem şehzadebaşı'nda ünlü turan tiyatrosu civarında piyango (piyanko) bayiliği yapar.
    hazım körmükçü (dizilerde oynayanın dedesi) de beyoğlu'nda bu işe soyunur. ömrünün son demlerinde lodosçuluk yaparak geçinen mürüvvet sim de saray sineması içerisinde mürrüvet abla ismiyle bir piyango gişesi açar.
  • istanbul'a tedavi olup, ardından pehlivan olmak için gelmiştir. iş bulamayınca bir otelci ile anlaşmış ve bir dönem kendisi taksim meydanında meraklı insanlara sergilenmiştir. sonrasında da piyango bayisi olmuş ve ününe ün katmıştır.
hesabın var mı? giriş yap