• ili$ki mevduat mı ki vadesi olsun yaa?
  • vadesi dolmadan hesap kapatilmak istendiginde, beklenilenden azina razi olunmasinin gerekecegi iliskiler...
  • insan üstü çabaların meyvesi ilişki tipi.
  • çok zordur. ya hiç bitmesin ya da bitecekse hemen bitsin istersiniz. kırılmadan, bağlanmadan.. her geçen gün kendini daha çok adayıp, sonunda sırf vermiş olduklarınızın hatırına kopamadığınızda, ve biri bir gün boynunuza geçirdiği ilişkinin ipini düğümleyip altınızdaki tabureyi ittiğinde, ölecek gibi olduğunuzda, onca zaman dayandığınız her şey ayaklarınızın altından gittiğinde ve siz boşlukta, tutunmaya çalıştığınız ilişkiniz boynunuzu sıkarken tepindiğinizde, belki kurtulurum diye.. uzun sürmesi iyi gelmez.
    tabi öğrenir insan bir şeyler. her ilişki, her deneyim artıdır hayata karşı.
    yine de bitecek ilişkiler uzun sürmese daha iyi olur.. istersen hiç başlamasın demek bazen daha doğru bir seçimdir.
    ve hayır, hayat amerikan filmlerinde olduğu gibi değildir. sonunda arkadaş kalıp muhteşem bir başka ilişki çeşidine yelken açmazsınız. birbirinizin yeni ilişkilerine saygı duyup arkadaş olarak o insanı tekrar kabul etmeniz, eğer ederseniz, en az iki sene alır. zordur. çok zordur.
  • vade dolduğunda faiziyle birlikte geri alınabilecek ilişkiler.
    (bkz: döviz tevdiat hesabı)
  • (bkz: %100 faiz)
  • sevdiğim gene yurt dışında haftalardır. daha da vadesi var dönmesinin.
    bugün whassap'ta dedi ki
    "bu arada sporu baya yardirdim gene, çok hoşuna gidecek"*
    "aşkım ben seni her halinle seviyorum" dedim.
    "haa evet sen beni beynim için seviyodun dimi? eheh" dedi*

    valla yalan yok, aşırı seksiydi ve buna kapıldım ilk. ama bu yetmez. ne seksiler gördük, bi çift laf edince destursuz kalkıp gittik yanından.

    az önce bulduğum bi yazıyı yolladim ona. dedim ki "sen benim neşeli lokantamsın"

    --- spoiler ---

    aynı liseden mezun, 40’lı yaşlardaki arkadaş grubu akşam nerede yemek yiyeceklerini tartışıyorlarmış.

    sonunda “neşeli lokanta”da buluşmaya karar vermişler.

    gerekçeleri maria adlı garsonun mini etek giymesi ve bacaklarının çok güzel olmasıymış.

    10 yıl sonra, 50 yaşına geldiklerinde tekrar buluşmuşlar.

    buluşma öncesi aynı konuyu tartışmışlar ve yine “neşeli lokanta”da buluşmaya karar vermişler.

    bu defa gerekçe lokantanın yemeklerinin güzelliği ve zengin bir şarap yelpazesine sahip olmasıymış.

    10 yıl sonra, 60 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve yine “neşeli lokanta”yı seçmişler.

    bu seferki gerekçeleri lokantanın sessiz ve sakin olmasıymış.

    aradan bir 10 yıl daha geçmiş, 70 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve yine “neşeli lokanta” demişler…

    gerekçeleri ise lokantanın tekerlekli sandalyeler için asansörünün bulunmasıymış.

    bir 10 yıl daha geçmiş, 80 yaşına gelmişler artık. yine buluşup, gidecekleri lokantayı tartışmaya başlamışlar.

    içlerinden biri “neşeli lokanta” demiş.

    “harika…” demiş ötekiler. “burayı hiç görmedik. yeni bir yer… ne iyi!."
    --- spoiler ---

    "seni aklın kadar kalbin için de seviyorum. kendiyle ve dünyayla barışık bir adam olduğun için.
    neşen ve coşkun için. ıyi günü olduğu kadar, kötü günü de yaygarasizca paylaşabildiğin için.
    özgüvenin ve rahatlığın için. hoşgörünü ve sevgini, ilgini, vaktini ve her şeyini -elinde- her an vermeye hazır tuttuğun için seviyorum.
    beni bu dünyayla barıştırdığın için. bana sevgiyi ve vermeyi öğrettiğin için.
    beni anne yaptığın, bana eş olmayı öğrettiğin için.
    her 10 yılda bir seni sevmek ve seni seçmek için yeni sebeplerim olacak...

    sen benim iyi yolum, ruh eşim ve bu dünyadaki masalımsın." dedim...

    ...

    uzun vadeli ilişkilerin bence bi hayat seyri var ya.
    tıpkı bizim gibi... nasıl 20, 30, 40, 50... yaşlarında aslında bambaşka insanlar haline geliyorsak, ilişki de aynı öyle değişiyor.
    bi çift güzel bacak/etkileyici bicepsler yüzünden ya da ailelerin kararıyla, mesala görücü usulüyle filan başlayan bir ilişkinin altı; beraber geçirilen yıllar sonunda bambaşka birşeylerle doluyor.

    oradan çıkıyor belki ama çıktığı yerde kalmıyor ilişkiler. tıpkı bizim gibi büyüyor, serpiliyor, olgunlaşıyor.

    bu muazzam bir tatmin. yâni ben çok memnunum.
    birini kendini tanır gibi tanıyabilmek; onunla bu uzun yolculukta huzurlu, eğlenceli, guven veren bir yol arkadaşlığını sürdürebilmek bence bu dünyanın gerçek zenginliklerinden biri...

    ıyi ve uzun vadeli ilişkiler öylece ortaya çıkmazlar, onlar inşaa edilirler. kolay olduğunu söylemiyorum, illaki durması kalkması, koşması düşmesi oluyor...
    bazen dağılıyor inşaat, çöküyor. bazen de dayanıyor işte bi şekilde yıllara... dayandıkça da güçleniyor sanki üstelik..

    böyle bir inşaatta partner olduğum için kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum. emeği geçeni tebrik etmekle kalmayıp sulu sulu, pis pis öpücem saatlerce eve döndüğünde**
hesabın var mı? giriş yap