• esas olarak dirk pitt hayranlarına yönelik olan, daha önceki 15 dirk pitt macerası okunmamışsa sadece hikayenin ilginç gelebileceği ve etkileyiciliğinin yarısını kaybedecek olan kitap. ayrıca clive cusslerın konu bağlama yeteneğinde aştığını üstüne iyice bilimkurgusallaştığını gösteren, en iyi ilk 5 dirk pitt macerası listesine rahatlıkla girebilecek kitaptır... dirk pitt inde yaşının kemale erdiğini görüyoruz.
  • yönetmenliğini nicolas winding refn'in yaptığı bu sene de yapılacak olan filmekiminde gösterime girecek olan danimarka-ingiltere ortak yapımı epik bir viking filmi. başrolde bu rollere çok yakıştığını düşündüğüm mads mikkelsen oynamakta. ms 1000 yılında geçen filmde mads abimiz bir köle savaşçıyı canlandırıyor. fragmanından ve promo resimlerinden görüldüğü kadarıyla iyi bir filme benzemekte.
  • film başta, hıristiyanların gelerek paganları def etmesine sitem minvalinde bir yazıyla başlıyor ve insanı güzel bir film izleyeceğine dair umutlandırıyor. ama sonra noluyor? hiç bir şey. hiç replik ezberlemeden parayı cebe indiren başrol oyuncusunu çok kıskandım şahsen. sanata böyle bakılmaz tabii de bu filmde baktım. neye bakayım başka? manzaralar falan güzeldi de 'abi bu sanat filmi!' diyerek işin içinden sıyrılamazsınız.
  • 'viking filmi vöoooaaaaaargghh' diyerekten gidip elimize aldığımız film olmuştur. neydi abi bu film? ne oldu nasıl gelişti bir fikrim yok. film boyunca gördüğünüz tek şey boş boş bakan ya da uyuyan oyuncular, dinlediğiniz tek şey gergin ortam yaratan bir müzik. five minutes of heavendan sonra bunu izleyince insan yaşamdan tiksiniyor. konulu pornoların daha çok içeriğe sahip olduğuna eminim..
  • bilet almak için gittiğimde bu film için yer bulamamamı şimdi daha iyi anlıyorum. "3.5 liraya bilet bulduk film olsun gidelim hacı" mantığındaki insanlar doldurmuş salonu. konusundan, filmin içeriğinden haberdar olmadan filme gitmek tam anlamıyla bu olsa gerek, filme gidip gelip "valhalla ne ola ki?" diye düşünen insanlar mevcutmuş. yazık ya, gerçekten izlemek isteyenlerin önünü tıkadı bu şekilde filme gidenler.
  • iskandinav cehennemi temalı sanat filmi. the ultimate hybrit.

    iskandinav iklimini düşünün, kasvetli, karanlık, sisli, iç karartıcı, bunaltıcı, daimi bir sıkıntı hali, bu iklimde yaşayan insanların kafasındaki cehennem tasvirini düşünün.

    sora, sanat filmini düşünün, bitmeyen çekim planları, bitmeyen sahneler, açısı bile değişmeyen, dakikalarca süren, küçük bir sallantıya, harekete muhtaç planlar, orantısız müzik kullanımı, cinnet, buhran, semboller, sembolik buhranlar, metaforik cinnetler, iç sıkkınlığı, kasvet, bunalma hissi.

    şimdi bu ikisini mörc edin.

    artık, bu filmin ne kadar kötü bir bir film olduğunu anlama yolunda, bu uzun yolda, dünyanın geri kalanından bir adım daha öndesiniz.
  • konusu olsaymış daha güzel bir film olabilirmiş. küçük bir eksiklik; ama işte göze batıyor...
  • salona ilk girdiğimde, alt yazıları zor seçiyordum (ki balkondaydım) sonrasında bir baktım, rahat rahat okuyorum.. meğer salondan epey insan çıkmış, çıkmayanlar da yana yana kaykılıp uyur-izler moduna geçmişler... bir ben izliyorum pürdikkat... film kötü olsa bile, en azından o hatalardan ders çıkarmak maksatlı her filmi iyi-kötü ayırmadan izleyen sevgilimin bile bir ara başı düşmüş uyumuş... yahu peki bende mi bir bozukluk var? ben bu filmi çok sevdim arkadaş! bi kere daha olsun bi kere daha izlerim! görüntüler, sahneler nefisti resmen... kıt anlayışlı misyoner kılıklı rahip olsun, savaşçılar olsun, hele hele viking delisi abimiz olsun, saygı duydum...

    karanlık, pis, izbe zamanlar... o zamanlarda yaşayan zavallı insanlar.. bitmek bilmeyen yağmur, kar, sisler içinde, o doğayla ve havayla bütünleşmelerinden daha doğal ne olabilir?

    savaşçı "cehennem'den geldim" der çocuk vasıtasıyla. savaşçılar "nerdeyiz?" diye sorarlar yolculuk bitince. "cehennem'deyiz" der. vikinglerin cehennemi orası imiş meğer... kurbanlar bir bir verilir, cehennem kana doyar... paganlar kazanır, ama sonrasında, sonsuza dek kaybederler...

    rüya gibi, usul usul, adeta sıvı gibi akan bir film... şahane...
  • gayet güzel, olmuş bir filmdir. özellikle müzikleri atmosfer yaratma başarısı ve paganlığa övgüyle sagalardan bir yar gibidir bizlere. bir kere öyle betmen severim, fast and furious bir şahsiyetim diyerek giden zaten hata etmiş, biletini baştan yırtaymış. arkasındaki evrenselliği kavramak için de, accuk sabretmek gerekir. söyleyeceklerim bu kadar.
  • --- spoiler ---

    neden oneeye gibi brutalitesine hayran olacağımız bir karakteri bize sunduktan sonra bu karakterin devam filmlerinin olmayacağına yönelik bir sonla bittiğini anlamadığım filmdir.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap