• onuncu nesil sabirtasi yazar. sözlüğümüze hoş gelmiş sevgili öğretmenim.
  • 10 yıl evvel zoraki dahil olduğum mesleki bir çalışma grubundaki 5 erkekten biriydi bu adam. diğerlerini de çok iyi anımsıyorum ama iki fireden sonra birkaç ay sonra sadece valreh denen adam, ben ve bir de eğlenceli, uyumlu bir arkadaş kalmıştık 15 kadının arasında. istanbul'un beni günün ilk saatlerinde tükettiği zamanlardı. iki haftada bir gün (mecburen) katıldığım bu çalışmalar daha sonra teneffüs boşluklarım olacak, hayatımı kurtaracaktı. işin kötü tarafı bu insanların birçoğu benden birkaç yıl tecrübeliydi ve birbirlerini tanıyorlardı. afedersiniz ama ben sik gibi kalıyordum bu muhabbet kalabalığının ortasında. kızlarla muhabbeti iyi olan, ortamlarına çabuk girebilen her adam gibi ben de benden önce bu gruba dahil olup çalışma çıkışlarında onlarla muhabbet eden bu sarı adamdan başta kıllandım. hiç yanından ayırmadığı büyükçe çantasından bir kitap çıkartıp bir meslektaşla muhabbete başladığı güne kadar. kitap, a wizard of earthsea, muhabbet haliyle ursula k le guin üzerineydi. sonra muhabbet etmeye başladık. aynı dili konuşuyorduk. ama askerlik için istanbul'dan ayrılmam gerekti. arada telefonlaştık.

    16 ay sonra yine istanbul'daydım. askerlik sonrası grupta yenilerin sayısı artmıştı. valreh beyle çalışma öncesi kucaklaştık ve yerlerimizi aldık. ikimiz için de tuhaftan öte, saçma sapan günlerdi. kabus, kara film arası bir kış geçirdik. o kışa dair anımsadıklerım: kötü viskiler, güzel müzikler, güzel kitaplar, beyoğlunda amaçsız gece yürüyüşleri, şık mekanlarda başlayıp leş mekanlarda bitirilen geceler, kötü viskiler, güzel müzikler, mutsuzluktan kan kaybetmek, bilim-kurgu kitapları, fantastik kitaplar, bu kış nasıl biter düşünceleri, şehri terketme hayalleri, izmir özlemi, ontolojik kaygılar, ekonomik kaygılar, ortaköy-taksim yürüyüşleri, eminönü-beyoğlu turları, kötü viskiler, mütemadiyen sakata gelme durumları, işe geç kalmalar, bacağa atılan dikişler, insomnia, baharın gelmesiyle erguvanlarla birlikte ferahlamak, ada vapurunda kritik bir konuşma, ataköyde yürüyüşler, tavanı işlemeli koca bir salon, filmler, güzel müzikler.

    10 yıllık bir macera bizimkisi. ödünç alıp geri verilmemiş kitaplar, bitmeyecek muhabbetler ve sarsılmayacak bir güven eşliğinde aynı kitabın kahramanlarıyız aslında. kısa zaman önce hayatına katılmış minik masal perisiyle kendi öyküsünde yürümeye devam ederken, mesafelere rağmen bana iyi gelmeye devam ediyor bu hayatın köşe başlarında karşıma çıkmış güzel insan.
  • opera kullanıcısı yardımsever insan.
  • bula bula bi karaktersizi bulmuştu. denk geldiği hıyarın yavşaklığı da cabası.
hesabın var mı? giriş yap