• sabetay sevi'yi mehmet aziz olarak müslüman yapan 4.mehmet'in şeyhülislamı.bir boğaz semti olan vaniköy'ün adı eskiden bu semtin tamamının sahibi olan vani efendiden gelmektedir.
  • (bkz: vaniköy)
  • ilk evvel melami daha sonra mevlevi son iş olarak da bektaşi tarikatını ekarte ederek kadızadeli tarikatını tek güç haline getirmiştir devlet-i aliye içinde. işbu yobaz ulema bilhassa da mevlevi tarikatı ile uğraşmıştır. hatta bi' dönem mevlevi ayinlerini yasaklattırmış. zira köprülü gibi devlet adamları ile sıkı ilişkileri oluyor.
  • şayet başarıya ulaşsaydı muhtemelen modern anlamdaki ilk türk milliyetçisi diyebileceğimiz kişi olacaktı. kadızadeliler hareketinin son lideridir. kadızadeliler, protestanlıkla aşağı yukarı aynı dönemde ortaya çıkıp dinle ilgili benzer bir anlayışı savunmuşlardı. max weber'in meşhur tezi uyarınca protestanlığı kapitalizmin ve marx'ın meşhur tezi uyarınca da kapitalizmi milliyetçiliğin var edicisi olduğu kabullerine dayanarak söylüyorum bunu.

    vani mehmet efendi'nin ve tüm kadızadelilerin islam pürizmi çerçevesinde yapmaya çalıştıkları şeyin marksist okuması bu adamların geleneksel toplumun mülk sahiplerine hücum ettikleridir. yani ahaliyi galeyana getirip mevlevi, halveti, melami tekkelerine saldırtan bu adamlar eğer başarılı olsalardı atatürk'ün dört yüzyıl sonra yaptığı şeye gerek kalmayacaktı. osmanlı türk toplumu çoktan şehirli pazar erbabının hakim olduğu bir toplum olacaktı.

    milliyetçiliğe dönersek adamın erken dönem milliyetçi hislerle yazdığını inkar etmek kolay değil. ünlü tefsirinde zülkarneyn'in oğuz han olduğunu söyleyen biri. ayrıca yanlışım varsa düzeltin. divan-ı lügat'it türk'ün eldeki tek nüshasının kaynağı kendisinin kitaplığıdır.
  • ali fuat bilkan'ın fakihlerin ve sofuların kavgası adlı çalışmasında arnavutları müslümanlaştıranın kendisi olduğu yönünde bir iddia var. hatta yazar sabetay sevi'yi arnavutluk ülgün'e sürgün edilmesinde bile onun parmağı olduğu ve bunu sevi'nin bir islam misyoneri olarak kullanılabileceği düşüncesinden kaynaklandığını söylüyor. yazarın konuyla ilgili verdiği bilgi bu kadar. benim iki cümlede anlattığımı 3-4 cümlede anlatmış.

    ben iddianın ciddiyetle ele alınması gerektiğini düşünüyorum. vani mehmet efendi tüm refleksleriyle oluşum halindeki bir milliyetçiliği güdüyormuş gibi gözüküyor. milliyetçiliğin esası bir x etnik unsurun politik hakimiyetinden ziyade toplumun birbirinden din saikiyle ayrışmış cemaatlerden değil aynı değerleri taşıyan tek bir cemiyetten oluştuğu/oluşması gerektiği iddiasıdır. bu türkiye özelinde türklük olur doğal olarak. milliyetçi refleks toplumu her ne şekilde olursa olsun bütünleştirmeyi amaçlar. osmanlı döneminde arkaik bir milliyetçiyseniz bu öncelikle herkesi müslüman etmek demektir. bu batıda da böyle olmuştu. ingiliz devrimcilerinin asıl amacı ingiltere'yi protestanlaştırmaktı. bu amaçla bugün milliyetçi psikolojiyle pek bağdaşmayacak olan kendi katolik krallarına isyan edip yabancı bir kralı ülkelerine davet etmeye kadar götürmüşlerdi işi. ama sonunda ingiltere dünyanın ilk ulus-devleti oldu.

    ne diyorduk? vani mehmet efendi arnavutları müslümanlaştıran kişi olabilir ve kaynağım olan yerde ima yollu bile değinilmemesine rağmen acaba kuzey kafkasya üzerinde de durmuş mudur? zira çerkesler ve diğer halkların da müslümanlaşması çok yakın zamanlara tekabül eder. hatta vani efendi'den bile sonraki zamanlara. ancak belki vani efendi'nin giriştiği çabalar kafkasya'da geç sonuç vermiş olabilir.

    sonuç itibariyle kadızadeliler hareketi doktriner yönlerine bakılınca süzme yobazlardan oluşsa da iktisadi ve sosyolojik yönleriyle müthiş bir hikaye. bu hikaye bugüne kadar layıkıyla yazılmadı.

    ilginç başka bir bilgi türk edebiyatçıları arasında konuya eğilen ilk isim de hüseyin nihal atsız'dır. atsız zamanın behrinde oturmuş birgili mehmet efendi bibliyografyası** diye bir eser yayınlamış. eser adı üstünde bir bibliyografya yani birgivi mehmet efendi'ye ait eserlerin adı, konusu ve nerede korunduklarına dair bir listeden ibaret. zaten birgivi mehmet efendi'yle vani mehmet efendi farklı kişiler. birgivi kadızadelilerin ideolojik kökenini oluşturan onlardan yüzyıl kadar önce yaşamış bir medrese bilgini. milliyetçilikle izah edilebilecek herhangi bir uğraşı da yok zaten. atsız bibliyografya'da kadızadelilerin milliyetçiliği meselesine de değinmiyor ama acaba kan mı çekmişti?*
  • yakın bir zamanda, selenge yayınevi tarafından "arais-ül kuran" adlı eseri günümüz türkçesiyle yayınlanacaktır.dr.ahsen batur çevirisi ile...
  • vaniköy'e adını veren zat. vani lakabı vanlı olması nedeniyledir.
  • vaniköy adı 17. yüzyılda yaşamış sofu bir müslüman olan vani mehmet efendi'den geliyor. vani yani, yanni gibi bir isme benziyor, ama aslı varsa vanlı demekmiş. o zaman aslı vânî oluyor.
  • bu zatın istanbul’a gelişi ve yükselişi ilginçtir. köprülü fazıl ahmet paşa 1650’ler sonunda erzurum valisiyken lala mustafa paşa camii vaizi olan bu zattan etkilenir. 1661’de babası köprülü mehmet paşa vefat edince istanbul’a döner ve sonrasında vani efendi’yi de payitahta çağırır. başkente sadrazam himayesiyle giriş yapan vani efendi genç 4. mehmet’in de hayatında önemli bir rol oynamakta zorlanmaz.

    ismi van doğumlu olmasından dolayı vani’dir. bu bilgiyi bilmeyen herhangi birisi vaniköy’den geçerken, ismin kaynağının anlamsızlığı üzerine kısa bir süre düşünür. vani efendi yönetim kademesinde ve padişah üzerinde etkisini artırdıkça artırır ve 2. viyana kuşatması’nın en önemli propagandistlerinden birisi olur. haliyle kuşatma başarısız olunca harcanır ve kendisine padişah tarafından bahşedilen boğaz yamacındaki arazisine gönderilir. buraya yerleşir ve çeşitli imar faaliyetlerinde bulunur.burası o dönemde papaz bahçesi olarak bilinse de sonradan vaniköy adını alır. ama vani efendi ömrünü vaniköy’de değil bursa kestel’de tamamlamıştır.
  • sufiler tarafından "vani cani" olarak bilinen vani mehmet efendi, dördüncü mehmet döneminde yaşanan islamlaştırma akımının en etkili isimlerinden biri. erzurum'da sıradan bir vaizken, erzurum valisi fazıl ahmet paşa ile kankalık kurup paşanın 15 yıl gibi çok uzun sürecek sadrazamlığında istanbul'a gelmiş ve kısa sürede padişahın sadece vaizi olmakla kalmayıp manevi rehberi ve sırdaşı olmuş. padişahla yakınlığının derecesini anlamak için 1666'da dördüncü mehmet'in vani mehmet efendi'nin evini ziyaret ettiğini söylemek kafîdir sanırım ama şunları da ekleyeyim: başta 1673-74 yıllarındaki lehistan seferi olmak üzere pek çok seferinde ve de 1672'de istanbul'dan edirne'ye seyahati gibi pek çok seyahat padişaha eşlik eden kişi ta kendisidir. dahası, kandiye kuşatması sırasında (29 ocak 1666) osmanlı ordusu için dimetoka'da namaz kıldıran ve sultanın otağında minbere çıkan da yine kendisidir. valide sultanın yaptırdığı eminönü'ndeki yeni cami'de ilk vaazı veren kişi de kendisidir. böylece padişah, sadrazam ve valide sultan gibi imparatorluğun en tepesindeki karar alıcıların hepsiyle arası olan tek kişidir.

    peki böylesi kudretli bir vaize sufiler neden cani yakıştırması yapmıştır. çünkü vani efendi, katı şeriatçı ve sünni islamcı tutumuyla bilinen kadizâdelilerin lideri olup bektaşiler ile halvetilerin ve de hristiyanlar ile yahudilerin etkilerini bastırmak için elinden geleni ardına koymamış: alkol, meyhane, müzik, dans gibi hayatı güzelleştiren, renklendiren her şeye düşman kesilmiş bu adam. 1660 yangınından sonra kilise ve sinagogların mülklerine el konulmasının arkasındaki isim de yine kendisi.
hesabın var mı? giriş yap