*

  • androjen kitap.
    hem erkek kitabı hem kadın kitabı. hani neredeyse hermafrodit denebilir; ama o denli keskin değil.

    savaşı, insanların içlerindeki ve içinde kaldıkları savaşı, yoksunluğu -yoksulluğu değil yoksunluğu- bir kadının ve bir erkeğin gözünden, içinden, dilinden geçiren...

    bu kadın ve erkeğin kimi zaman farklılaşan kimi zaman aynılaşan ruh halleriyle, savaş sonrası insanlık halleri anlatısını aynı zamanda müthiş bir erkek-kadın diyaloğuna, konuşulmadan gerçekleştirilen o enfes diyaloğa dönüştüren has yazardan...
  • şu sıralar bana şahane bir kitap öner deseler, listenin başına koyarım, o derece iyi. ama,

    --- spoiler ---
    sonunda fred'in kaete'yi yepyeni bir insan olarak görmesi manasızdı. fred zaten kaete'yi seviyordu, ona olan aşkı azalmamıştı, sadece koşullar nedeniyle ondan ve çocuklarından uzaktaydı.

    otelde geçirdikleri gece sonunda fred'e yabancılaşan kaete'ydi, "nasıl bu adamla evlenmişim" cümlesini kuran da. illa ki umutlu bir son olacaktı, kaete fred'i bambaşka bir insan olarak görmeliydi.

    --- spoiler ---
  • alm. "ve tek kelime söylemedi"
  • yalnız bir yetişkinken çocuğun olsa da olmasa da, eşin yanında olsa da olmasa da, savaşın ortasında kalmış olsan da, umutsuzluk yakana yapışsa da kadın olmanın, birey olmanın, insan kalmanın en güzel örneklerinden birini anlatır. kaete konuşurken roman daha bir içine çeker insanı. olduğu gibidir. olması gerekenin olduğunu bilir gibidir. savaşının ortasında dinlediği şarkı şöyledir:

    "dey nailed him to cross, nailed him to cross / and he never said a mumbling word"
  • kimse de dememiş.

    heinrich böll'ün nefis bir eseridir.
  • heinrich böll'ün, okuduğum ilk ve şimdilik tek kitabı. aradan zaman geçti tabii, her şeyi hatırlamıyorum; ama unutmadığım birkaç şey var hakkında.

    kaete'nin uğraşları vardı bu kitapta. yoksulluk içinde, fred de yokken, çocuklarıyla birlikte yaşamaya çalışması vardı. evliliğin nasıl bir şey olabileceği vardı.

    kaete ve çocukların yaşadığı kiralık oda, çocukların, çocuk değillermiş gibi hiç ses çıkarmadan oyun oynadığı koridor, yağmur altında pis sosislilerin satıldığı araba, fred'in sürekli içtiği içkiler, savaş sonrası almanya sokakları, büfedeki aptal çocuk, fred ve kaete'nin buluştukları otel... hepsi bir bir canlanmıştı gözümde. böll, insanı o kadar çekebiliyordu kitabın içine.

    karı koca, otelde buluşmaya doğru yaklaştıkça hikaye daha da hızlanmıştı sanki, daha hızlı okumaya başlamıştım.
  • umudun kaybolduğu, kayıp yaşamların bürümüş olduğu xx. yüzyılın tam ortasından bir kesit görmek isteyenler için gerçeğin apaçık sergilendiği bir öykü.
    ve o hiç bir şey demedi bir değerlendirme yazısı
  • heinrich böll'ün kaleme aldığı, anlatımıyla insanı ıssız sokaklara, sakin kafelere, loş ışıklı evlere götüren kitap.

    can yayınları'nın çıkardığı kitabı behçet necatigil çevirmiştir. böll'ün anlatımını olabildiğince kırmadan, bozmadan aktarabilmesi müthiş. kitabın konusu, savaştan çıkan bir ailenin nasıl zorluklar çektiğidir.
  • behçet necatigil çevirisi muazzamdır. savaş sonrası hayatı en iyi anlatan roman olabilir. fikrimce eseri bu derece güzel yapan, betimleme ustalığı ve belli bir alana mahsus madde ve cisimlerin ustalıkla hikaye örgüsü içinde tanımlanması ve çevre-karakter betimlemesi ile eş zamanlı olarak hikayenin gelişmesidir.

    romanın başında eşine para göndermek için bankaya giden umutsuz vaka fred, veznedar'dan banknotları ister, aldığı paraları zarfın içine yerleştirip zamk ile yapıştırır, ardından parayı gişeye geri teslim eder. bu görevi rutin bir biçimde, şartlandığı bir ödev duygusuyla, ne yaptığını tam olarak anlamadan yerine getirir.

    fred, bir süre bankanın içinde zaman harcarken okur olarak siz de ilk satırlardan itibaren atmosferin içine dahil olursunuz. bankanın havasızlığı ve bakımsızlığı öyle belirgindir ki olabildiğine hızlı bir biçimde o yıkım halindeki kente adım atarsınız. fred bankadan çıktığında ise şehir harap ve yıkık görüntüsü ile sizi karşılar. bakımsız kentin betimlemesi ile birlikte savaşı kaybetmiş o almanlardan herhangi biri olur çıkarsınız kısa sürede.
hesabın var mı? giriş yap