• komik bir talep. insanların ne yemeyip ne yiyeceği hakkında ahkam kesinlerin ilgisini çeker.
  • yalana gel. bir vegan kimseye vegan ol demezdi. bizdekini gectim, bati toplumunda bir vegan icin bile insanlarin gozlerini daha fazla acmasi, yedigi et ve et urunune dikkat etmesi onun icin yeterliydi.

    politik anlamda geri toplumlarda veganlik zor yayilir, ileri toplumlarda daha kolay yayilir.
    sebepleri: ileri toplumlarda fikirler insanlar rafinedir, cok cabuk ayrisirlar. geri toplumlar yeni fikri hemen anlayamadigi icin kapalidir, insanlar daha az yontulmustur yani sivri degil, yuvarlak hatlidirlar.

    bu durumda bati toplumunu fikir anlaminda veganlastirmak daha kolaydir ancak oradaki vegan bile onlara vegan ol diyemez cunku olamayacaklarini bilir. ancak o insanlar daha duyarlidir. vegan duyarli olun deyince evet duyarli olurlar gercekten de.
    bu acidan bakinca bunlarin isi anadolu kirsalinda yasayan himmet agadan zordur cunku himmet aga yine dogal besinler yemekte, etini de buyuk ihtimal bir endustri icinden degil kendi ya da komusunun yetistirdigi hayvandan elde ediyordur. bu bir veganin istedigi sey zaten.

    sonucta veganin demeye calistigi sey "dikkatli olun". et tuketecekseniz arkasinda fazla sanayi izi olmasin, cok derin bir endustriden geliyor olmasin, hemen oraciktan dogal olsun der. cunku daha fazlasini yapamaz, yapsa bile bu sefer karsisina et tuketmeyi dogrulayan ergumanlar girer. bir vegan buraya kadar geldiyse zaten isini yapmis demektir. dunya nufusu azalmaya baslamis, en azindan artmiyor demektir.
  • milleti proteinsizlikten gerizekalıya ulaştırmayı hedefleyen slogan.
  • dünyadaki en itici slogan. gerçekten vegan agresifliği diye bir şey var; veganların büyük çoğunluğu agresif, tahammülsüz, nefret dolu tipler. hayvanlara veya doğaya olan duyarlılığının altında her zaman başka negatif duygular oluyor. halbuki bir veganın diğer özellikleriyle pozitif, dengeli, huzurlu bir imaj yaratması gerekir; şayet diğer insanlarda bir soru işareti oluşturup veganlığı öğretecekse.

    'vegan ol' da veganların çizdiği agresif imajın en belirgin örneği. hayata karşı o kadar sevgi dolularki çok hazzetmedikleri insan türüne bir emir cümlesiyle direktifler vermeyi, onları 'aydınlatmak' için doğru bir yol olduğunu sanıyorlar. böyle bir şey olabilir mi?

    böyle bir şey olabilir mi? lütfen şunu duvarlara yazan arkadaşlar, sorun kendinize, olmaz mı?

    diğer 'farkındalık' yaratmak isteyen paylaşımlarının da bundan farkı yok aslında. sosyal medyada meme'ler, capslerle kafa açmak isterken kullandıkları üslup tamamen ayrıştırmacı, karşısındaki aşağılayan ve küçümseyen. şayet etobur biri olsam sadece vegan küstahlığı yüzünden 'vegan' fikrinden uzaklaşırdım.

    elbette, doğayla içiçe yaşayan, neşeli, dünyanın bir parçası olduğunu kabul eden süpersonik vegan dostlarımız da olabilir. ancak meydanı 'kaba' ve 'küstah' olanlara bırakınca veganlığın tanıtımında büyük bir delik açılıyor.

    genel olarak veganları anlayışsız tipler olarak gördüğümü de söylemeliyim. genel olarak diğer türlere gösterdikleri anlayışı insanlığa gösteremiyorlar.

    sadece şu sloganı yazmayın artık demek istiyorum. mesela ''vegan?'' ne kadar temiz. ne kadar tatlış. ''vegan ol'' bunun yanında kral joffrey . ''vegan?'' ise tyrion lannister.
  • gülce özen gürkan'ın yeni şarkısının adıdır. şuradan dinleyebilirsiniz.

    --- spoiler ---

    sözleri:

    ben bir ineğim ineğim ineğim
    atalarım özgürmüş ben köleyim köleyim
    çitlerin ardını görmekti dileğim dileğim
    hayatım yok, daha yaşamadım ki öleyim
    ama neden ben? neden geldim dünyaya?
    varlığımın anlamı bir damağın altında
    bedenim mülk yaşamım mülk cinayetim doğmadan planlı
    adalet yok bana hiç yok haklarım başkasının hakkı
    sebebim sensin! bedenimi yersin!
    tenimi giyersin!
    istesen dur dersin!
    vegan ol, umrundaysa adalet vegan ol
    vegan ol, haklarımı teslim et vegan ol
    vegan ol, daha azı bana hep şiddet vegan ol
    vegan ol, vicdanını tercih et vegan ol
    --- spoiler ---
  • iyi diyorsunuz hoş diyorsunuz da nasıl olacağımızı kimse demiyor. bir kaç aydır uğraşıyorum vegan olmaya ama beceremiyorum.
    kırmızı etle zaten aram yoktu ama şöyle. ineği, kuzuyu çok sevdiğimden yemek istemezdim etini. tavuk girince işin içine hiç de öyle gelmıyordu. tavuk diyince aklıma bembeyaz göğüs eti, şöyle hardallı mayonezli bi sos falan gelıyor hala.
    yumurta...
    yumurtaya ne kadar zorlasam da kendimi -tavuk reglisi- diye bakmaya, olmadı. şahane bir otlu acılı omletin yerini bişi dolduramıyor ki!

    gelelim türkiye şartlarında nasıl vegan olucaz? tofu, soya peyniri eti bilmemnesi yicem dersen aylık yıyecek masrafın yıllık masrafına denk oluyor. soya sütü yok hindistan cevizi sütü falan zaten bunlar adım başı bulunan ürünler değil. meyve sevemedim sevemıyorum yani şimdi alternetifsiz sebze, meyve, baklagil, kuruyemiş....

    çok zorlanıyorum bunun bir kolayı olmalı nasıl nefret etmeli buz gibi soğuk sütü kafaya dikmekten, peynirli omletten, ayrandan canımın içi şekerli yoğurttan! s.o.s....

    not: evet o semineri izledim. evet hayvanlar neler çekiyor gagası kesılıyor, yavrusundan ayrılıyor filan da filan.. gerçekten üzülüyorum valla bak! ama... işte... elimde değil hala seviyorum.
hesabın var mı? giriş yap