• bağlaç: ama. *
  • oldukça hatalı bulduğum gereksiz bir birleştirmeye kurban gitmiş kelime.

    bu kelimeyi daha doğrusu bu iki kelimeyi birleştirmek; ve ve fakatı, ve ve ayrıcayı, ve ve galibayı vs. birleştirmek gibi akılsızca ve absürt bir hareket.

    zaten elimde mevcut bulunan tdk yayınlarının yazım kılavuzunun 'v' bölümünde böyle bir kelime kaydedilmemiş... hangi aklı evvel bunu güncel sözlüğe 'velakin' şeklinde birleşik geçirmiş merak konusu.
  • amma ve lakin yani amma velakin ya da velakin, "bununla birlikte" demektir. türlü teoriler üretmeden önce biraz dilin mantığına güvenmek gerekir, böyle ifadeler biri istediği için çıkmıyorsa şayet.
  • bir dönem istanbul'da yayımlanmış yeraltı dergisi.
  • ölüm bir yıldırım çarpması, titredi, titredi, ölecekti*, kavrulmuş, çarpılmış olarak sağ durdu. artık bundan sonra kıllı büyücü. ikinci yaşam* dönüşümü. artık olandan/kendinden eminse yapar, her şey arkada kalabilir. veya karşısında. gezerken birden omzunda rütbe yıldızları artmış, komutaya gelmiş, samuray olmuş, her an bir orduya tek başına yalınkılıç dalabilir. anladığı, kimse göründüğü gibi değil. velakin o beyin okur* hale gelmiş, ki pek mutlu etmiyor. omzunda ciniyle avare savaş büyücüsü. en ufak ipuçları zınk yakalamasına yetiyor.

    tamam, ayşegül çok güzel bir isim ve neredeyse tüm ayşegül tanıdıklarım gayet güzel, hoş insanlar. velakin çocukluğumda bir gülayşe tanıdım ki, dişiliğin, albeninin kısa yoldan tanımı gibi gelirdi. nasılsa ve nasıl bakıyorsam?

    (bkz: ölüme yakın deneyim)
    (bkz: ve fakat)
    (bkz: evet ama)
    (bkz: ama/@ibisile)
    (bkz: amma), amma velakin, emme
hesabın var mı? giriş yap