• 1994'ten beri berlinde avukatlık yapan ferdinand von schirach isimli avukatın anılarını içeren kitap.

    kitabın tanıtım yazısı:

    "tanınmış, iyi kalpli bir doktor kırk yıllık karısını baltayla öldürüyor, cesedi parçalayıp polisi arıyor. itirafı da cezası kadar sıradışı.
    bir adam banka soyuyor. kulağa ne kadar garip gelse de, “haklı” sebepleri var.
    genç bir kadın kardeşini öldürüyor. sevgisinden...
    inanılmaz ama gerçek hikayeler...
    ferdinand von schirach bir savunma avukatı. akıl almaz olan onun için sıradan bir durum. schirach, yasalarla yolu kesişen suçsuzları savunduğu gibi, ağır suçluları da savunuyor.
    ve işte burada, o insanların hikayelerini anlatıyor."

    - bu tür kitapların ülkemiz açısından da çoğalmasını diliyorum. mesleği yıllarca icra etmiş, yüzlerce insanın sorunlarına koşturmuş, bu kutsal savunma mesleğinin yıllar içinde geçirdiği evrimi görmüş bu tecrübeli kişilerin anılarını paylaşmaları şüphesiz ki mesleğin veya okulun daha başında olan hukukçuları yahut hukukçu adaylarını bilgilendirecek ve tecrübe aktarımını sağlayacak, hukukumuzun gayri resmi bir tarihi niteliğinde önemli belgeler olacaktır.

    (bkz: bir savcının anıları)
    (bkz: bir ceza avukatının anıları)
  • müvekkil bilgilerinin gizliliği ilkesi diye birşey olduğunu, böylesi bir kitabın bu ilkeyi tamamen ihlal edeceğini, hikayesini anlattığı tüm müvekkillerinden izin alması gerektiğini düşündüm.
    tüm bu sebeplerden, türkiyede yazılması zor türden bir kitap olurdu heralde, benim çıkarım ne olacak derler derhal hikaye kahramanları, sonra sürün dur -cüppesiz- duruşmalarda.
  • schirach'ın anlattığı her olayda sağlam ve ilgi çekici bir dramatik yapı var. hikayeleri anlatırken olay örgüsünü merak ve heyecan uyandıracak bir şekilde düzenlemiş ve bana kalırsa bunu çok ustaca yapmış.

    kitap almanya'da 600.000'in üzerinde satmış, bunda sosyolojik nedenler de yatıyordur mutlaka, ama kitabın popüler kültürün hemen içine alabileceği bir yapısı var. bu anlatılan öykülerden ve tarzdan kaynaklanıyor. keza film haklarının satın alınması filan gideceği yolu da gösteriyor.
  • alm. suç işlemek.
  • kitapta caniliği son sınırda olan seri katiller, ruh hastaları, tüyler ürperten cinayetler mevcut değil. tersine hikayelerde sıradan insanların tuhaflıkları ve aşırılıkları, suç işlemeye olan eğilimleri ilginçti. belirli bir suçlu profili ya da suçlularla ilgili kesin hükümler içeren aptalca tanımlamalar da yok işin iyi tarafı. çoğunlukla suçlulara acıdığınız ve haklı da bulduğunuz hikayeler mevcut. ceza sistemine ister istemez hayran kalıyorsunuz, anlatılan olaylarda yargının nesnelliği özendirici.
  • bu kadar insana dair, bu kadar insana ait az kitap okumuşumdur. suçlulara oturup ağlayacaksın, hem de hiç görmediklerine deseler "hadi len" derdim. suç da hayata dair. (rüşvet alıp, karı kız peşinde yanlış işlere girip işten atılan sevdiğim arkadaşlarımdan sonra) bir daha öğretti bu kitap.

    bir avukatın bu kadar net betimlemeler yapması ise takdire şayan.
  • alm. *** kıyım. mecazi olarak katliam, cinayet anlamlarına da gelir. çoğulunun kullanıldığını okumadım veya duymadım.
  • bir ceza avukatından gerçek hikayeler.

    almanya'da 45 hafta en çok satan kitaplar arasında yer alan kitap, 32 ülkede yayınlanmış.

    reklamı geçip özüne inersek;

    alman ceza avukatı, meslek yaşamında karşılaştığı ilginç olayları anlatmış. ama ne olaylar. kesmeli biçmeli, acayip acayip cinayetler. her birini 8-10 sayfaya sığdırmış.

    polisiye kitaplar yazan bir yazarın elinde rahat bir 300 sayfalık roman olabilecek ya da sinemada iyi gişe getirebilecek bir film olma potansiyeli var tüm öykülerde. ki nitekim kitaptaki olaylardan biri olan ''şans''ı yakında vizyonda görürseniz şaşırmayın. film hakları satın alınmış bile.

    kitabın yazarı, aslında bir avukat olduğu için öyle romansı bir havası yok. hukuki terimlerle de dolu değil. ama alman ceza yargısı konusunda küçük bilgiler veriyor. orada savcı, yargıç ve avukatın kafa kafaya verip dava ile ilgili sohbet eder gibi konuşup tartışmalarını, savcının avukatı arayıp davayla ilgili görüşmek istediğini, dört günde biten ağır ceza davalarını okuyunca şaşkınlıktan küçük dilimi yutayazdım.

    http://birazkitap.blogspot.com/2011/07/suc.html
  • bir hukukçu olarak alman hukuku'na imrene imrene okuduğum kitap. yalnız, ki bu kendi kanaatim, fazlaca hukukçulara hitap ediyor, hukuk bilgisi özellikle de ceza hukuku bilgisi olmayan kimseler maksimum keyfi tadamayabilirler ama hukuk bilmeyenler tarafından da hoş bir polisiye olarak okunabilir... velhasılkelam, bu kitabı elinde tutan biri gördüğünüzde gözleri fıldır fıldırsa bilin ki hukukçudur o... avukatlığımla gurur duydum okurken...

    kitabın beni vuran noktalarından biri de son hikayedeki ihtiyar doktordu. yaşadığım ilişki geldi aklıma, bir duygusal tıkanmanın eşiğinde imişim meğer, hey gidi günler... bunu anlamam için son hikayeyi okumam gerekti ve ilginç olan da bu kitabı aldığım gün eski sevgilimle barışmıştım ben...
  • şu kitap olani , cok satani , ferdinand von schirach in kitap olaninda yetenekli ellere duserse
    hemen tum hikayelerinden saglam filmler cikmasi muhtemel kisa gercek oykulere rastlamak mumkun.

    akici sade ve keyifli kitap,
hesabın var mı? giriş yap