• avrupa milletinin kahve ile tani$masina sebeb olur
    vienna cafe kültürünun olu$masinida ayni zamanda, bir i$e yarami$ yani bu atraksion
  • iki tane yapılmıştır. ilkini kanuni yapmıştır..o taraflara bir sefer düzenlemiş ama karşısına savaşacak bir ordu çıkmayınca, hazır geldik şurada bir şansımızı deneyelim diyerek viyanayı bir yoklamıştır. gerekli muhasara silahlarının olmaması ve kışın yaklaşması ile fazla kasmayıp geri dönmüştür. ikincisini ise merzifonlu karamustafa paşa yapmıştır. bu sefer sağlam gidilmiştir viyana önlerine .lakin bir görüşe göre şehrin harap olmaması için kuşatmayı çok uzatmış, teslim olmalarını beklemiştir bu sırada arkadan gelen kırım ve polonya orduları tarafından çok feci bozguna uğratılmıştır. ne var ne yok orada bırakıp geri gelmiştir. istanbula geldiğinde ise başı vurulmuştur. osmanlinın bitiş noktasının kesin başlangıç noktalarından biridir ikinci viyana kuşatması.
  • i. si kanuni tarafindan 1529 da ... ii. si iv. mehmet doneminde 1683 te yapilan kusatmalar ...
  • kanuni sultan süleyman, 1529 yılının mayıs ayında 75 bin kişilik büyük bir ordu ile viyana'ya sefere çıktı. o yıl, son 10 yılın en yağışlı yazı yaşanıyordu. kanuni, çamura saplanan toplarını geride bıraktı. viyana önlerine de bu koşullar nedeniyle beş ayda ancak vardı. ordusu yıprandı. bu arada viyanalılara takviye geldi ve hazırlıklarını tamamladılar. asker sayılarını iki katına çıkardılar. bu aksilikler olmasa kanuni, büyük olasılıkla viyana'yı almış olacaktı. yazık oldu.
  • osmanlı ordusunun çevredeki tüm ku$ları tükettikten sonra en sonunda atacak birşey bulamadıklarından sona erdirmek zorunda kaldıkları ku$ atma.*
  • kruasan'ın insanoğlunun damağına armağan olmasına vesile olan kuşatma. kuşatmanın başarısızlığını kutlamak için pişirilen hilal şeklinde çörekler yıllar içerisinde almış yürümüştür.
  • lisede tarih öğretmenimiz, 1. viyana kuşatmasının başarısız olmasının nedenini şu sözle açıklamıştı: "kıttop evladım". kendisinin dilini türkçemize çevirdiğimizde, kuşatmada kullanılan topların azlığından bahsettiğini anlamıştık. aynı ögretmenimiz sinirlendiğinde de "bana o iki kelimeyi söyletmeyin : hayvanat!" buyurmuşlardı.
    bu da boyle bir animdir.
  • " 14.-15. yüzyılların osmanlı balkan fetihleri bir yerde balkanlara yeni bir dinginlik getirmişti ve geleneksel sistemi restore etmişti. bu restorasyon, balkanlarda 14.-15. yüzyıl boyu süren toplumsal değişme sancılarını durdurmuştu. ancak 17. yüzyılda doruk noktasına ulaşan osmanlı gücünün rumeli'de ve özellikle anadolu'da başlayan iktisadi-sosyal değismenin sancıları hoşnutsuzlukla yüz yüze gelmesi fazla gecikmedi. imparatorluk yeniçağ dünyasının değişen şartlarına uyum sağlayamıyor ve devletin arazi rejimi, bürokratik örgütlenmesi, asıl önemlisi askeri düzen büyük sarsıntılar geçiriyordu. 1683'de osmanlı ordularının viyana kapılarına nasıl ulaştığı tarihçilikte çözülebilmiş bir sorun değildir. kuşatmanın gerçekleşmesi ve ilk andaki başarılı gelişmesi, muhtemelen otuz yıl savaşlarının orta avrupa'da yarattığı sarsıntılara, osmanlı ordularının disiplin üstünlüğüne ve avusturya ülkesinin bu vakta kadar idari-askeri bünyesini yenileyememesine bağlıdır."

    kaynak: imparatorluğun en uzun yüzyılı. ilber ortaylı. iletişim yayınları sayfa 61.

    osmanlı'nın elini kolunu sallaya sallaya oralara kadar ulaşmasının bir nedeni de ortodoks-slavlar'dan aldığı gizli destektir. şöyle ki, ruslar, sırplar ve bulgarlar malümumuz olduğu üzre ortodokstur ve katolisizmle sürtüşme içindedir. buna ilaveten ortodoks papazlar ve metropolitler bulundukları yerlerin yöneticileri yapıldıklarından osmanlı'ya tarihten hiç olmadığı ölçüde bağlıdırlar. öyle ki ilerde bulgarlar kendi patrikhanelerini bile kuracaklardır. polonya'nın avusturya'ya yardım etmesi babasının hayrına değildir. giderek artan slav ve türk nüfuzuna karşı bir tepkidir.
  • ikincisi memlekette kamuoyu konusacak konu bulsun diye yapilan kusatma. türkler kayit, günlük, kaptanin seyir defteri tutmayinca günümüze kalan belgelerde türklerin sürekli "düsman" olarak tanimlandigi kusatma.
  • başarıya ulaşması dahilinde bile osmanlının herhalükarda kaybedeceği bir şehir için yapılan ünlü kuşatma.savaşın kaybedilmesinin en kesin nedeni merzifonlu kara mustafa paşa'nın şehirde yağmalamaya izin vermemesidir.paşa şehri harap olmamış biçimde almak istiyordu.fakat yağmalama hem şehirdeki halkın silahlı mukavemetini kıracak hem de osmanlı askerlerini iyice şevklendirecekti.ayrıca jan sobieski'nin saldırısında paşa kuşatmayı kaldırmamış,sobieski'ye etkili bir saldırı yöneltmemişti. böylece geri hizmetteki askerlerle birlikte toplamı 350 bini bulan osmanlı ordusu bozgun yemişti.şehrin alınması kısa ve hatta orta vadede kuşkusuz osmanlıya avantajlar sağlayacaktı,fakat bu avrupa'da yenilgiler döneminin başlamasını engelleyemezdi.buna karşın tarih olasılıklarla değil olgularla ilgilenir.gerisi artık spekülasyonlardan ibarettir.kara mustafa paşa bozgundan sonra, padişaha yeni bir sefer yapmak istediğini belirtir ve seferin masrafını kendinin karşılayacağını söyler.ancak ulema ve bazı devlet adamları padişaha merzifonlunun balkanlar ve orta avrupa'da yeni bir devlet kurabileceğini söylerler (merzifonlu sarayda çok fazla düşmana sahipti).bunun üzerine padişah ferman çıkarır ve merzifonlu belgrad'da idam edilir.idamına karşı hiçbir şekilde direnmemiştir.
hesabın var mı? giriş yap