• urdun sinirlari icerisindeki esine ender rastlanir renkteki kum ve kayalarla bezenmis, aqabe'ye yaklasik 50 km mesafede, koruma alani olarak ayrilmis olan 720 kilometrekarelik kamp alani, col.
    yapilabilecek etkinlikler soyle siralanabilir: gunubirlik jeep safari turlari, hiking, deve uzerinde yolculuk veya bir hafta* bedevilerle beraber kamp alaninda yasamak.
    ama bence en guzeli, gece colun o kulaklari parcalayan sessizliginde ve gozlerin daha iyi gormesini saglayan o zifiri karanliginda, sevdiceginle kumlarin uzerine yatip uzerinize dusecek gibi olan binlerce yildizi seyre koyulmak, dusunmek, duslemek ve yogunlasmaktir derim.

    http://www.wadirum.jo/how_get_there.htm
  • bundan uzun zaman önce bir ürdün seyahatinde gitmiştim. ilk aklıma gelen, seyrettiğimiz gün batımının ardından bölgeyi terkederken paris-dakar rallisi misali birbirileriyle yarışan, gayet eski ve demode kamyonetlerin arkasında seyahat etmiştik. hoplaya zıplaya, bir yandan diğer arabadaki arkadaşlarla bağrışmalar, kahkahalar ve çığlıklar atarken bir yandan düşmemek için bir yerlere zorlukla tutunarak yapılan maceralı bir çıkışımız olmuştu.

    girişimizi çok net hatırlamıyorum, ama çok büyük bir koruma alanı, ulusal park gibi bölge idi orası ve derme çatma bir giriş yapmışlar ve orada otobüslerden inip, ücret ödeyerek giriş yaptıktan sonra sizi bindirdikleri kamyonetlerle devam ediyordunuz. giderken yavaş yavaş, keyifle manzarayı izleyerek gitmiştik. sonra zaten bir yerde inip yürüyüşe başlıyordunuz. hani petra'daki gibi çok uzun bir mesafe yürümedik diye hatırlıyorum ama çölün içinde yürümek gerçekten ilginç bir tecrübeydi benim için, kumsaldan veya diğer çöl diye tabir ettiğim ve daha önce gördüğüm kumlu toprak yüzeylerden farklıydı. hani bazı yerlerde sahra filmlerindeki gibi kuma batıp çıkarak yürüyordunuz. yürüdükçe iz bırakıyorsunuz, öte yandan hafif bir rüzgarda kumlar rüzgardan uçuşuyor, bu arada yine rüzgardan dalga dalga şekillenmiş etrafınız filan, güzel görüntüler ve en nihayet bir patikadan kanyon gibi tepelerden birine çıkıp o büyüleyici manzarayı ve muhteşem gün batımını seyrediyorsunuz çölün içindeki o yürüyüş sonrasında. hiç beklemediğiniz bir anda aşağıdakinden çok daha farklı bir bakış açısı ve inanılmaz güzel bir manzara çıkıyor karşınıza. bu arada işte orada, tam uçurumun dibine gelip aşağı, vadiye doğru bakarken etrafınızda çöl yerine mavi denizin olduğunu düşünün, hani şimdi düşünüyorum aslında, oradayken aklıma dahi gelmemişti ama; alın size ayvalık'taki şeytan sofrasının on kat güzeli bir manzara. karşıdaki tepeler de adalar filan. bilmiyorum manzaranın güzelliğini anlatmak için böyle bir örnek yeterli oldu mu? en nihayetinde de gün batımı sonrasında bir anda serinleyen hava ve akşamın alaca karanlığında kamyonetlerle dönüş.

    şimdi nasıldır merak ediyorum, geçen seneler içinde muhtemelen biraz daha tesisleşmiştir, kamyonetler modern jeeplere bırakmıştır yerini diye tahmin ediyorum ama manzara hala daha duruyordur. bir de tarihi açıdan arabistanlı lawrence ile de alakası vardı sanki yerin ama isteyen google etsin, naçizane tavsiyem; ürdün'e yolunuz düşerse mutlaka gidin.
  • çölün ortasında deve üstünde cep telefonu ile konuşan, uzun beyaz entarili yerli halkı görebileceğiniz bölge. yerli halktan kimselerin kurduğu çadırlarda ikram edilen küçük bardakta, içinde fesleğene benzeyen bir tür yaprak bulunduran çayları çok lezzetli. geleneksel, otantik yerel ögelerle süslenmiş çadırlar sizi çölde, gündüz sıcaktan gece soğuktan koruyor. uçsuz bucaksız çölde ağır ağır gün batımı ve gün doğumunu izlemek çok keyifli. ayrıca geceleri, pek bir berrak gökyüzünde yıldızları kesintisiz net ve size hiç olmadığı kadar yakın bir şekilde görebilirsiniz. ayrıca çöldeki tepecikler, yükseltiler, yokuşlar, çukurlar ve peri bacası benzeri kayalar arasında safari yapmak, diğer klasik safarilere nazaran daha keyiflidir burada. bol bol fotoğraf çekilmesi önerilir.
  • the martian'daki mars sahnelerine ev sahipliği yapmıştır.
  • tek kelimeyle muhteşem günbatımlarına tanıklık edilebilecek bir yer. akabe'den park girişine ulaştıktan sonra arazi araçlarıyla giriş yapılır vadiye ve ilginç kaya oluşumlarının arasından bir tepeye çıkılır, bedevilerden alınan nane çayıyla tam bir zen ortamı yakalanır ve günbatımının tadı çıkarılır. ayrıca zamanında t. e. lawrence'ın arap askerlerini eğittiği bölgeler bu vadide yer alır.
  • (bkz: #67285662)
  • ziyaret etmek istediğim noktalardan bir tanesi. wadi rum'da ki gece manzarasının güzelliğini kuzeyde ki aurora ışıklarıyla kıyaslayan bir fransız tanımıştım bir kaç yıl önce.
  • (bkz: #88881619)
  • 2 gece kaldığım ,ve daha da kalmak istediğim huzurlu kızıl gezegen ,,, wadi rum night luxury camp kalınacak yerlerden en iyisi,, safari tur ve güneşin batışını izlemek cok huzurlu ve etkileyici,, en az 2 gün ayırınılması tavsiye edilir
  • gecelemeden güzelliği anlaşılmaz. en az bir gece kalmak şart.
hesabın var mı? giriş yap