• ilginç bir akışı olan tuhaf bir film, daha iyi işlense belki daha iyi olabilirdi ama izlemezseniz pek bir şey kaybetmezsiniz.
  • ekşisözlük'te sıkıntı yokmuş. yani sorun burada değilmiş.

    sorun nesildeymiş. bir boku beğenmiyorlarmış...

    hiçbir sik deva olmuyor bu çağın insanlarının hoşnutsuzluklarına. tatminsizlik diyeceğim, yok; daha öte. haz nesnesinin mutlu etmemesi değil. hiçbir şeyden hiçbir güzel veri alamama durumu bu.

    bunu neden bu başlığa yazdım? denk geldi. sadece denk geldi. neden biliyor musun? film bildiğin çok tatlı. çok ayarında bi gerilim ve korku temasını işliyor ve hiç bozmadan sonuna kadar böyle devam ediyor. konu bütünlüğü de yerli yerinde heyecan miktarı da. ama gel gör ki üstteki yorumlara bakıp izlemeyi düşünseydim bu filmi, izlemezdim. zerre sikimde olmazdı mis gibi film.

    bu sadece bir başlık. tek bir film... bunun gibi binlerce şey var etrafta. abi evet dünya daha iyi bir yere gitmiyor, ben de farkındayım ama hiçbir sikten memnun olmayan insanlarla gidecekse zaten gitmesin hiçbir yere. ne istiyorsunuz ben biliyorum aslında. herkes tarafından kabul görmüş şeylere sahip olmak, onların bir parçası olmak istiyorunuz. çıkın lan o anayollardan. patikalara girin. ara yollara sapın. geymof müptelası, avrupa sevdalısı, sürekli arayış peşinde daha fazlasını hakettiği hayaliyle kavrulan, beğeni reseptörleri körelmiş, spotifaya bağımlı bi yığınsınız gözümde. o alandan çıkanınız yok. neden? güvenli çünkü orası. mainstream is ok. bok ok.

    bak bundan on sene önce gerçekten alternatif gençler vardı. türkiye'de sadece 8 kişinin dinlediği iskoç grupları takip eden kız da vardı; stencil modellemede dayanıklı malzeme seçimi için dünyaya tavsiye veren adam da vardı. insanlar kendi zevklerini daha derinleri kazıp oralarda bir şeyler bularak oluştururlar, onlar üzerindeki süreklilikle daha da parlatırlardı. terzi işi zevkler çıkardı, adamına has yani... ve bilgi bugünkünün ellide biri kadarken... çünkü araştırarak, bilgiyi damıtarak kişisel zevk oluşturmaya kıymet verilirdi. açın bakın bundan on sene önceki entry'lere... kimler neler, ne filmler müzikler eserler bilmem neler tavsiye ediyor... ve daha da önemlisi mainstream'ın köpeği olan adam nasıl itin götüne sokuluyor...

    ben demiyorum spotify kötü game of bilmemne bok; ama nasıl aynılaşmışsanız bu müptezellikten kurtulamıyor ve nevi şahsına münhasır olanı başka kimseden iyi olduğuna dair onay alamadığızda beğenemiyorsunuz. zavallıca bişey lan bu.

    bak bi filmden nerelere geldi konu. kendi ağız tadınızı oluşturun gençler. bi şeyin iyi ya da kötü olduğuna karar vermek için milletin ağzına bakmayın. anayoldan çıkın azcık lan, patikalar çok güzel.
  • başlığı açan zevksiz ergenin yorumlarına aldanmayın gayet sürükleyici ve alışılmışın dışında bir konuya sahip gerilim filmi.
  • kafayı ölüm korkusuyla bozmuş miles'ın, gazeteye verdiği "beni; ölümden sonra yaşamın varlığına inandıracak ilk kişiye 30bin dolares ödeyeceğim" ilanına gelen acayip cevapları konu alıyor film.

    ölüm fikri, yıllarca kafamı kurcalamış ve kafamı kurcaladıkça içinden çıkamadığım bir mefhum haline gelmişti. ölümü düşünüp durmak, uzun vadede balataları sıyırmama sebep olmuştu. bastırmam gereken duygular, bir bir su yüzüne çıkmıştı. öyle ki geceleri uyanıp "allaaaah ölecez laaaan" deyu korkudan titremeye bile başlamıştım. niye yani, salak mısın sen? evet salağım. çünkü, hiçbir şey başaramamıştım, kazanamamıştım, elde edememiştim; yani yapamamıştım. böyle böyle aylar geçti, baktım iyileşecek gibi değilim, bilakis gün içinde bana bi haller oluyor, dedim bi psikoloğa neyin görüneyim. meğerse, ölüm anksiyetesi denen bi şeyim varmış. vallah sonrasında, beni korkutan duygunun üzerine üzerine gittim. ben üzerine gittikçe o dalga dalga gelmeye devam etti.

    içimde büyümesini istemediğim bir his varsa, onun üzerine üzerine giderek kellesini vurmaya çalışırım. iğrenç aşk acıları, ölüm korkusu ve çeşitli diğer hisler, evet... velhasıl, ölümle alakalı ne kadar kitap, film varsa tükettim. ivan ilyiç'in ölümü'nü okurken, son bir kalp krizi geçirdim, en nihayetinde hiçbir şeyim kalmadı. o gün bugündür bi zikim şeyden korkmam. hamamböceği hariç. :(

    miles da ölüm anksiyetesinden muzdarip, şeker gibi bir arkadaşımız. o da korkularının üzerine gitmek, ne bileyim öcü möcü görmek istiyor. mezarlığın yanında yaşasa, gecenin köründe taşa toprağa işeyip destur demese, sol eliyle ekmek yese görürdüm arslanımı ben...

    --- spoiler ---

    miles da cünüp biri, belli. bakın ghost whisperer'da tek tük kötü ruhla karşılaşılırdı. bu adam, nerde it uğursuz ecinni varsa topladı yanına.

    sevişirken şu nelson'ı odanın köşesinde görse, ski söner şerefsizim.
    --- spoiler ---
  • şu güzel listeden (bkz: #89564054) seçip izlediğim film. sinemadan çok anladığım iddiasında değilim; ama neden puanı bu kadar düşük kalmış ya da sözlükte neden beğenilmemiş anlamadım, bence bayağı güzeldi.

    filmin en sevdiğim yanı ise kafa sikmemesi. kıyafetler, mekanlar, diyaloglar, her şey sade tutulmuş. uzun bir film de değil zaten. bir sürü filmi sırf uzun olduğu, müziğe diyaloğa boğulduğu için izleyemiyorum. akşama kadar kafam kazan olmuş zaten. bu film tam ayarındaydı. meraklısına trailer
  • 2016 yapımı jesse holland ve andy mitton filmi.

    enteresan bir film. ölüm anksiyetesi yaşayan bir adamın ilginç hikâyesi... "ölümden sonraki hayatı kesin olarak kanıtlayacak ilk kişiye 30 bin dolar vermek istiyorum." diyerek bir ilan yayımlıyor. sonrasında bu dünyada ölü insanların ruhlarıyla yaşamanın kendi ruhunun ağırlığından daha fazla olduğunu, hayatın tek kişilik bir deneyim olarak kalması gerektiğini çok hoş bir şekilde anlatıyor. film herkese göre değil maalesef. hikâyenin ortasında adamın karşılaştığı sürpriz oldukça etkileyici. sürprizden sonra hikâyenin ilerleyişi ne tanrı inancına bağlanmış ne de şeytan, cin, peri saçmalığına... bu da hoşuma giden ayrıntılardan biri mesela.

    "bu hayata rahat olmak ya da tatmin edilmek için gelmedik. burada bir serüven için varız."

    izlenmiş en iyi gerilim filmleri: (bkz: #101314076)
    izlenmiş en iyi romantik filmler: (bkz: #122389518)

    düzeltme: ekleme
  • we must.
hesabın var mı? giriş yap