• thrash metal efsanesi (haybeden değil gerçekten efsane ama), metal tarihinin en hakkı yenmiş, gözden kaçmış grubu artillery'nin son albümü. babalar takribi 10 yıldan sonra yeniden girmişler stüdyoya. saçlar beyazlamış, yüzler kırışmış bildiğin amca dede moduna geçmişler ama cayır cayır da çalıyorlar hala; ki bize de düşen ellerini öpmektir artık.

    bayram harçlığı niyetine de albümden iki şarkıyı yayınlamışlar, şuradan dinleneleybıl: http://www.myspace.com/metalmindproductions

    askerliğini topçu* olarak yapanlar bilir, top mermisi dediğin epey okkalı bir şeydir. hah işte o top mermileri gibi şarkılar. albümün geri kalanı da böyleyse artillery mıknatıs treşçilerine thrash öyle değil böyle yapılır demek üzere geri dönüyor.

    (bkz: bu sefer baska turlu geliyo allah korusun)
  • delişmen bir albüm olmuştur efenim. fakat, gözlerimiz kulaklarımız flemming ronsdorf'u aramıyor mu? arıyor tabi. o ayrı.
  • prodüksiyonun kolpalığı haricinde kütür kütür çata çuta albüm olmuş bir artillery klasiği olarak.
    her şarkıdan bi dolu gaz riff fışkırıyor arkadaş hastasıyız.
  • stützer kardeşlerin yardırdığı bir başka albüm.
  • sonu geldikce basini ozledigim.
  • sözleri:

    rise up from the ashes of evil
    i had nothing to gain under black wings of freedom
    crawling through the sewer of boredom
    dirt on my hands never answered to no one

    woke up in the middle of nowhere
    there was blood on my soul and my mind was stranded
    the endless road lay endless before me
    nothing to loose and my flesh was branded

    can you live another lie
    cast away the fear
    live another life
    make my evil disappear

    will you be prepared
    can you ride the snake of doom
    will you not be scared
    control your senses too
    will you be prepared
    can you ride the snake of doom
    when death comes sneaking up on you

    see me ride away
    feel me led astray
    see me ride away
    nothing can make me stay

    shattered dreams and incomplete nightmares
    god of lies exorcising my demons
    can i live can i die without reason
    the devil himself told me to dream on
  • 2000lerin ikinci yarısında eskinin kudretli thrash metal grupları birer birer silkinip ölü toprağını atmaya, yeni nesillere "thrash metal" nedir ne değildir, nasıl icra edilir, müzikal gelişim nasıl olur göstermeye başladı. testament bir yandan, death angel öbür taraftan, kreator sol açıktan derken artilery de resmen ceza sahasından kaleyi görüp şutunu çekmiş, oldskool thrash hanesine bir sayı daha eklemiş bu albümle.

    albüm çıkmadan önce en büyük şüpheler yeni vokalist konusundaydı, ama albümü dinledikçe gördük ki gayet güzel okumuş çocuk, flemming'in yokluğunu hissetirmemiş. şarkılarla, stutzer biraderlerle uyumuda mükemmel denebilir. eski şarkıları nasıl okuyacak onu da nasip olursa türkiye konserinde göreceğiz artık.
  • 3 adet de bonusu olan albümdür. 3 değil 30* tane bonusu olsa yine sıkılmam yani öyle bir açlık yaratan albüm bu.

    11. refuse to live, part 2 (digipak bonus)
    12. warhead (digipak bonus)
    13. chaos ride (japanese bonus)
  • artillery'nin tek sevdiğim albümü. bir "upon my cross i crawl" vardır ki en sağlam inanana bile "ben de mi başkaldırsam lan?" dedirtir.
hesabın var mı? giriş yap