• treacherous three'nin 1982 çıkışlı eğlenceli oldskool rap klasiği. kool moe dee ve arkadaşları dazz band'in let it whip parçasından sample'lar kullanmışlardır.
  • freedom of choice albümünden bir devo şarkısı. işte sözler:

    crack that whip
    give the past the slip
    step on a crack
    break your momma’s back
    when a problem comes along
    you must whip it
    before the cream sits out too long
    you must whip it
    when something’s going wrong
    you must whip it

    now whip it
    into shape
    shape it up
    get straight
    go forward
    move ahead
    try to detect it
    it’s not too late
    to whip it
    whip it good

    when a good time turns around
    you must whip it
    you will never live it down
    unless you whip it
    no one gets away
    until they whip it

    i say whip it
    whip it good
    i say whip it
    whip it good

    crack that whip
    give the past the slip
    step on a crack
    break your momma’s back
    when a problem comes along
    you must whip it
    before the cream sits out too long
    you must whip it
    when something’s going wrong
    you must whip it

    now whip it
    into shape
    shape it up
    get straight
    go forward
    move ahead
    try to detect it
    it’s not too late
    to whip it
    into shape
    shape it up
    get straight
    go forward
    move ahead
    try to detect it
    it’s not too late
    to whip it
    whip it good
  • mfö'nün peki peki anladıkıyla da feci bir benzerlik gösterir ayrıca bu eski ve gözden uzak şarkı.
  • drew barrymore'un yönetmenliğini yaptıgı ve aynı zamanda başrollerini ellen page ve juliet lewis ile paylaştığı şu an için yapım aşamasında olan film. kadrosuyla şimdiden seyredilmeyi haketmiştir.
  • ellen page, juliet lewis, jimmy fallon, drew barrymore, zoe bell gibi isimlerin yer aldığı, abuk subuk bir spor ekseninde duygusallığın aktarıldığı garip bir film...

    özellikle maçın olduğu kısımlardan bir bok anlamadım. kurallarını da hiç anlamadım, maçlar dışındaki sahnelerde eğlendiğimi söyleyebilirim. o değil de yani drew barrymore, anladık ilk yönetmenlik deneyimin de neden böyle illa ki absürd olmalıyım, acaip bir sporu anlatmalıyım falan kasıntısına girdin anlamam. biz de ileride 9 aylığın, japon kale maçın falan mı filmini çekelim?
  • öncelikle drew barrymore hakkaten iyi iş çıkarmış, filmin tek bir dakikasında bile sıkılmadım diyebilirim, hatta bir miktar da ablalara özendim, ne güzel hayat tarzı lan, eğlencenin dibine vuruyorlar gibime geldi. filmin son on dakikasına kadar yeni bir million dollar baby sendromu yaşanacak, babe ruthless ablanın kafa göz dağılacak diye bekledim ama allahtan olmadı. ayrıca filmin sonundaki fight club göndermesi de hoştu.
  • filmin senaryosunda cok yeni, islenmemis bir konu olmamakla beraber drew barrymore un ilk yonetmenlik denemesi oldugu goz onune alininca gayet izlenebilir, eglencelik bir film olmus. surukleyicilik acisindan gercekten basarili. cok asiri beklentilere girmeyip tatli bir iki saat gecirilebilir.

    filmin ozellikle soundtracki cok tatli. eger sizin de lise yillarinizda the ramones tarzi punk rock a kacan sarkilara sarmisliginiz varsa filmin muzikleri kesfetmeye deger.
    (bkz: pot kettle black)
    (bkz: what's the attitute)
    (bkz: crown of age)
  • ellen page, juliette lewis, jimmy fallon, daniel stern gibi oyuncuları bir araya getiren bu orta şekerli filmin yönetmeni drew barrymore... kendisi hem oynamış, hem yönetmiş hem de prodüktörlüğü üstlenmiş... e.t.'deki küçük kız büyüyor ve biz de yaşlanıyoruz, piiiii...

    her neyse, ellen page, juno ile fethettiği kalbimizi, bu filmle fazla heyecanlandırmasa da, yetenekli bir oyuncu ve bir yıldız adayı olduğunu kanıtlamayı beceriyor... hikaye yeni bir şey söylemiyor, ama pop corn bir seyirlik olarak izlenebilir...
  • bir süre boyunca 80'lerde geçiyor yanılgısına kapılıyorsunuz. arkadaki güncel otomobilleri görüp bir iki gps muhabbeti duymasak zaten bu kanaatimiz hiç değişmeyecekti. bir bağlam içinde kadınlar güçlenmiş, ama netekim drew barrymore'un yöneteceği bir bağlam bu. gaza geliyor muyuz, geliyoruz. takım şampiyonluğa yükseliyo o bizim kahramanımız oluyo hede hödö formülünden bıktık mı, bıktık. peki filmin bana satılabildiği nokta ne? milf, fişnet, makyaj, ketfayt.

    budur.
  • drew barrymore'un chick flick olayına yeni bir boyut kattığı film. ilk denemesi olsa da, yönetmenlik konusundaki yetkinliğini gayet tahmin edebilebilir bir senaryoya rağmen eğlenceli ve özgün bir iş çıkartmasından anlıyoruz. bu zaman zaman gerzekleşen fevkalade eğlenceli filmi saçına fön çektirmeyi sevmeyen kızların daha çok beğeneceklerini tahmin ediyor, driuvu al yanaklarından öpüyoruz.
hesabın var mı? giriş yap