• kitap. türkçesi "ayı kimler yaptı?"

    http://www.idefix.com/…asp?sid=wwvjhldvwk3kd22zm6sb

    "uydumuz adeta evrenin başka bir köşesinden alınıp yörüngemize yerleştirilmiş gibidir!... eldeki verilere göre ay içi boş ve yapay bir uydudur."

    böyle şeyler yazıp para kazanıyorlar.
  • 24 kasım 2017 günü raflarda yerini almış noel gallagher albümü. albümle ilgili ilk izlenimim bekleneni vermediği yönünde. daha önce yayınlanan single holy mountain hoşuma gitmişti ve klibi de ayrıca güzeldi. geçtiğimiz günlerde jools holland'da çaldıkları she taught me how to fly ve ıt's a beautiful world parçaları da ortalama ve dinlendikçe güzelleşecek türden parçalardı. ancak albümün geri kalanına bakınca aynı etkiyi vermiyor. hakkını yemeyelim beste ve müzikalite olarak çok olgun bir albüm olmuş bu açıdan noel'e saygı duyuyorum. sürekli yeni bir şeyler deniyor ve değişen müzik dünyasında çağın gerisinde kalmayacak ve üzerine oasis etiketi yapıştırmayacak özgün işler yapıyor. ama yine de bu albüm önceki 2 solo albümünün ve kardeşi liam'ın muhteşem as you were albümünün gerisinde kalmış
  • su ana kadarki dunyanin en iyi noel gallagher solo albumu. buradan yuru basgan.
  • kendisi hakkında asla objektif olmadım, olamayacağım; açıkca yazıyorum, noel yine rock dünyasının dahilerinden biri olduğunu hatırlattı.

    oasis'in kalbi, beyni, herşeyi olan bu adamın patates* gibi yerinde sayması, alt kopya bir oasis albümü yapması beklenemezdi. en* iyi solo albümü olmuş. önceki 2 albüm kadar derin, ruhani; ama daha pozitif, daha enerjik ve trippy*. chasing yesterday ile 60'lar retro rock'ın yanında psychedelic rock'a kucak açan hfb, bunların yanında köklerini tamamen unutmadan elektronik elementleri de mü-kem-mel sentezlemiş.

    eğer aynı dili konuşuyorsak tam bir stoner albümü olmuş a dostlar, dinlemelere doyamazsınız. yeminim olsun akşamları katman katman ayrılıyor parçalar. her tekrarda derinlerden başka bir sound yakalayıp onun yavaş yavaş ön plana çıkıp yükselişini ve sonunda görevini tamamlayıp yok olmasına şahit oluyorsunuz.

    albümün açılışı çok tehlikeli; şerefsizim tam bir tripple junction.

    fuckin’ ın the bushes'dan sonra gelmiş geçmiş en iyi gaz açılışlardan biri olan fort knox ile birlikte holy mountain ve keep on reaching'i bir bütün olarak dinleyin. gümbür gümbür bir üçlü.

    fort knox'un güçlü vurmalıları, durmayan zil sesi, lap steel guitar ya da keman emin olamıyorum, anons yapan kadın vokal ile albüme dair iyice yükseliyorsun. holy mountain ile hareketlenmeye başlayıp ve keep on reaching'le de zaten oturanı allah çarpıyor. muazzam eğlenceli bir tempo yakalıyorsunuz

    nabız biraz düşüyor it’s a beautiful worldgeliyor. sanki bff'i bono yazmış gibi ama çok güzel bir astral seyahat şarkısı. saf seratonin.

    she taught me how to flyda new order'ın ellerinden öper. mis gibi. dans dans dans.

    be careful what you wish for en sevdiğim şarkılarından the right stuff'a benziyor ama bir beatles come together kadar da benzemiyor. groovy, gizemli bir havası var. seyahate devam genjler...

    black&white sunshineilk dinleyişlerimde yarısında atladığım şarkı oldu. sonradan bi alıştım ve şimdi her dinlediğimde 70'lerin başında studio 54 kafasındayız.

    if love is the law gelenekselcilerin seveceği şarkılardan. evet güzel şarkı, mızıka ile sonlara doğru iyice yükseliyor ama itiraf edeyim beni uçurmadı. noel v2 daha heycan verici zira.

    the man who built the moonkesinlikle underrated, umarım öyle olmaz. ilk 52 saniyesini tüylerim diken diken dinliyorum. tam bir roket şarkısı! albümdeki favorim. bazen bir james bond theme; bazen de tarantino duellosu hissi veriyor bana.

    ve dead in the water albümdeki en özel şarkı. the dying of the light kadar beni jiletleyen mükemmel bi ballad. liam sürekli noel'in vokalini eleştirir, yazdığı hiç bir şarkıyı benden iyi söyleyemez diyip durur. şunu bi dinlesin. zaten bok atabileceği tek nokta vokali çünkü kendisi ancak tef çalar*.

    geleneksel brit rock severler en fazla 3 şarkı haricinde de zinhar beğenmemişlerdir albümü. bense 1-2 parça dışında klasikler arasına koydum.
  • iki haftadan beri dinleyen biri olarak,

    fort knox

    holy mountain (favorim)

    it's a beautiful world

    black & white sunshine

    the man who built the moon

    parçaları ile kafam güzellikler yaşıyor. vokalden ziyade kullanılan enstrümanların seçimi daha bir çeşitlendirilmiş. özellikle fülüt sesine hasret kaldığımız günlerde holy mountain ilaç gibi geldi, vintage klip şukela.

    holy mountain

    bu da canlı holy mountain performansı
  • noel gallagher'ın ne kadar büyük bir müzisyen olduğunu belgeleyen albüm. oasis dağıldıktan sonra böyle bir değişimi ben bile beklemiyordum. albüm kesinlikle baştan sona, sıra atlanmadan dinlenmeli. en sonunda bizi karşılayan dead in the water ise noelden * bize güzel bir süpriz.

    hayranlarını ikiye bölse de, noel gallagher'ın şarkı yazarlığı konusunda bambaşka bir noktaya geldiğini kanıtlayan bir albüm.
  • (bkz: noel gallagher's high flying birds) ün 2017 çıkışlı albümü. ilk dinleyişte sevdim albümü. şimdilik fort knox adlı parça (intro) çok hoşuma gitti . ama dinledikçe dinleyesi geliyor insanın parçaları .
    albüme ismine veren parça fena değil . ama albümümn en güzel parçasıda değil bence.
  • okuduğum ve beni ikna eden kitap.
hesabın var mı? giriş yap