• bir halk kahramanı

    bu arkadaşımız (ny) bronx'da çalışan bir otobüs şoförü. 2 çocuğu ve 1 karısı var, hayatını onlara adamış. yıllardır yerel bir istasyonda, otobüs şoförlüğü yapıyor. hep aynı rota üzerinde gidip geliyor. monotonluğun dibi yani. bir gün geliyor ve artık tak ediyor...

    her zamanki gibi istasyona geliyor, otobüsü alıyor ve yola çıkıyor. ama bu sefer kendi otobüsünün yolcusu oluyor! bütün durakları pas geçiyor, rotasının dışına çıkıyor, nerede sonlanacağını bilmediği bir yolculuğa başlıyor. kah o motelde, kah bu sahilde geçiriyor gecelerini. (aha bu da otobüsü) ve 2 haftanın sonunda tam 2100 km uzakta parası bitiyor ve otobüsünü çaldığı şirkete telgraf çekiyor "param bitti, 50 dolar gönderin!". şirket parayı göndermiyor, polisi arıyor ve william hemen yakalanıyor.

    hikaye burada daha da ilginçleşiyor. çalıştığı şirket kızgın. william'ı hemen kovuyorlar ve üstüne bir de dava açıyorlar. 10 yıl kadar hapis yatacak muhtemelen. hakkındaki suçlamalara binaen ifadesi alınıyor. william ifadesinde "17 senedir aynı işi yapıyorum, gidip geldiğim güzergah 1 cm bile değişmedi. hayatımda aynı işim gibi. biri diğerinin kopyası olan günleri tekrar tekrar yaşayıp duruyorum. maddi açıdan iyi durumda değiliz. sorunlar ard arda geliyor. ben bunlardan kaçmak istedim. bu önceden verdiğim bir karar değildi. yola çıktığım an hissettim "oğlum, bugün o gün!" dedim. her zamanki gibi sola dönmek yerine sağa kırdım ve yola çıktım. bunu neden yaptığımı size açıklayamam çünkü kendime de açıklayamıyorum. ama pişman değilim" diyor. bu ifadeden sonra william tutuklanıyor ve hapse gönderiliyor. ve hakikaten pişman değil.

    hikaye gazeteler aracılığyla halka duyuruluyor. beklenmedik bir şekilde halk william'a destek oluyor. hikayesi yayıldıkça adam iyice celebrity'e bağlıyor. hergün insanlar o meşhur otobüsü görmeye ve william'ın davasını takip etmeye başlıyor. şirket halkın baskısına daha fazla dayanamıyor ve davasını geri çekiyor, üstüne bir de "bir daha yapmamak kaydıyla" işini de geri veriyor. william iyice kahramanlaşıyor

    takip eden günlerde gazeteler, dergiler william cimillo'nun hayatını duyurmak için sık sık istasyona geliyorlar. iş arkadaşları bir anda william'ın en iyi arkadaşları oluyor!

    william ülke çapında tanınmak istenen birisi oluyor. faye emerson'un televizyon programına konuk ediyorlar. hikayesini herkes dinliyor.

    o kadar da ilginç bir iş yapmamış olmasına rağmen bir anda tüm ülkenin gündemine oturuyor. bana göre nedeni; herkesin içinden geçeni yapmış olması. insanlar o yüzden onu kendi kahramanları olarak görüyorlar. süper güçleri yok, seksi, yakışıklı yada genç değil. ama taşağı koymuş ortaya. "hep beklediğim o günün hiç gelmeyeceğini anlamıştım, sola dönmek yerine direksiyonu sağa kırdım" diyor. ondan bekleneni değil, o an canının istediğini yapmış. ve bundan piman olmadım diyor. bu kadar basit bir hikaye, bu kadar güçlü bir etki yaratıyor. gerçekten çok ilginç.

    soruyorlar: "ileride aynı şeyi yapma ihtimalin var mı?"
    cevap: "hiçbir zaman ilki kadar eğlenceli olmaz. o yüzden böyle bir şeyi tekrar yapmam!"

    saygılar william!
  • ben de yazdığım kod satırının sonuna bi gün ";" yerine "." koyayım dedim. aynı etkiyi yapmadı. sanırım bizim "direksiyon" sorunlu.
hesabın var mı? giriş yap