willie colon

• pittsburgh steelers takımında offensive line pozisyonunda oynayan amerikan futbolu oyuncusu.
• afro-cuba müziğinin efsane tromboncu, orkestra şefi, vokalist, besteci, güfteci, prodüktörüdür. porto riko asıllı new york doğumlu olup (nuyorikan), 17 yaşında üçyüzbin satan ilk albüme (el malo) imza atmış, ilk albümlerine hector lavoe'u vokalist olarak alarak onu da meşhur etmiştir. ayrıca (bkz: fania records)...
• muazzam sarkilari vardir. sahsi favorim gitana'dir.
• çok sevdiğim bir müzisyen. şu parçasına deli oluyorum.
• (bkz: el dia de mi suerte)
• (bkz: #75975024)
• (bkz: sin poderte hablar)
  (bkz: tiempo pa' matar)
  (bkz: oh qué será)
  (bkz: asia)^*
• qué lio da mükemmeldir.
  
  "que problema con mariana"kulaklarda şarkı bitse de çınlamaya devam eder.
• porto rikolu anne ve babanın bronx doğumlu oğlu willie colon, müzik yeteneğini, insanlığa olan tutkusunu, politik aktivizmini, bir tromboncu, aranjör ve salsa öncüsü olarak olağanüstü çok yönlü bir kariyerde birleştirmiştir.
  
  tüm faaliyetlerindeki başarıları dünyada geniş çapta tanınmaktadır. müzisyen, besteci, aranjör, şarkıcı ve tromboncu olmasının yanı sıra yapımcı ve yönetmen olarak dünya çapında on milyondan fazla albüm satan düzinelerce kayıt piyasaya sürmüştür. 11 grammy adaylığı, on beş altın ve beş platin plak kazanmıştır ve rubén blades, david byrne, hector lavoe ve celia cruz gibi büyük müzisyenlerle işbirliği yapmıştır.
  
  modern latin cazını büyük ölçüde etkileyen müziği, hem ritmik geleneksel şarkı sözlerini hem de anavatanlarını terk edip kentsel amerika'da toplanmaya zorlanan yeni neslin veda çığlıklarını ve umutlarını yansıtır. bu duruma mükemmel bir örnek atrapado şarkısıdır. colón, bronx'da geçen çocukluk günleri boyunca onu uyutmak için sallayan büyükannesi antonia'dan birçok şarkı sözü öğrenmiştir. güçlü inançları ve kişiliği de aynı zamanda onun kültürel köklerine olan bağlılığını da güçlü bir şekilde etkilemiştir.
  
  bronx'tan dünya sahnesine uzanan müzikal ve kültürel yolculuğu sırasında, atalarının tropik cennetine duyduğu hayranlıktan, asi gençliğin toplumsal mücadelesinin sokaktaki çatışmalarına ve son olarak da zulüm ve adaletsizliğin, güzellik ve eğlencenin olgun bir birleşimine geçti. acı, romantizm ve gerçekçilik.
  el gran varón