• erdoğan teziç'ten önce galatasaray lisesi müdürlüğü yapmıştır...
  • hasta olduğu dilden dile dolaşan profesör.
  • cok karizmatik bir adamdir. siyah gur saclari kulak hizasinda hafif beyazlamisti onu ilk gordugumde, ve esmer teni uzerinde yildiz gibi parlayan gozleri sefkatli bakardi etrafina.
    derin bir bakisi vardir, sanki baktigindan fazlasini gorur gibi. ve butun bu guclu goruntusunun ardinda yumusacik gulumseyisi ile rahatlatir. ustelik cok eglencelidir onunla konusmak. cok zeki bir yonetici, cok iyi bir idarecidir.
    onun dersini almak sanstir.
  • babacan ve insancil. sicacik bir gulumsemesi vardir. galatasaray lisesimudurlugunu ucundan yakalayabildik maalesef...
  • güzel insan. hocam.
  • tatlı mı tatlı ders anlatır, öyle ki dinlediğinizin ders oldugunu bir turlu idrak edemezsiniz. sanki çok eskilerden bi masal gibi. boyleyken her şey yolundadır. derse girme ruh halinde olmadıgınızdan, niyeyse hiç bir dersi kaçırmazsınız. dinlersiniz. sonra ilk sınav gelir. bir an hafızayı yoklarsınız. allah allah, nedense hiçbir şey somut değildir. nasıl desem cocuklukta anneanneyle yasanan anlar gibi, böyle tanıdık, sıcak ama, hem yakın; hem de cok uzak. o zaman bir telaş başlar. ve ben lisede edebi metinler hocamın söyledikleriyle avuturum kendimi:

    "edebiyat elma gibidir: vitamin alayım diye elma yemezsiniz, elma yemek istediğiniz için yer, yediğiniz için de ister istemez vitaminini alırsınız."

    işte ben de aynen böyle olmasını istyorum. idare hukukunu sevdiğim için dersleri kaçırmıyorum. ve yıldızhan yayla'nın vitamin niyetine bir yerlere önemli seyler kazıdığına inanıyorum.
  • bırakın ders takip etmeyi, okula ugramayan ben, yıldızhan yayla'nın hiç bir dersini kaçırmadım. bunda mutlaka daha önce belirtilen masal dinler sohbet eder gibi geçen dersleri sonunda gerçekten birşeyler anladıgınızı ve kavradıgınızı farketmenizdir. kendisi okul hayatımda karşıma cıkan en büyük fırsatlardan biridir.
  • bugun hayata gozlerini yummustur.
    ısiklar icinde uyusun...
  • idare hukuku dersini aldığım hocam. dersleri o kadar güzel geçerdi ki, ders olduğunu bile anlamaz, "hoca artık konuya mı girse" bile derdiniz. ama siz farkında olmadan o konuyu anlatırdı size. galatasaray üniversitesi kurucu rektörü olmak ne demek? düşünün böyle bir galatasaraylıyla siz rahatlıkla, hatta arkadaşınızla yaparmış gibi fenerbahçe - galatasaray sohbeti yapabiliyordunuz. o size şaka yapıyordu, siz ona yapıyordunuz.

    bir dersimizde mikrofon çalışmıyordu, denemek için "hocam bir şeyler söyleyin" demiştim, o da "ne söyleyeyim" diye sormuştu. ben de "en büyük fener deyin hocam" demiştim. o da "en büyük anadolu takımı fener" demiş, "doğru ya, anadolu tarafında en büyük sizsiniz" diye eklemişti. baba hakkı'dan da bolca bahsederdi bu arada.

    herkese saygısı vardı, hepimiz de ayrı bir saygı duyardık hocamıza. ışıklar içinde uyusun..
  • galatasaray lisesi'nde herkesin büyük saygı ile andığı, sultani'nin ölümsüz "yıldızhan ağabeyi" ... galatasaray üniversitesi'nin kurucu rehberi ...

    ... türkiye'nin bugün kaybettiği çok büyük değeridir ... ruhun şad olsun yıldızhan ağabey.
hesabın var mı? giriş yap