• (bkz: yilanci)
    (bkz: ophiuchus)
  • zodyakta yeralan 13. burç takımyıldızıdır.
  • 13. burç takımyıldızı değildir. sadece parsel olarak bir kısmı ekliptiğe taşmaktadır. ophiuchus, 12 burca ilave bir burç olamaz çünkü terazi takımyıldızının bitiminden başlamaz.

    güneş yıl içinde (dünya merkezli bir perspektifle) ekliptikteki seyri boyunca, terazi parselinden geçtikten sonra scorpius konstelasyonundaki 'acrab' ve 'dschubba' yıldızı arasından geçerek doğu istikametinde yoluna devam etmektedir. bu yüzden ophiuchus'u bir burç olarak göremeyiz. biz astrolojide ekliptiği, güneş'in yolunu yani güneş'in (diğer planetlerle birlikte) sıralı bir şekilde içinden geçtiği takımyıldızlara karşılık gelen burçları temel alırız. aksi taktirde 76 konstelasyon daha olduğu için bunları da bir şekilde ekliptiğe projekte edip kendi çapımızda '88 tane burç var' da diyebilirdik.

    lahika: bir arkadaş benim de sıkça duyduğum bir görüşü dile getirdi : 'eris gibi gökcisimleri de astrolojide kullanılmalı netice de plüton ile yakın kütleye ve cesamete sahip' minvalinde. bu fikir de aslında konuyla ilgili olduğu için yazımı edit'lemek istiyorum.

    evet arkadaşlar biz astrolojide asteroidleri, dwarf planetleri, trans-neptünyen gökcisimlerini araştırırız hatta kullanırız da. bunun için astrolojide bir dalımız var: 'uranyen astroloji'. bunlar çoğunluk tarafından bilinmese de kehanet kısmında istifade edilen göksel objeler. mesela chiron, eros, juno, psyche, vesta, ceres, charon da kullanılabilir, sedna da makemake de hatta gaz devlerinin uyduları da. ama bu gökcisimleri nispeten yakın dönemde keşfedildiği için etkilerini gözlemleyeceğimiz yeterince zaman geçmedi. astroloji bilimsel bir alan olmasa da gözleme sıkı sıkıya bağlıdır. ama unutmamak gerekir ki astroloji aslında gözlemlerin de ötesindedir. çünkü astroloji bir bilim değildir, sadece bir noktada bilimi ve bilimsel yöntemi kullanır.

    kadim astrologlar nerdeyse 2000 yıl sadece güneş, ay ve 5 gezegenle yani çıplak gözle görülebilen objelerle kehanet yaptılar. başarılı da oldular. kanaatime göre bu 7 göksel küre bile tek başına yeterlidir astrolojik bir interpretasyon için.

    ben bu gezegenleri biraz da elementlere benzetirim. nasıl organik hayat için oksijen, karbon, hidrojen, nitrojen, kalsiyum, fosfor gibi elementler temel oluşturuyorlarsa aynı astrolojide de ay, güneş, merkür, venüs, mars, jüpiter ve satürn tek başına kapsayıcı ve açıklayıcıdır. bundan sonra denkleme dahil edilen her aktör de müessirdir ama temel değildir. uranüs, neptün, plüton ve ötesindeki asteroid'ler; adını burada sayamayacağım kadar çok olan neptün ötesi objeler, diğerleri yanında ancak sülfür, sodyum, klor, magnezyum gibi kalır. önemlidirler ama ana çerçeveyi oluşturmazlar; sadece yorumu zenginleştirirler.

    yani dediğim gibi kolaylık olsun diye 12'nin katlarında bir çok konstelasyonu dahi ekliptiğe yansıtıp burç olarak da görebilirdik ama bu içinden çıkılmaz bir resim oluştururdu. kehanet sadelikten beslenir. biz astrologlar ya da skeptikler bu konuyu aklımızdan çıkarmamalıyız.
hesabın var mı? giriş yap