• kargaşa.
    anılacak günlerim olmadı mı benim?
    ayaklarımın korkusuzca çiçeklendiği,
    silahıma yapışıp sabahın serinliğini
    beklediğim,
    kuzey gemileriyle sağır olduğum günler,
    sepet örmeyi unuttuğum günler olmadı mı?
    ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim!
    yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni.
    o karanlık ormanı yangına vurun.
    çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum.
    ama iyi biliyorum yıldızları,
    ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını,
    anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.

    kargaşa.
    ve kolayca yıkılan inançlarım benim,
    benim en sağlam ve dağınık ellerim.
    sabahı nasıl tetikte bekliyorum.
    şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin.
    ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü.
    nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kayıyorum.
    ey yangınlar artığı!
    her yangından arta kalan bir şey,
    her yangından arta kalan gerçek şey çoğalt beni.

    ismet ozel 1963
  • bir ismet özel siiri;

    " kargasa. anilacak günlerim olmadi mi benim? ayaklarimin
    korkusuzca çiçeklendigi, silahima yapisip sabahin serinligini
    bekledigim, kuzey gemileriyle sagir oldugum günler, sepet ormeyi unuttugum günler olmadi mi? ey geceyi ve kahverengi
    bir düzeni tasiyan ellerim! yüzümün ugultusuyla sasirtin beni.
    o karanlik ormani yangina vurun. çünkü ben de kaçarken ardimda kalanlari yakiyorum. ama iyi biliyorum yildizlari, ama
    yildizlarin tanrilarin da üstünde parladiklarini, anilacak günlerimin gitgide yokoldugunu biliyorum.

    kargasa. ve kolayca yikilan inançlarim benim, benim en
    saglam ve daginik ellerim. sabahi nasil tetikte bekliyorum. safakla damar damara sevistigini görmek için bilgeligin. ve onariyorum nasil hizla kendi gücümü. nasil bir soylu bosluga çilginca kanayorum. ey yanginlar artigi! her yangindan arta kalan bir sey, her yangindan arta kalan gerçek sey

    çogalt beni. "
  • insanı çoğaltan, büyüten, namlularının pasını alan şiir.
  • ismet özel' in, 19 yaşındayken, arthur rimbaud'nun tarzını andırır bir biçimde yazdığı şiiri.

    özel, şiire, "kargaşa" diyerek, şimdiki zamandan girer, daha sonra geçmişe gider, geleceğe gider. zamanlar arası bu yolculuk, okuyucuya, bir rüyada olduğu izlenimini verir. bilinçaltı, rimbaud'nun ve freud'un sevebileceği şekilde ismet özel'i ötelere taşımıştır (ayakların korkusuzca çiçeklenmesi, sabah serinliğinde silahına yapışması). aynen rimbaud'nun yaptığı gibi. özel, bu şiirde, rimbaud'dan aşağı kalmaz. belki, tek eksiği, kendisiyle biraz fazla uğraşmasıdır.

    unutulmaması gereken: bu şiir, özel'in yayınlanmış ilk şiirlerindendir. özel, önündeki, uzun şiir hayatında, rimbaud'yu bir kenara koyup, bildiğimiz o başka yolculuklara yelken açmıştır.

    keşke şiir çevrilebilseydi de, ismet özel'i de rimbaud okuyabilseydi.
  • bir insan 19 yaşında böyle bir şiiri nasıl yazar, akıl alır gibi değil.

    ...

    kargaşa.
    ve kolayca yıkılan inançlarım benim,
    benim en sağlam ve dağınık ellerim.
    sabahı nasıl tetikte bekliyorum.
    şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin.
    ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü.
    nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kayıyorum

    ...

    şimdi bu yaştaki gençl... neyse bana mı düştü tasası
  • bir zamanlar, bu şiiri hayatım boyunca bir daha asla okumayacağım diye söz vermiştim kendime. çünkü okursam eğer, yenilmiş sayılacaktım. fakat görünen o ki sözümü tutamadım. işte şimdi bilmem hangi yılın bilmem hangi ayında, kaç olduğu farketmez bir saat aralığında, yerle bir oluşuna şahitlik ediyorum bütün inşa ettiklerimin. tarihlerin de bir önemi yok artık bu noktadan sonra. oysa ne çok çabalamıştın biliyorum; günler ve haftalar ve aylar ve dahi yıllar sürmüştü bu uğraşın. yıldızlardan bile daha uzakmışım meğersem. yazık, gerçekten çok yazık.
  • bir sıkıntının başlangıcı ve sonlanışını anlatan ismet özel şiiridir. ruhtaki kaosla başlayan eser, daha sonra kendi gücünü bularak bilgeliği yakalayan şairin, hiçliğin getirdiği sarhoşlukla yüzleşerek, bunalımından kurtulmasını işler.

    "anılacak günlerim olmadı mı benim?" "ve kolayca yıkılan inançlarım benim" dizelerinden gördüğümüz üzere şairin geçmiş günlerdeki yaşantılarını değersizleştiren, inançlarının nasıl da kolayca yıkılabildiğinin farkına varan bir tavrı vardır. ancak şiir depresif bir havayla seyrederken, birden gecenin getirdiği sıkıntının şafağın sökmesiyle gelen bilgelikle kaybolduğunun farkına varırız.

    "sabahı nasıl tetikte bekliyorum. şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. nasıl bir soylu bosluğa çılgınca kanayorum"

    dizelerinden anlaşılacağı üzere şair depresif havasından çıkıp bilgece bir tavırla boşluğa adım atıyor. ve bilgelik kazanıldığı anda üzüntü yerini daha coşkulu daha soylu bir duruşa bırakıyor.

    bu anlamda yıldızların uzaklığına övgü yalnızca bir çeşit sanatlı/imgesel bunalımı anlatan bir şiir değil, bu bunalımın nasıl aşılacağını okuyucusuna fark ettiren de bir eserdir.
  • kargaşa ve gençlik bunalımlarının şiiri. şairin sesinden dinlemesi bambaşka güzel. yıldızlı bir gece tablosuna bakarken dinlemelik ve yıldızlı göğü izlemelik
hesabın var mı? giriş yap