• oktay rifatin bir oyunu*
  • bir tür yağmursuzluk hali...bulutlar hamile kalmış da bardaktan boşanacak sulara, çıkmakta naz etmektedir yumurcak...bekleyenleri kararmış göğe bakar da, gökten tek damla düşmez halidir...

    velhasıl yağmuru beklemek sıkıntı(lı)dır, toprağa da, toprağı işleyene de...
  • nemli havadan daha cok etkilenmelerinden olsa gerek, yaslilar bu sikintiyi daha iyi tespit edebilirler. gerci bol miktarda yagmur sikintisi iddiasinda bulunmanin etkisi vardir ama "e babaanne yaz ayindayiz, tabi sicak olacak" dedikten birkac saat sonra yagmur yagdigi da gorulmustur. bir de sicaklara bagli deprem sikintisi tahminleri vardir ki bu iki sikinti arasinda nasil bir fark oldugunu henuz hissedebilmis degilim.
  • daha ziyade, yagmurun yeryuzune kadar intikal etmesi sikintisidir. yoksa yukarida vardir belki, nereden bilecen...
  • lodostur sinsi suçlusu..
  • şehir tiyatrolarında oynayan, başarısız bir rejiye sahip vasatın altında bir oyun...
  • (bkz: yagmur huznu)
  • yağmur yağmadan hava nasıl nem toplar da, insana da sıkıntısını bu yolla aksettirir ya, işte öyle sıkıntılı bir oyun. karı koca kavgaları seyretmek isterse insan, gitmeli görmelidir. aman aman ne bunaltı..bu kadar sıkıcı olmayı nasıl başarmışlar, hayret ettim.
  • kimi zaman; yagmurun hiç yagma olasılıgı yokken de çöker insanın içine. omuza çöken agırlık, gögüse yapılan baskı gibidir. nefes aldırmaz insana, varlıgına alıştırmaz.
    yagdırmak lazımdır yagmurları da, cesaret gerektirir bunu yapmak. bunca sıkıntıdan sonra yagdırılan yagmurla, ortalıgı sel götürme olasılıgı yüksektir zira.
hesabın var mı? giriş yap