yaşamak mı zor çince mi
-
vurucu bir şiirin dizesi, vurucu, sorucu, tartışmalı bir şiir. şair osman konuk soruyor,
"aramızda tartışıyoruz yaşamak mı zor çince mi?"
bıraksalar anlatacağım merak ettiğim neydi
açlar, sevdalılar ve canı sıkılanlarla
büyük büyük merak ederken çocuklar
neyi
hakkımda yanlış bilgi sahibi halk
ve ikide bir savaş çıkaran insanlık
sözlüğe bakarak anlayamaz beni
klasik yöntemlerle konuşmadığım için
ama bıraksalar anlatacağım
tüm yeteneğimi kullanarak
aramızda tartışıyoruz
yaşamak mı zor çince mi
bilinçlerde sürünüp dururken umutsuzluk
ben neden ölümü hatırlatan süflörüm
açız, sevdalıyız, canımız sıkılıyor
türlü sevinçler kiralayacak paramız yok
uyusam
birileri gelip çekmecelerimi ve kafamı karıştırıyor
çeşmeleri açık bıraksam mı; dünya temizlenir
kurtarıcıya giderim haftasonları
ve hep onu çarmıha gerenleri bulurum
kimliğime insan yazdırmalıyım
kızınca aniden ortayaşlı çocuklar
ambalajını yırtarak bedenimin
beni de öldürmesin -
bence mopanca daha zor.
-
adamların kadın namlı şarkısının ortalarında kendine yer bulmuş şiir ve şiirin en vurucu dizesi.
şiir için 3.23 sonrası -
kendisine soruyorlar*:
" hakkımda yanlış bilgi sahibi halk
ve ikide bir savaş çıkaran insanlık
sözlüğe bakarak anlayamaz beni
klasik yöntemlerle konuşmadığım için"
diyorsunuz. halkın ve insanlığın sizi anlamasını kolaylaştıracak birkaç ipucu rica etsek?" osman konuk'un verdiği şu cevabın güzelliğine bakar mısınız?
"şiirde konuşan öznenin mutlaka şairin kendisi olması gerekmez. bazen şair, yazar konuşma imkânından mahrum olanlar ya da da konuşmamayı seçenler adına da söz alabilir. peki bu söz alma yetkisi nereden alınır? beşeri durum. şiirin beşeri duruma ilişkin olmaması düşünelemeyeceğine göre şairler her ben dediğinde kendi sıradan, önemsiz kişiliklerinden bahsetmiş olmazlar. en azından her zaman. şairin yeteneği kendi kişisel hikayesinden hareketle beşeri sonuçlara yükselebilmesiyle de anlaşılabilir.
söz konusu şiirin özel bağlamına gelirsek, halkın ve insanlığın beni anlamaması şeklinde bir sorunum yok. o zaman şiir ne oluyor denilecek. bir fikrim yok. o mısraların yazılma anını, özel bağlamını tekrarlamak mümkün değil. aynı şiirde de iki kere yıkanılmıyor galiba. ayrıca kötü bir şiirmiş."
*ali görkem userin, itibar, 1. sayı, ekim 2011. -
yaşamak mı zor çince mi
ikisini de bilmiyorum
bilmediğim için zor diyemem kolay da
bildiğim en zor şey sensiz nefes almak
ve aynı gökyüzü altında birbirimizden uzak kalmak
bak bu daha zor
keşke soru olsaydı
doğru cevabı verirdik
aynı gökyüzü altında bir araya gelirdik
doğru cevap şıklardan bizdik
yaşamak mı zor çince mi
ağlamak mı zor gülmek mi
gibi bir soru bu
cevabı biliyorum bu sefer
gülmek!
ben gülmeyi de unuttum
senden başkasını sevmeyi de
yaşamak mı zor çince mi
çince gerekli değil ki bize?
bir çinli'ye kara sevdaya tutulmayacağımıza göre
hem adı bile çince değil
adı? en güzel mavi
şiire bakarsak çince önemsiz
aslında içince her şey önemsiz
sırf bu yüzden içmiyorum
çünkü sen çok önemlisin
yaşamak mı zor çince mi
bence biraz uzaklaşmalıyız
hem hiçbirimiz çince bilmiyoruz
türkçe bildiğimiz halde anlaşamıyoruz
çince'yi düşünemiyorum
çince düşünmüyorum
ben bu aralar senden başka hiçbir şey düşünmüyorum
buldum galiba!
yaşamak kolay
zor olan sensiz yaşamak.
*
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap