12 entry daha
  • sonucundan, anlama ve başarıya çevirmekten bağımsız olarak yaşama tutunmak bir zafer. güçlü güçsüz, iyi kötü, genç yaşlı herkes için. tutunanlara, çabalayan herkese selam. evet yaşamak zor, bir o kadar da ölmek zor. tutunmaya özel anlamını çökkün zamanlarımda verdim, şimdi hala geçerli olduğunu görüyorum.

    the tiger lillies, sanatçı tarzı satanist ögelerle dolu grup. teatral, soft psikedelik, yer yer sıkıcı tekdüzelikte. ama her zaman vaadettiği bir şey var: mutsuzluk, zor yaşam. yaşam artık asla önkabullerin yerleşikliğinde olamayacak. söyledikleri doğru, ama her an karşımızda olması, sivrisinek gibi vızıldaması zorlayıcı oluyor. hareketli parçalarında bile aynı vaat geçerli. "drag queen"vari sahne kostümleri var. tersinden keşifle drag queen'lerde demek ki temelde palyaçoluk içeriliyor. bazı parçalarda solist sesini daha inceltip karikatürleştiriyor, o zaman sesindeki üçüncü cinsiyet hali seyrelip, komedi/komik hal almaya başlıyor.

    yaşamın kıyısından notlar:

    insan ne zaman ölümü düşünür? ne zaman yaşamın ta kendisini? kim mutludur? kim mutsuz? anlam arama çabasına ne zaman vakit ayırırız? yaşam aslında sanıldığı kadar uzun mudur? ya da acele etmemiz gerektiği kadar kısa. size de zor geliyor mu yaşamak? yemek, içmek, çalışmak, koşmak, belki de sevişmek? ne zaman sorgularsınız bunları? ne zaman bıkarsınız yaşamdan? ölümle arkadaş olduğunuz zamanlar… beklenmeyen kişilerin intiharları. iyi insanlar neden kenarlardadırlar? niye gündelik hayatta karşılaşmazsınız onlarla? sevdiklerinizi gerçekten ne kadar seversiniz. sizi anladıklarını düşünür müsünüz ya da emin misiniz? sevginizi gösterirken ne kadar samimisiniz? ya şüpheleriniz, korkularınız? onları göstermekte ne kadar içtensiniz? siz hiç bir insanın gözlerinde kaybolduğunuzu hissettiniz mi? onda var olduğunuzu ya da onda bitip tükendiğinizi. yoksa kendi kendinizi mi tüketip bitirirsiniz? hiçlik nedir sizin için? yitmek, yok olmak. bir şey olmadığınızı bilmek nasıl bir şeydir aslında?

    insanoğlu bunları düşünüyor zaman zaman. varlığımızı hissetmek korkutuyor bizi herhalde. yokmuşuz gibi yaşayıp gidiyoruz. toprak oluyoruz, ama bunu bilmek istemiyoruz. ya yaşadığımız sıkıntılar? değer mi bunları yaşamaya, ya da en azından bu derece yaşamaya? eski sevgilileriniz geliyor mu aklınıza? size öğrettiklerine. size yaşattıklarına. ya sevmemiş olmak, ya aşık olamamak, duygularını ifade edememek? aslında yakında iken çok uzaklarda olmak. yani varken aslında yok olmak. yaşama tutunamamak neyi ifade eder sizde? hayatta tutunamamış olmak, hep kıyısında yaşamaya mahkum hissetmek yaşamın? sizin gibi birçoklarının olduğunu görmek ve onların gözlerinde yok olmak, bitmek, tükenmek. yitikler ordusunun anlam arama çabası içinde direnen bir üyesi olarak debelenip durmak. ve bunun farkına varmak. insanın kendisine acıyarak yaşaması nasıl bir şeydir? bunu bilmek, bunu düşünmek, hiçbir şey yapamamak. öylesine, işte öylesine yaşamak. kıyıda, tutunamadan ve bunu sadece bakışlarında ifade ederek yaşamak zorunda kalmak.

    "dünya limanlarında bugün
    ölmek kolay yusuf
    yaşamak zor." nazım hikmet
    nazım hikmet'in yatar bursa kalesinde kitabında yer alan şiirinin (bu parçası) kemal tahir'in karılar koğuşu'nda gönderme almıştır.

    (ilk giri tarihi: 11.8.2017)

    (bkz: hayat zor)
    (bkz: yaşamak kolay değil)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap