• yaşar kemal'in hayatını aktaran belgesel. fragmanı çıkmıştır.

    edit: uzun zaman sonra internet üzerinden blu tv'den izleyebildim. bir ürün olması adına güzeldi. nice yazarlarımız için en ufak bir belgesel projesi dahi olmuyor. ben bu açıdan yaşar kemal belgeselini bir ilk saymak istiyorum, umarım daha iyisini yapacak bir sinemacı çıkar. eserlerine değinebilecek bir araştırmacı olabilirdi, nebil özgentürk'ün 20-30 dakikalık yaşam portreleri geliyor mesela aklıma..., trt arşivi tarandı mı mesela? sonra ince memed'in anlatılış kısmı çok yavan. zamanında ufak bir gazete taramasıyla eski milliyet, hürriyet arşivinde ne fotoğraflara ulaşmıştım sezgin burak'lı- yaşar kemal'li.

    yani özet olarak aceleye getirilmiş, vasat altı bir belgesel iş. emeğe saygı tabii...
  • bugün vizyonda olduğunu öğrendiğim... izleme şerefine tek başıma nail olmak istiyorum, o kadar özel ki benim için. sadece fragmanını izlemek bile ağlamama neden oldu.
  • aydın orak'ın hazırladığı belgesel:

    "cgv arthouse salonlarında! yaşar kemal'in daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış arşiv görüntülerinden, yüzlerce saatlik kaynaklardan derlenmiş ses kayıtlarından ve binlerce sayfalık dokümandan yararlanıldı. yaşar kemal efsanesi dev bir çınarın mücadelesi, edebiyatı, hayatı ve yüzyıla damgasını vuran olaylara karşı tavrıyla sinematografik bir anlatımla resmediliyor."

    fragman için tıklayınız efenim.
  • aydın orak'ın ilk filmi olan asasız musa (musa anter biyografisi) nın galasına katılmış ve saçma senaryosundan dolayı çok eleştirmiştik. kendisi de 10 yıldır"net hatırlamıyorum!" bu proje için çalıştığını, bizim filmi anlamada güçlük çektiğimizi söylemişti. sonra siyah karga filminde oyunculuk performansına denk geldim. bu filmde de ana karakter olmamasına rağmen bütün oyunculardan baskın olmaya çalışan, kendini öne çıkarmaya çalışan oyunculuğundan dolayı kendisinden soğumuş bulunmaktayım. umarım yaşar kemal'i 'en sevdiğim anadolu romancısı'nının hayatını perdeye iyi aktarmıştır. üzerindeki acemiliği atarak başarı yolunda emin adımlarla ilerler
  • tesadüfen izledim demeye utanıyorum fakat kafa dağıtmak için aceleyle gitmiştim ve filme karar vermemiştim. ben izlerken keyif aldım hatta zaman zaman notta tuttum. yazılacak yorumları merakla bekliyorum.
  • yasar kemal'in eserlerinden cok siyasi kimliğine yer veren belgesel. en azindan bu ikisi arasinda bir denge olabilirdi.
  • görüntü ve ses kalitesi düşük ve olaylar arası bağlantıların kopuk olduğu belgeseldir. film yaşar kemal okurlarına hitaben hazırlanmış onu tanımadan gittiğiniz de bir çok şey havada kalır sanırım.
    yaşar kemalin kişiliğinin ve kitaplarını yazarken beslendiği olguların daha açık ve yoğun şekilde ifade edilmesini beklerdim.
    film de bile yaşar kemal röportaj yaparken bırakın politikayı, edebiyat konuşalım demiş.
    yaşar kemalin politik duruşunu zaten kitaplarını okuyan biri çok rahat anlayabilir. bence önemli olan beslendiği şeyleri anlatmak olmalıydı..

    her şeye rağmen ustayı izlemek gene de güzel de. böyle çalışmaların devam etmesi ve ustanın romanlarının 'hakkıyla' sinemaya uyarlanması dileğiyle....
  • youtube videolarından derleme yapılmış bir belgeselimsi. edebiyat, yaşar kemal'in en büyük özelliğiyken sadece siyasi ideolojisinin yansıtılması beni huzursuz etti.
  • bütün türkiye tarihini yaşayarak deneyimlemiş, akp de dahil bütün iktidarlara tanık olmuş ustaya ve onun siyasal duruşuna odaklanan belgeselde bir muhabbet havası var, galiba böyle de olması gerekirdi. başlarda kronolojik bir sıra izlememesine alışamadım ama sonradan yaşar kemal'in anıları, yaşadıkları serbest çağrışım yöntemiyle perdeye geldikçe bu yöntemin başarılı olduğunu düşündüm.

    entelektüel, aydın tarafından şüphe olunmayacak yazarın, yeni bir dil yaratma vurgusu roman tekniğine dair fikir verirken tek parti öncesi-sonrası, 80 öncesi-sonrası yaşadığı baskılar, kuruluşundan beri garip bir ülkede yaşadığımızı hissettiriyor. iki anlamda da 'garip' olan insanımızı ve garip devletimizi onun ağzından dinliyoruz. o devlet o kadar garip ki, ülkesinin en büyük yazarlarından birinin ince memed eseri hollywood tarafından filme çekilecekken türkiye'de çekilmesine bir türlü izin vermemiş. bu bilgiyle beraber yaşar kemal'in sinemayla kurduğu ilişki, mesela yılmaz güney'i sinemamıza kazandırması da güzel anekdotlar olarak akılda kalıyor.

    hem eserlerinde hem sözlerinde, en başta sıkıntı çeken insanı anlatıyor, dile getirmek, müdahale etmek istiyor. 90'ların cezaevlerindeki katliamlarında uzlaştırmacı olarak bir araya gelen orhan pamuk, zülfü livaneli ve yaşar kemal'i yan yana görmek iyi geliyor ve aziz nesin ile yaşar kemal'in 1 mayıs'ta kol kola yürürken "kafa-kol işçileri kol kola" dövizini görmek duygulandırıyor.

    birçok şey eksik kalmış tabii, yönetmen de zaten bir söyleşisinde elinde 10 saatlik yaşar kemal belgeseli yapacak kadar görüntü olduğunu, teklif gelirse böyle bir belgesel serisi yapabileceğini, görüntülerden kendisine en çok dokunanları seçtiğini anlatıyor. yine de biraz uzun olması pahasına, gazeteci tarafına, ince memed'in yazılış sürecine daha çok değinilebilirmiş. ya da belgeselin isminde politik tarafına odaklanıldığını belli eden bir tercih yapılabilirmiş.
  • bugün izlediğim muhteşem belgesel. yaşar kemal'i az çok tanıyordum ve birkaç kitabını okumuştum ama bu belgesel ile onu daha yakından tanıma olanağı buldum. açıkçası hayat hikayesiyle, doğaya ve insana olan sevgisiyle beni kendisine hayran bıraktı ve bazı anlarda da duygulandırdı. büyük yazar ve ondan da öte çok büyük kalpli bir insanmış. "benim umurumda olan edebiyatım değil, namusum." ve "dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır. bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. kendi iyiliğine de baş kaldır.'’ diyor kendisi. ciddi anlamda bu belgeselle daha iyi anlıyorsunuz ki yaşar kemal insanlara farklılıklara saygı duymayı, insanlara karşı sevgiyi aşılamayı hedef edinmiş bir yazar. özetlemek gerekirse belgesel çok hoşuma gitti ve hayata bazı açılardan bakışımı değiştirdi diyebilirim. herkes mutlaka izlemeli.
hesabın var mı? giriş yap