*

  • kötü kapak tasarımlarıyla - malesef ki - doğan kitapçılık bünyesinde türkçeye çevrilen kitaplarının arasına yaban koyununun izinde ismiyle eklenen müzikal hikayecesi, magical realism üstadı haruki murakami romanı. hangi kuyular, hangi caz standartları, hangi rüyalarla bezeli olduğunu 350 sayfadan sonra söylemek mümkün.

    (bkz: haruki murakami/@euphrates)
  • haruki murakami'nin leziz romani. gercekustu bir finale baglansa da, roman filme cevrilecek olsa en afilisinden bir neo-noir ortaya cikardi kuskusuz. kitap, turkceye cevrilen diger murakami romanlarina*** gore biraz daha zor. bazi cumleleri anlamak icin, cumlelerin basina donup tekrar göz atmak gerekebiliyor cumlelere. durum boyleyken bile kitap akiciligindan hicbir sey kaybetmiyor.

    konusuna gelirsek, bir reklam ajansinda calisan kahramanimizin, bir firma icin hazirladigi belleteninde kullandigi koyun resmi yuzunden basi belaya girer. japonya'daki sag cenahin kodamanlarindan bir kimsenin adamlari tarafinca, belletende kullanilan resimdeki, sirtinda krem rengi bir yildiz olan bir koyun bulunmakla gorevlendirilir. bulunmazsa eger, kahramanimizin basi derde girecektir. nitekim, kahramanimiz kiz arkadasini da yanina alarak yola cikar. gelin gorun ki, yolculuk boyunca tanistigi mekanlar ve kimseler bir hayli ilginc portreler sunacak, olaylar da git gide karmasiklasacaktir.

    kitabin kahramani bir dedektif titizliginde iz surerken, murakami'nin kisisel zevklerine gondermeler romanda girla gider. zira, roman baskisisinin sherlock holmes okumasi da bu baglamda dusunulebilir.

    kitap kapagina dair son soz. kitapta bahsi gecen koyundaki yildiz isareti sirtindadir ve ya krem rengi ya da kahve renginin tonlarindadir. amma ve lakin, dogan yayinciliktan cikan turkce cevirinin kapaginda, alninda kizil renkte bir koyun arzi endam etmekte. eh bu da kitabin icerigine biraz ters dusuyor sanki.
  • her ne kadar içinde parapsikolojik ya da pagan dininden öğeler içerse de sizi tuhaf inandırıcılığı içerisinde hikayeye inandırıp koyunun peşine düşmenize neden olan roman. sanki biraz jean-christophe grange tadı var yabankoyunun peşinde.

    kesinlikle filme çevrilesi .... ama ne yazık ki yazarın en iyi kitabı değil.
  • hayatımda gördüğüm en uyduruk kitap kapağına sahip romandı kendisi, neyse ki doğan kitap diğer haruki murakami kitaplarında olduğu gibi bu kitabında kapağını değiştirmiş. kitaptaki gerçeküstü koyun bana woody allen ın everything you always wanted to know about sex filmindeki çapkın koyunun uzaktan akrabası gibi geldi. bilmediğim bir koyun miti var ama ben şimdilik sadece peynirinden, etinden, sütünden yararlanabiliyorum.
  • roman kahramanlarının isimlerinin olmadığı haruki murakami kitabıdır..adam, kız, koyun profesörü, yunus oteli sahibi vardır..
    itici bir kapağı olmasına ve bir çok dizgi hatası barındırmasına rağmen okuması keyiflidir.
  • arka kapağında yazdığı üzere "postmodern bir dedektif romanı"dır. farkı ise içinde cinayetlerin, seri katillerin, iş bitirici zeki bir dedektifin ve alışılmış bir ipucu zincirinin bulunmamasıdır. ayrıca yazılmış en "oksijeni bol" romanlardan biri olmasına rağmen sonlara doğru iyice kasvetlenir, ürpertir, garip bir korku aşılar.

    ayrıca akıcı ve anlaşılır bir çevirisi olmasına rağmen bazı kelimeler abuk bir biçimde dilimize çevrilmiş.. tek kelime japonca bilmemenize rağmen nasıl çevrilmesi gerektiğini tahmin ediyorsunuz. örnek verecek olursam:

    belleten: bülten
    almaç: ahize
    pusula: not
    film görmek: film izlemek
    küçük parmak: serçe parmak
  • sıkılmadan okunabilecek, merak uyandırıcı ve eğlenceli bir kitap. sık sık "yok artık!" dedirtmiş olsa da koyunlara bakış açımı değiştirdiği kesin. imkansızın şarkısı(noruvei no mori) ile iç acıtan haruki murakami, bu kitapla fazlasıyla eğlendiriyor.
  • sırf ,kedisini emin ellere emanet ettiği için yaptıgı ve yapacağı her şeye ikna oldugum bir adamın hikayesini anlatan murakami romanı. koyun adama rastlamasında ne tuhaflık olabilir ki bu japon un.
  • --- spoiler ---
    body cells replace themselves every month. even at this very moment. most everything you think you know about me is nothing more than memories
    --- spoiler ---
  • kitapta en çok geçen kelime 'kusursuz'du sanırım.yazarın bütün kitaplarını okudum fakat bir tek bunun çevirisinden hoşlanmadım.anlatımında sıkıntı vardı.bazı cümleleri defalarca okudum bu da akıcılığı azalttı malesef.
hesabın var mı? giriş yap