• murathan mungan hazretlerinin yeni seckisinin adi. henuz almis ve okumaya baslamis bulunmaktayim. ilk soyleyecegim sey, harika bir ada ve kapaga sahip oldugudur. cok iyi yazarlardan alintilar mevcut. hayirlisi...
  • "yabancı hayvanlar" sözü ne anlatıyor size? hayvan kadar yabancı olan mı? yabancısı olduğumuz hayvani yanımızı? ya da öykümüzün içinden tesadüfen geçen bir hayvanın, istemeden de olsa birdenbire uyandırdığı yanımızı mı? yabancı bir dilde yazıldıkları için, bize bir o kadar yabancı gelen hayvanları mı? gizleri, bilinmezlikleri, kudretleri ve yabancılıklarıyla hala bizim için dünya gerçeğinin acımasız ve ürkütücü yanlarını temsil eden hayvan gerçekliği ne kadar uzak bize, ne kadar yakın? hatta içimizde?" notunu yazmis murathan mungan bu kitabinin gothune.
  • içindeki yazarlar (ve öyküleri):

    jorge luis borges ("düş kaplanları")
    patricia highsmith ("boş kafes")
    raymond carver ("sülün")
    luise rinser (kırmızı kedi")
    ernst jünger ("domuz avı")
    knut hamsun ("orta boy bir sinek")
    tama janowitz ("15 no'lu vaka dosyası: melinda")
    patricia highsmith ("su kaplumbağası")
    julio cortazar ("yaz")
    john steinbeck ("yılan")
    ernest hemingway ("yağmurdaki kedi")
    jerome david salinger (muzbalığı için bulunmaz bir gün")
    saki ("gabriel-ernest")
    lygia fagundes telles ("tigrela")
    julio cortazar ("kedi uyumu")
  • kitabin on sozunde m.m'in yazdigi gibi;
    "seckilerin bir yararida budur: baskalarinin mecraalarina kiskirtirlar, baska maceralara kiskirtirlar."
    __________________

    "kirmizi kedi", "su kaplumbagasi", hatta hic hazetmedigim tek hayvan "yilan" ve "bos kafes" bu oykuler yabanil taraflarimiza, tekduze insanlarin soyutlasti(rdi)gi yine tekduze yasama olabildigince minimal bir dille kendimize ayna tutmamizi sagliyor.

    farzi misal; yoksulsunuz, en kotu aclikla sinaniyorsunuz. buna ragmen evde beslenilen semirtilmis bir kedi var, ustelik tum ailenin goz bebegi. bir ekmek kirigi bile cok degerliyken, kedi sut iciyor ve eve giren nimetleri bulmak icin bir cabasi da yok. oylesine hazirci. bu aymazligi yuzden kedi ailede bir kisi tarafindan turlu intikamlara hedef olunuyor. yoklugun son merhalesine gelince " aclik tak edince" kediyi pisirmeyi oneriyor ev halkina o kisi, tepki aliyor. kitlik gollerini attikca kini artiyor kediye. acsaniz; ya calarsiniz ya ölürsünüz ya da öldürürsünüz. ve 3. secenekten yana kullaniyor evin buyuk oglu sansini. hirsini cikariyor oyle ya da boyle; kirmizi kedi'yi adi gibi bir renge buruyor. hunharca, oldurerek.
  • sourberry nin yeni mi yeni, mis mi mis programı. sevgili abimiz, dj imiz, kalplerimizin tacı* sevgili mir in meskalin den sonraki entry yazılabilen programı. salı gecelerimizin 01- 03 arasındaki otobüs durağı.. içimizdeki irlandalıları, fransızları, ingilizleri, almanları, ispanyolları, rusları, yunanları, amerikalıları... kısacası içimizdeki yabancı hayvanları sevip okşayabileceğimiz bir müzik karnavalı.

    (bkz: ecayip heyvanlara benziyirsen)
  • murathan mungan'ı pek severim. onun seçtiği hayvan öykülerini okumanın da keyifli olacağını düşündüm. yanılmamışım:)
    kitaptaki öyküleri sevdim. hatta hiç okumadığım birkaç yazarın anlatımı da hoşuma gitti ve kitaplarını almayı not ettim. hangi yazarlar diyecek olursanız: tama janowitz, patricia highsmith ve salinger.
hesabın var mı? giriş yap