yakınlaşmak

• kişilerin rastlantı ya da biliçli olarak kendilerini daha samimi hissetme durumu.
  fiziksel yakınlaşmanın olabileceği gibi ruhsal, düşünsel yakınlaşma da hali hazırda her daim söz konusu olabilir.
• (bkz: entryler ile yakinla$mak)
• bir yerden bir yere taşınmak sureti ile sevdiğiniz bir arkadaşınızın evine yakın olmak durumu.
• en derin ilişki çıkmazlarından olabilir.
  
  " birbirimize karşı her adımımız acı veriyor değil mi artık? farkında değiliz sanırım ne kadar yakınlaştığımızın. belki de en güzeli biraz uzaklaşmak, tekrar yakınlaşabilmek için."
• kaygan zeminde dans eden yanar döner bir bir çiftin hikayesidir. üstüne çeşit, çeşit kıyafet yakıştırılıp özünde ne kadar iyi bir insan olsa da genelde üzerine yakışanı değil, insanların kendisine yakıştırdığını üzerine giymeye hazırlanan saf çocuktur kendileri. özünde çok iyidir, çok sevilesi, zamanla tanıyıp yakınlaşacağınız ama çokça sahip olmakla, ele geçirmekle, birbirini tamamlayıp tek kişi olma yolunda ilerlemenin ilk adımı olarak görülür kendisi. ama bu sadece illüzyondur.
  
  yakınlaşmak, zaman alan, bir insanı tanımakla beraber başka insanlar için konulmuş duvarların yavaş yavaş o insan için kalktığı, güven temellidir. girift olmayı, mahremiyet sınırlarının kaldırılmasını, çiftin kendilerine has bakış ve duruşlarının olmamasını gerekliliği içermez. keza aksine bunlara rağmen iki insanın birbirine dönük sevgi dolu yüzüdür.
• uzaktan cici görünen kişiler hakkında fikirlerinizin değişmesine sebep olacak proses...
  o halde, çeşitli hayal kırıklıklarının önüne geçmek adına, kişilerin boynuna uyarı levhaları asılabilmeli.. örnek:
  
  (bkz: ateşle yaklaşmayınız)
  (bkz: yaklaşma, yanarsın)
  (bkz: cıss)
  (bkz: sevgi beslemeyiniz)
• adım adım olur.
  
  aldım.
  verdim.
  aldım.
  verdim.
  
  adım adım, alıştıra alıştıra. onu evcilleştirmek için, tilkinin biraz uzağında sessizce oturup bekleyen küçük prens gibi. telaşsız. aceleye getirmeden.
  
  aksi takdirde yakınlaşma değil, çarpışma olur olsa olsa.
• hep gördüğünüz ve sizi sevmeyeceğini, beğenmeyeceğini düşündüğünüz birinin aslında size ne kadar benzediğini ya da en azından çok uyumlu olduğunuzu gördüğünüzde yaşadığınız durum.
  
  hemen yakınlaşıverirsiniz. saatlerce konuşmak ve her koşulda gülecek bir şey bulabilmek. düşüncelerinizi rahatça paylaşabildiğinizi görmek mutlu eder.
• göz göze, diz dize, gönül gönüle iletişim içinde olma arzusu ile birinin özel alanına girme çabasıdır.
• sebepsiz yere olanı makbuldur. hani plansız programsız, istemsiz ve dolayısıyla çıkarsız olanı.