• bir bireysel yakınma usulü çerçevesinde yakınma da bulunan kişi.
  • yakınan kişi.

    sürüp giden ilişkide, dışarıda işi gücü olan kaçandır, sevmeyendir, daha doğrusu sevilen. işsiz güçsüz olan, yeterli oyalantısız bekleyen, aşıktır, yakınmacıdır.

    büyüyüp gelişmesi, her şeyi değiştirmesi gereken solcular yerine atılım yapıp, canlılık gösterenler sağcılar; durağan, yakınmacı ve kaygılı değer bekçileriyse solcular. solcu, istemek ve yakınmaktan yapmaya geçmiyor, haklılığın ekmek yerine geçmesini umuyor. aşılacak sorunları, gerçekçilik ve eylemsellik bölgesinde. sağcı genç, anasının vermeyeceği memeye karşılık, suç kabahatından öldürülmeme umuduyla eyleme geçiyor. sağ çocuğun eksiklik alanı düşlem ve etik.

    (bkz: yakını), yakınan, yakınma, yakınmak
    (bkz: şikayetçi)
hesabın var mı? giriş yap