yalçın pekşen
-
yaptiği röportajlar ile birçok ödül almıştır, son zamanlarda yaptığı bişeyi duymadım ama, eskiden cumhuriyet'te çalışıyordu, yanlış hatırlamıyosam... köpeği isiran adamin pesinde diye, gazetecilik hayatini anlatan bir kitabi da vardi... ayrica kendi deyimiyle "mizah denemeleri" de yazmıştır, kendisini mizah yazari olarak görmemiştir... sülün osman röportaji ilginç bir fikir, ajda, sakip sabanci, ibrahim tatlises, turgut özal, ve birsürü kişiyle söylesi yapmıştır...
-
(bkz: nevsehirden newyorka)
-
ajda pekkan'i rezil ettigi meshur bir 80'ler soylesisi vardir. hani su ajda'nin ekstrem tenakuzlar icerisindeyim lafini sarfettigi soylesi.
-
güncel konuları mizahi bir üslupla ele almaktadır, akşam gazetesinde yazmaktadır şu sıralar.
-
medyatava'da yazdıklarına göre, birkaç gün önce (kürşat başar'la birlikte) akşam gazetesindeki görevine son verilmiş gazeteci.
ilgili haber için: http://www.medyatava.net/haber.asp?id=22541 -
the türkler kitabını yazmış gazeteci.
-
ko-medya adında türk medyasını konu alan kitabı say yayınları tarafından basılmıştır, raflardadır.
-
darüşşafaka lisesi'ni ve istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ni bitirmiştir.
ko-medya adlı eserinde türk medyasını ironik bir biçimde ele alan, yazdıklarıyla kahkahalara boğsa da, "vay medyanın haline" diye düşündüren kimse. -
bugün başka bir kitabın peşindeyken dilin kemiği yok isimli 86 basımı bir toplama röportaj kitabı düştü elime kütüphanemde.
açtım bir kaç röportajını okudum, asım can gündüz, ayten gökçer, bedia muhavvit, neşe erberk..
uzun zamandır gözden ırak yalın, dürüst, ayakları yere basan, kaliteli ve sahte olmayan tertemiz bir gerçeklik duygusu geldi üzerime,
ferah, aydınlık bir rüzgar esti içime içime..
hakikaten..
romantik ve gülünç bulabilirsiniz şu yazdıklarımı ama olan buydu..
zaten aslında acıklı ve gülünç halimiz de bu.
temiz ve sade gerçeklik o kadar uzak ki bize artık,
hasbelkader bir kapı aralığından şöyle bir kendini gösterecek olsa ahahaha! diye şuh kahkahalar atıp kendisini savuşturuyoruz,
her birimiz artık istisnasız, eski türk filmlerinde kötü yola düşmüş assolistler gibiyiz,
elimizde şarap niyetine vişne suyu dolu kadehlerimiz.. -
93'te kenan evren sergisinde eserlerin çok pahalı fiyatlara satılması karşısında "zaten bizim ülkede bir şeyin kalitesi düştükçe fiyatı artıyor" tespitini yapmıştır. akıllıca.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap