*

  • ayfer tunç'un editörlüğünü yapmış olduğu bir kitap yalnızlık gittiğin yoldan gelir ayrıca. yeni yazar, yeni müzisyen arayışı içinde olanlar muhakkak ki kendilerine göre bir şey bulacaklardır romanda bahsi geçen binlerce isim içinden. ironik, tatlı bir anlatımı, bir de anagramı, kelime oyunlarını sevenlere önerilebilir rahatlıkla, neden olmasın...
    kitaba adını veren ifade ise oktay rıfat'ın karıma isimli şiirinin son dizesi, ki anlatının başkahramanı "kalın bir aşk romanına yeğleyeceğini" söylüyordu bu dizeyi. siz de eder misiniz acaba? şiirin bütününü okuyup verin kararınızı:

    sofalar seninle serin
    odalar seninle ferah
    günüm sevinçle uzun
    yatağında kalktığım sabah

    elmanın yarısı sen yarısı ben
    günümüz gecemiz, evimiz barkımız bir
    mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter
    yalnızlık gittiğin yoldan gelir
  • ben gurbette degilim gurbet benim icimde deyisi gibi siz kacsanizda yada bu duygunun sizde olmamasi gereksede aslinda icinizde olan her ne yaparsaniz yapin sizle gelen bir duygu...
  • selcuk altun’un yapi kredi yayinlarindan cikan ilk romani.

    selcuk altun, nefis bir postmodern roman ortaya cikarmis. roman, tipki alberto manguel'in "okumanin tarihi" gibi insana bir okuma listesi sunan romanin bas kahramani yani sira, o.y., cela, kader ant, dua ve diger yan karakterleriyle zamanin da icinden gecerek son donem turkiye'sinin detayli bir fotografini sunuyor bize. kitapta sozu gecen yazar ve sanatcilarin eserlerine vakif olduktan sonra romani yeniden okumanin keyfini dusunemiyorum bile. selcuk altun, romani oyle bir yerde bitirmis ki ikinci, belki de ucuncu romanin olma olasiligi okuyucuyu heyecanlandiriyor. sadece o.y.'nin kisilik ozellikleri uzerine saglam bir psikolojik analiz yapilabilecegini soyleyebilirim, kirmizi murekkep, cuce sayilacak duzeyde kisalik, masturbasyona ovgu, kabuslarinda gordugu dev makas vb uzerinde durulmasi gereken carpici imgeler. ben, dikkatli bir okuyucu olmama ragmen sayfa 163'teki "...kaderimin oyunu yollugu..." cumlesindeki ipucunu kitabi bitirdikten sonra farkedebildim ve cok tuttum.

    romanin anlaticisinin ("narrator") karmasik icrel cozumlemeler sunmasi, bicimle oynamasi, realiteden yepyeni bir realite cikarmasi gibi nedenlerle roman cok basarili bir postmodern roman denemesi. baslangicta, yerli yersiz kullanildigi yanilgisina kapildiginiz parentez isaretinin romanin anlatimina kattigi gorsellik ve siirsel zenginligi teslim etmek gerek.
  • isim verme konusunda amerikan sapığını aratmayan bir kitap. neyseki verdiği isimler ufkumuzu genişletiyor. kitabın bitmesiyle insanın ikinci kitabı da okuyasının gelmesi bir oluyor, nitekim onu da okuyor ve yazar adına ciddi anlamda doyuyor. ayrıca yapı kredi yayınlarından çıkan kitaplara ve kitaplık dergisinin içeriğine bakıldığında bu kitapta adı geçen birçok yazarı bulmak insana adam boşuna vermemiş bu kadar ismi ciddende kafaya taktırtmış hepsini yorumunu yaptırtabiliyor.
  • okuyanı alıp başka bir dünyaya götüren, sarsan ve şöyle bir kendine getirip, kitapta yer alan tüm yazarları okuma ve müzikleri dinleme isteği uyandıran tam anlamıyla bomba bir kitap. tek kelime ile müthiş. insanın daha fazla para kazanıp estet olası geliyor.
  • hikayenin kahramani olan sina'nin yasaminin erol aksoy'la bir cok benzerlikler icermesi gözden kacmayan kitap.
  • oktay rifata hayranlığımı bir kez daha arttıran selçuk altun un okunmaya değer, insana okuma zevki ve şevki aşılayan
    --- spoiler ---
    dene(mesel)
    --- spoiler ---
    romanı...
hesabın var mı? giriş yap