*

  • yankı fanusu teriminin, anlamını aslında daha iyi karşıladığı ifade.
  • (bkz: echo chamber)
  • özetle, sanal ortamda kullanıcıların yalnızca kendi görüşlerini destekleyen fikirleri takip etmeleri sonucunda karşıt görüşlerden haberdar olamamalarıdır. böylece internetin demokrasinin bir numaralı taşıyıcısı olarak müjdelendiği mit çöker.
    dolayısıyla yankı odası etkisi, internet ortamında karşıt görüşlerin dolaşıma girdiğine ve yeni medyanın kamusal alanın bir taşıyıcısı olduğuna dair iyimser görüşlere yönelik bir eleştiri niteliğindedir.
    edit: konu ile ilgili, filtre balonu ve siberbakanizasyonu da kapsayan şöyle bir çalışma var:
    https://dergipark.org.tr/…nload/article-file/504829
  • (bkz: ekşi sözlük)
    örneğin şu başlıkta yazanların hepsi ekşi sözlük yazarı.
    (bkz: mansur yavaş vs ekrem imamoğlu)

    herkes internet kullanmayı, internet üzerinden haber almayı, görüşlerini paylaşmayı seviyor. görece hepsi de genç. çoğunlukla da ekşi'deki diğer yazarları hor görmeyen, onu bunu yaftalamayan, gerekirse okuyup geçen insanlar bu yazarlar.

    dolayısıyla da aynı fikirler yazılıyor genelde. hep aynı şeyleri de aynı argümanlarla savunan yazarları görüyorum.
  • sosyal medya siteleri tıklanma oranlarına göre gelir elde ettikleri için en yüksek sayıda tıklanmayı sağlamaya çalışır. bunun için de kullanıcının bıraktığı beğenme, paylaşma, yorum yapma gibi bıraktığı kişisel izleri belli algoritmalar ve filtreleme sistemlerinden geçirerek eğilimli olduğu konuları kullanıcının önüne getirirler.

    dolayısıyla sosyal medyada gezinirken kendi dünya görüşümüzle, bize benzeyenlerle ve hoşumuza gidecek gönderilerle muhatap olur, bizim gibi düşünen kullanıcıları takip eder, benzer şeylerden besleniriz. yani içinde bulunduğumuz odanın duvarlarına çarpan sesimiz tekrar bize gelir. bu da ötekiyle karşılaşmadığımız ortamda sürekli mevcut görüşümüzün onaylanmasını, sahip olduğumuz düşüncelerin pekişmesini sağlar. negatif anlamıyla toplumdaki cemaatleşmeye, politik kutuplaşmaya ve sadece dahil olduğumuz grubun parçası haline gelmemize neden olur.

    günümüz türkiye'sinde taraflar sosyal medyada sadece kendi seslerini duyarken geleneksel medyada sadece iktidar sözcülerinin sesini duyuyor. mevcut iktidarın on dokuz yılın ardından hala en fazla oyu alabilmesinin nedenlerinden biri de burada aranmalı.
    filtre balonları aşılamadığı için yankı odalarında, konfor alanımızda sesimize aşık bir halde yaşıyoruz. haliyle düşünsel çoğulculuktan uzak, kendi düşünce ve ön yargılarımızı pekiştirerek kapalı bir havzanın üyesi haline geliyoruz. aynı durum tüm taraflar için geçerli, herkes kendi aksına meftun.

    genç kuşak yankı odalarında bu şekilde kalıplara sıkışmışken nüfusun orta yaş üzeri bölümünü oluşturan çoğunluğun büyük bir kısmı da iktidarın kontrolündeki ana akım geleneksel medyadan besleniyor. bu durum bugün bizim "ya nasıl bu insanlar bu kadar adaletsizliğe rıza gösterirler?" şaşkınlığımızı yersiz hale getiriyor.
    çünkü hakikatin anlamsızlaştığı ve önemini kaybettiği post-truth çağında yaşanan gerçeklikle yığınlara aksettirilenler örtüşmüyor. o yüzden şu an bizim idrak etmekte güçlük çektiğimiz haksızlıklar o yığınlara devrim niteliğindeki önlemler olarak olumlu şeylermiş gibi yansıtılıyor. ömer faruk gergerlioğlu hem fetöcü hem de pkk'lı bir hain, istanbul sözleşmesi de türk aile yapısını ifsat etme amaçlı kurulan lgbt örgütünün fitnesi olarak görülüyor ve iktidar tarafından bunlara karşı yapılanlar alkışlanıyor. dahası tüm dünyada korona ile en iyi mücadeleyi biz yapıyoruz, dünyada çin'le birlikte büyüyen tek ekonomiyiz, dünyadaki milyonlarca mazlumun sesi ve umuduyuz. vs vs...

    evet dijital bir çağ yaşıyoruz, internete erişim çok yüksek ve sosyal medya çok fırtınalı. fakat herkesin fırtınası kendine esiyor. ötekinin umurunda değilsin zira senin ne düşündüğünden haberi yok. sadece kendisi gibi olanları dinliyor, düşüncesine yakın yazarları okuyor, televizyonda sadece kendisini onaylayan kanalları izliyor.
  • insanların kendilerine benzeyen insanlarla bir arada olduğu, iletişime geçtiği bir fanus olarak tanımlanabilir.
    sosyal medyada, hep bu taktikle kişilere sadece kendilerinin hoşuna gidecek postlar, fikirler, reklamlar sunuluyor. farklı düşüncelerle ya da yeni fikirlerle karşılaşılamıyor.
  • internet kullanıcılarının sanal ortamda karşıt görüşlere sağırlaşması, homojen gruplar oluşturarak yalnızca kendi görüşlerine uygun internet kaynaklarını ve hesaplarını takip etmesidir.
  • günümüzde sosyal medyada hepimizin hapsolduğu yerler. twitter'dan örnek verecek olursak sadece kendi ilgi alanımız ve görüşlerimizin içindeyiz. onların yanlışlanabilir olduğunu düşünemiyoruz ve hepimiz daha da radikalleşip köşelere savruluyoruz. modern çağın en büyük açmazı.
    yalnız siyasi görüş için söylemiyorum bunu, en ufak meselelerde bile böyle olduğunu hissedebiliyorsunuz.
    bunu aşmak için olabildiğince farklı kutuplardan insanı takibe almak ve karşı tarafa yabancılaşmamak gerekiyor. aksi hâlde mutsuz olmaya ve hissetmeye başlıyorsunuz.
    her ne kadar sizin yalıtılmış olmanız bir mutluluk ve kendini sürekli onaylama sağlıyor gibi görünse de uzun vadede düşünsel bir hapiste gibi hissetmeye başlayabilirsiniz.
  • bazı eğlence parklarında bulunan çocuklara yönelik oda. içeriye girip sesinizin yankısını dinliyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap