• önermenin/kuramın/araştırma izlencesinin ancak olgularla yanlışlandığında kabul edilebilir ya da bilimsel olduğunu söyleyen sınırkoyma ölçütü. lakatos kendisinden önceki yanlışlamacıları, safdil yanlışlamacılar ve dogmatik yanlışlamacılar olarak ayırdıktan sonra kendi yanlışlamacılık görüşünü ortaya koyar. (bkz: inceltilmiş yanlışlamacılık)
  • doğrulayıcılara göre deneysel kanıt, bilimsel teorilerin dogrulugunun desteklenmesi için kullanılır. örneğin bir teori var ve bu teoriyi doğrulayan örnek sayısı çoğaldıkça teori de o kadar güçlü bir şekilde desteklenmiş olur. yanlışlamacılara göre ise doğrulama mümkün değildir, bilimsel bir sonuç elde etme için yapılabilecek tek şey yanlışlamadır. yani yanlışlamacılara göre, bilimsel teorileri değerlendirirken gözlemleri sadece teorileri yanlışlamak için kullanabiliriz, doğrulamak için değil. eger teori yanlışlanırsa terk edilir ve onun yerine farklı bir teori geliştirilir.
    (bkz: karl popper)
  • temelleri karl raimund popper tarafından atılmış metod. bilimsel önermelerin geçerliği doğrulam değil yanlışlama ile bulunabilir. bilisel bilgiye ancak yanlışların temzilenmesi ile ilerler, aksi taktirde tümevarımsal bir takım hipotezler çürütülmediğinden ve sürekli doğrulama yoluna gidildiğinden zamanla bilim şeklinde tanımlanabilir. yanlışmacılığı anlayabilmek için popper'in üç dünya kuramı incelenmelidir.
  • pratik hayatımıza yansıma şeklini, "karşımıza çıkabilecek her türlü postulasorgulamayı bize öğütlüyor olması" olarak anladığım düşünce yöntemi. bu haliyle popper, darwinizm'i bile "yanlışlanamaz bir metafizik inanç olduğu" cihetle eleştirmişti. bu doğru. ancak onun bu eleştirisini yaratılışçıların darwinizm karşıtı bir argüman olarak kullanmaları trajikomiktir. çünkü popper darwinizm'i eleştirirken aynen dini bir "doğma" gibi yanlışlanamaz olması endişesi ile yapar bunu. kafası karışık teist kardeşlerimizin daha iyi anlamaları için şöyle diyeyim, popper'in yaptığı: "aman bunu da tabulaştırmayın, sonra "adem'le havva'dan geldiğimiz" fikri gibi bir yanlışlanamaz mutlaklık haline gelip sorun yaratmasın" uyarısıdır.

    ancak popper caner taslaman gibi yaratılışçıların hiç çaktırmadığı üzere "doğal seleksiyon'un yanlışlanamaz bir metafizik inanç olduğu" iddiasını, sonradan neredeyse gençlik hatası olarak görüp vazgeçer.

    burada yaradılışçıların gözlerden saklamaya çalıştığı birkaç önemli husus var:

    1) popper, taslaman gibi yaradılışçıların iddia ettikleri gibi "evrim teorisini"nin bütününü konu almaz. yani totoloji olarak nitelendirdiği şey "evrim" değildir. tersine evrim'in, örneğin, "bakterilerin bağışıklık kazanması" gibi olayların tamamen "test edilebilir" olduklarının ve hatta bu sayede tıp bilimine yaptıkları katkının altını çizer.

    bir küçük not: taslaman " evrim teorisi’ni savunanların en çok yaptığı hata (veya yanıltmaca), doğal seleksiyon ile evrim teorisi aynı şeylermiş gibi sunmalarıdır." diyor. ilginçtir aslında burada tam da kendi yaptığını evrim teorisini savunanları suçlamakta kullanmaktadır.

    2) çünkü tersine popper'in, "yanlışlanamaz bir metafizik inanç" olduğunu söylediği şey doğal seleksiyondur. ama burada da bunun bir başka metafizik inanç olan "yaradılış öyküsü"nden çok daha başarılı bir ‘metafizik bir araştirma programi’, bir bilimsel paradigma olduğunu kabul eder. hatta bunun sayesinde pek çok bilimsel araştırmanın insan soyuna sağladığı katkıyı över. " şöyle diyor popper:

    "and yet, the theory is invaluable. i do not see how, without it, our knowledge could have grown as it has done since darwin. in trying to explain experiments with bacteria which become adapted to, say, penicillin, it is quite clear that we are greatly helped by the theory of natural selection. although it is metaphysical, it sheds much light upon very concrete and very practical researches. it allows us to study adaptation to a new environment (such as a penicillin-infested environment) in a rational way: it suggests the existence of a mechanism of adaptation, and it allows us even to study in detail the mechanism at work. and it is the only theory so far which does all that. this is, of course, the reason why darwinism has been almost universally accepted.

    its theory of adaptation was the 1rst nontheistic one that was convincing; and theism was worse than an open admission of failure, for it created the impression that an ultimate explanation had been reached. now to the degree that darwinism creates the same impression, it is not so very much better than the theistic view of adaptation; it is therefore important to show that darwinism is not a scienti?c theory, but metaphysical. but its value for science as a metaphysical research programme is very great, especially if it is admitted that it may be criticized, and improved upon."
    (unended quest, fontana-collins, 1976, s. 199-200)

    kendi dilimizde kısaca ifade edecek olursak:

    "bu kuram olmasaydı, darwin'den sonra hızla artan bilgi birikimimizde hangi düzeyde kalırdık bilmiyorum... kuram gerçi metafizikseldir, ama somut ve pratik birçok araştırmaya tuttuğu ışık göz önüne alındığında büyük değeri yadsınamaz. örneğin bakterilerin yeni bir çevreye (örneğin penisiline) uyum sağlama konusunu incelemeye olanak vermekte, uyum kurma düzeneğine ışık tutmakta, dahası, evrim sürecinin dayandığı düzeneği anlamamızı sağlamaktadır. üstelik, tüm bu işlevler bakımından darwincilik sahip olduğumuz tek inandırıcı kuramdır... kuramın nerdeyse evrensel boyutlara ulaşan saygınlığının nedeni de budur.

    onun uyum kuramı, teist olmayan ilk ikna edici kuramdır; ve teizm, mutlak bir açıklamaya ulaşılmış olduğu izlenimi yarattığı için açık bir başarısızlık itirafından bile kötüdür. şimdi bir ölçüye kadar aynı izlenimi yarattığı içindir ki darwinizm'de teizm'den çok daha iyi değildir. işte bu yüzdendir ki darwinizm'in bir bilimsel kuram olmayıp metafizik olduğunu belirtmek gerekiyor. ama onun bir ‘metafizik bir araştirma programi’ olarak bilime kattığı değer inkar edilemez. özellikle de eleştirilebildiği ve geliştirilebildiği dikkate alınırsa"

    (görüldüğü üzere taslaman ve yaradılışçıların hiç değinmedikleri üzere popper'in darwinizm eleştirisinin en can alıcı yanı teizm gibi doğmalaştırılmasına karşı duyduğu endişedir.)

    3) kaldı ki sonraki yıllarda bu görüşünü de terketmiş ve bilim dünyasından özür dilemiştir:

    "i have changed my mind about the testability and logical status of the theory of natural selection; and i am glad to have an opportunity to make a recantation. . . . [s. 345]

    the theory of natural selection may be so formulated that it is far from tautological. in this case it is not only testable, but it turns out to be not strictly universally true. there seem to be exceptions, as with so many biological theories; and considering the random character of the variations on which natural selection operates, the occurrence of exceptions is not surprising. [s. 346]"
    ( natural selection and the emergence of mind. 1978. dialectica, 32:339-355)

    dilimize çevirmeyi denersek:

    "doğal seleksiyon teorisi'nin test edilebilirliği ve mantıksal statüsü hakkındaki fikrimi değiştirdim ve sözümü geri alma fırsatı bulduğum için de sevinçiliyim.

    doğal seleksiyon teorisi öyle formule edilebilir ki totolojiden çok uzaklaşır. bu durumda sadece test edilebilir olmakla kalmaz, mutlak olmak iddiasında da bulunmaz. bir çok biyolojik kuramda olduğu gibi istisnalar olabileceği görülmektedir. doğal seleksiyonun işlevsel olduğu çeşitliliğin tesadüfilik niteliği hesaba katılırsa bu istisnaların ortaya çıkıyor olması şaşırtıcı değildir."

    kaynakça:
    **k. popper, unended quest, fontana-collins, s. 199-200.1976
    **natural selection and the emergence of mind. 1978

    http://laboratoriogene.info/…ia_hoje/popper1978.pdf
    http://ncse.com/…d-karl-popper-really-say-evolution
    http://www.csus.edu/…/176/f08/popper-on-darwin.html
    http://www.1001kitap.com/…im_kurami/ek2.html#dipnot

    ayrıca (bkz: #20356077)
  • yanlışlamacılık, bir kavramı yanlış anlama veya yanlış açıklama eğiliminde olma durumudur. bu eğilim, insanların kavramları veya fikirleri yanlış anlamalarına veya yanlış açıklamalarına yol açabilir. örneğin, bir kişi bir konu hakkında yanlış bilgiye sahip olabilir ve bu yüzden konuyu yanlış açıklayabilir. yanlışlamacılık, iletişim sırasında ortaya çıkabilecek bir sorun olabilir ve bu nedenle, konuşma veya yazma sırasında dikkatli olmak önemlidir.
hesabın var mı? giriş yap