*

  • etkinlikleri http://www.ykykultur.com.tr/ adresinden takip edilebilen merkez, kultur merkezi (which is performing an example of unsuccessful vision of web/visual/design 'culture' by their site as shown / mark amerika).
  • 14 aralik tarihindeki yonetim kurulu toplantisi sonucunda genel mudur yardimciligina veysel ugurlunun getirildigi kurum...
  • şimdi bu kardeşler etkinlik yapıyorlar, bir newsletter'la da bu etkinliklerini mail-list'leri hacmince paylaşıyorlar. çok güzel. fakat oldu da gerçekten bu newsletter'ı okumaya kalktınız, abuk sabuk şeylerle karşılaşıyorsunuz. bir örnekle şenlenelim:

    ---------------------------
    25 şubat
    cogito söyleşisi
    “ali akay’la gündem”
    sermet çifter salonu, 18.30

    25 şubat akşamı,
    ali akay sevenleriyle buluşuyor.
    ----------------------------

    sanki adam ali akay şarkıcısı. "ali akay sevenleriyle buluşuyor" ne demek olabilir, neden yazılmış olabilir, konuşulacak şey "gündem"se, sevgi ihtayacı nasıl doğmuştur? ali akay bir şov mu sunmaktadır. [ şimdi de ali akay'dan tüm sevenlerine ve tüm sevenlere geliyor: "satır satır baudrillard / neden gittin söyle yar", düşünmeye mi geldik buraya, hadi bakalım, geliyoo: "okuyoruz guattari / döküyoruz kurtları" ] son zamanlarda hiçbir kültür kurumu beni bu kadar güldürmemişti valla... ayrıca son olarak da ali akay'ı kim sevsin neden sevsin sorunu da kafa kurcalayıcı...
  • ilhan komanretrospektifinin bugünden itibaren görülebileceği mekan .
  • 2 aydır yaşanan kıyım nedeniyle hayatın durduğu, kıyım sonrasında da bu hayatın suni teneffüsten hallice bir duruma geçeceğinin sinyallerinin verildiği eski dost mekan...

    öyle ki türkiye'de "kültür sanat" ve "edebiyat" kavramlarını vücuda getirmiş, ilk ve en büyük kültür-edebiyat etkinliklerini gerçekleştirerek bu alanlarda bugün varolan sanat camiasını oluşturmuştur. bugün gelinen noktada çalışanlarının sürekli kalp krizi ve emeklilik nedeniyle ne zaman işten çıkarılacaklarını bekledikleri köhne bir kurum haline getirilmiştir...
  • yücel demirel yönetiminde osmanlıca seminerleri vermeye başlayacak yer. (daha önce de veriyormuş sanırım) başlangıç ve üst seviyede kursları var. insanın aklına hemen şu soru geliyor: türkiye'deki kültür faaliyetlerinin büyük kısmı neden istanbul'da düzenleniyor?

    http://www.ykykultur.com.tr/haber/?id=206
  • osmanlıca seminerleri devam eden, telefonla kayıt alan yer**.tuhaf bir gizem yarattılar durup dururken,neyse;

    http://www.ykykultur.com.tr/haber/?id=216
  • istanbul'a her gittigimde muhakkak ugradigim yer. 2002 dunya kupasi sirasinda bir sergi yapmislardi ve o vesileyle ogrenmistim burayi. olaganustuydu. futbolla ilgili eserler vardi, eski futbol toplari, taraftar gruplari, biletler, kupalar, plaketler...
    sonra her ay yeni bir sergi...
    .
    .
    ilk etapta aklima gelen ve beni en cok etkileyen trenlerle alakali bir sergiydi.
    bu arada truva ile alakali bir sergiyi de hatirliyorum.
    .
    .
    en son istanbul'a gidisimde "nâzım 111 yaşında - alnımın çizgilerindesin memleketim " sergisi vardi. nazim'in el yazmalari, resimleri vardi. beni bayiltan ise giristeki origamiler olmustu. kagitlar kenara birakilmisti ve orayi ziyaret edenlerden origami kagitlarindan turna yapmalari ve bunlarin 1000 taneye tamamlamalarini bekliyorlardi.
    hikayesini de kendi sitelerinden kopyaliyorum:
    turna, türkiye'den japonya'ya tüm avrasya’da kutsal sayılan bir kuş. japon kültüründe ise bin turna (senbazuru) dileklerin gerçekleşmesini inanılan kadim bir simgedir. origami ile yapılarak bir kolye gibi boyna asıldığı veya ağaçların süslendiği görülür.
    hiroşima’da yaşayan küçük bir kız çocuğu, atom bombasının yaydığı radyasyon nedeniyle hastalandı. “bin kağıt turna” efsanesindeki inanışına göre sağlığına kavuşacağını düşünerek kağıtları katlayarak turnaları yapmaya başladı. ne yazık ki ömrü 644 turna katlamaya yetebildi, 1000’e arkadaşları tamamladı. o günden beri turnalar barışın ve silahsızlanmanın simgesi sayıldı.
    nâzım hikmet ölmeden 1 gün önce, çocuk tiyatrosu’na, hiroşima’lı çocukları ve kağıttan yaptıkları turnaları anlatan “turnalar” adlı bir oyun yetiştirmesi gerekir. ölümünden yaklaşık 20 gün sonra hiroşimalı çocuklardan nâzım hikmet adına bir mektupla rengarenk kağıtlardan yapılmış 1000 turna gelir.
    tam 50 yıl sonra bu kez türkiye’deki çocuklarla bir dilek tutuyoruz. 1000 turnayı tamamlayabilirsek belki nâzım hikmet’in bir müzesi kurulur, memleketine dönmüş olur.

    not: 13. istanbul bienali dolayisla burayi hatirladim. gecenin bir yarisi bu yaziyi sictim. kufur etmeseydim bir seyler eksik olacakti. ettim, rahatladim. ettim derken sicmak eyleminden soz ediyorum. hayir hayir saka yaptim, kufur eyleminden soz etmistim.
  • göz alıcı bir kitabevi olan kuruluş.
    https://twitter.com/…nozz/status/907532595164057602
hesabın var mı? giriş yap