2 entry daha
  • hem çocuk hem de deli gibi aşıksanız, yapacağınız güzel sürpriz mutlaka unutulmaz olur.

    güzel sevgilimi her akşam okuduğu okulun kapısından alır, kimselere görünmemeye özen gösterek evine bırakırdım. her akşam da mutlaka ya dondurma alırdık, ya ülker çikolatalı gofret ya da ikimizin de çok sevdiği bonibon. bonibon aldığımız akşamlarda kapağın altındaki harfi tahmin etmeye çalışır ve (inanın) çok eğlenirdik.

    bir akşam okul çıkışı, okulun karşısındaki büfeye gittik. ona paramın olmadığını söyledim. "bugün sen alabilir misin?" dedim. bonibonu aldı ve çıkıp yürümeye başladık. sevgilimin morali biraz bozuk gibiydi. eline aldığı bonibonu amaçsızca sallıyor, konuşmadan yürüyordu. ben de "haydi bonibonu açsana! harf tahmini yapmayacak mıyız? ne oldu böyle sana? çok neşesizsin. lütfen bonibonu açar mısın?" diye dır dır dır konuşuyordum. artık bıkkınlıktan olsa gerek "of, tamam ya!" diyerek bonibonun kapağını açmaya kalktı. "dur dur! ne yapıyorsun? harf tahmini yapmayacak mıyız?" dedim. "tamam sen yap." dedi. ben de kapakta yalnızca bir harf olduğu halde "h ve n" dedim. onun ve benim adlarımızın baş harfleriydi. güldü. salak olduğumu düşünmüş olabilir. bir hamle ile kapağı açtı. önce umursamazca baktı, sonra tıpkı filmlerdeki gibi aniden gözünü kocaman açarak kapağa tekrar baktı. 'h n' yazıyordu. yüzündeki şaşkınlık ifadesini bir oyuncu yapabilse oscar alırdı. "ama, ama... nasıl ya?" diyebildi. tahta kalemi ile yazılmış harfleri benim yazdığımı anladığında ise bizim ilk el ele tutuşmamızdı.

    bu sürprizi yapmamda yardımcı olan büfeci teyze ile o gün başlayan muhabbetimiz ise hala devam ediyor.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap