*

  • yapı kredi'nin sigorta şirketi
  • hastane masraflarını karşılayamadığı için hastanede rehin tutulan bir adam, onu kurtarmaya çalışan karısı ve hastane görevlisinin baş rollerde oynadığı mizah içerikli bir reklam filmi ile tanıtılıyor şu aralar. bu kadar hassas, üzüntü verici bir konunun, bu kadar ucuzca ve dalga geçercesine mizahının yapıldığını görmek insanı şaşkınlığa ve asabiyete sürüklüyor. bu reklamın tek bir kişinin ürünü olmadığını, bir çok kademenin onayından geçtiğini bilmek şaşkınlık ve asabiyetin şiddetini arttırdıkça arttırıyor.

    reklamın anafikrini, "hastanelerde rehin kalmamak için bizim şirketimizden sigorta yaptırınız." cümlesiyle ifade etmek mümkün, ki bu da hastanelerde rehin kalmanın sigorta yaptırmayan kişiler için olağan bir şey olduğu, sigorta yaptırmazsanız düştüğünüz durumdan şikayet etmemeniz gerektiğini demeye getiriyor. aslında bu, ülkenin durumuyla çelişmeyen, oldukça doğru bir söz. ama ülkenin bu durumundan faydalanmaya kalkmak ne derece insani, insaflı? hastanede rehin kalmış yakınları olanlar bu reklamı seyrederken ne hissediyor acaba?

    (bkz: yuh)
  • yapı kredi plaza a blokta ikamet etmekte olan sigorta şirketi.
  • yapi kredi bankasinin koc holding tarafindan satin alinmasi sonucu koc allianz sigorta ile birle$tigi aciklanan kurulus.
  • insanlara 'bu sene gene hiç doktora gitmediniz,kurumumuza yaptığınız katkılarınızdan dolayı sizi tebrik ederiz' şeklinde muzipcengiz sevimlilikler yapacaklarına, her sene başı'efendim check up zamanınız gelmiştir,kendiniz gidermisiniz yoksa biz mi götürelim ha' üslubunda yiğitlikle işlerini idame ettirseler kendilerine ve müşterilerine daha fazla yararı dokunacak ,diğerlerine nispeten sağlam kuruluş.
  • kendilerine akdeniz heykeli'ni şirketin simgesi olarak seçmiş olmaları bakımından özeldir.
  • insanları sigortalarken aşırı ilgili fakat sigortanın karşılığını almak için gittiğiniz zamanlarda ise aşırı ilgisiz kalan garip bir sigorta şirketi.

    şimdi diyelim ki bir citroen marka bir arabanız var ve herhangi bir sigorta şirketi tarafından sigortalattınız bunu. iki bayan arkadaşınızı yanınıza alıp laylaylom tarzında ara sokaktan ana caddeye cıkmaya çalışırken birisi sizi farkedemeyip kendi arabaıyla arka kapınızı içeri sokuyor. yanı bir kaza geciriyorsunuz o sırada, sonra polisler felan geliyor, tutanak tutuluyor, üfletiliyor felan, en son hatanın karşı tarafta olduğu anlaşılıyor, polis amcalar diyor ki "bu kazayı trafik sigortası öder, siz karşı tarafın bilgilerini fotokopi cekip, bizim belgelerin örneklerini alıp onların baglı olduğu sigorta şirketine gideceksiniz, bildireceksiniz ve onlar ödeyecek" şeklinde, "aman aman ne güzel" diyorsunuz ve ertesi gün gerekli evraklarla karşı tarafın sigorta şirketine yani "yapı kredi sigorta" ya gidiyorsunuz. hemen kaza bildirimi yapılıp eksper cağırılıyor. fakat aradan 4 gün geciyor, araba serviste yatıyor ama servisteki usta 4 gündür kimsenin gelmediğini belirtiyor, tabi eksper gelmeyincede haliyle aracın bir türlü tamiri başlamıyor.

    yani adamlar kazadan sonra, aracı gelip görmekten bile aciz. az önce aradım gene, gelen giden yok. ulan gidecek adam , iki dakika bakacak , hasarı belirtecek ve sonra tamirci yani servis tamire başlayacak bir günde bitirecek. yani koskocaman olarak gördüğümüz yapı kredi bile böyle sikten taşaktan çalışıyor, salla parti iş yapıyor ya, daha ne diyim ben.

    şimdi kimse bu sigorta şirketine gidip sigortasını yaptırmasın, aman ha, falan gibi şeyler söylerdim ama genede efendilik bende kalsın diyorum ve yapı krediye gitmeyin sakın falan gibi birşey demekten kendimi men ediyorum..
  • bu aralar bana sardıran sigorta şirketi. efendim, evvel zaman içinde kalbur saman içinde * telefonum çaldı;

    - zart bey?
    +efem
    - işte ben yks * dan zurt. sizden randevu talep ediyorum.
    +şu aralar müsait değilim zurt hanım. tükkanda pek durmuyor, mobil takılıyorum.
    - olsun ben her gün arar müsait olduğunuz zaman için randevu talep ederim
    + siz bilirsiniz... *

    efendim sandım ki daha bulaşmaz, oysa ki ben tanımıyormuşum sigortacıları. istisnasız bir haftadır sabah akşam aranıyorum. yaşlı kurt bir amca "tanımadığın hatun seni sık arıyorsa bir bok vardır, uzak dur" demişti, yaşamak bugünlereymiş, kısfmet.

    bugün içinde ölü gibiydim afederdiniz. pazar gecesinin geceyarına sarkan dakikalarının acısı daima pazartesine atarım. bir gözümü açıp diğerini kapatarak ve her on beş dakikanın sonunda vardiya değişikliği ile günü ekonomik kullandım, saat dört gibi kendimi bir yolunu bulup eve attım. hemen uykuya dalan ben kan ter içinde uyandım, telefon çalıyor, saat altı. uyandıktan sonra iki kere anasının dinine kadar çaldırdı dinsiz imansız. *telaşla kalktım. dedim bu ısrarla aranıyorsam acil bir durum olabilir. bir baktım ki dört cevapsız arama ve iki farklı telefon. turkcell bilinmeyenlerden yapı kredi sigortaya ait olduğunu öğrendim, ve geri aradım. kan beynime öyle bir sıçramış ki şakaklarımdaki damarlar kavşak olmuş, üst geçit çalışmalarına ihtiyaç duyulmuş. neyse efendim defalarca aramama rağmen, açan yok. istanbul merkezi aradım, sonra ege bölge müdürlüğünün telefonu buldum ve telefon ettim;

    - yapı kredi sigorta ege bölge müdürlüğü, nasıl yardımcı olabilirim?
    + 0533xxxxxxx, 0533xxxxxxx telefonları size ait ve az önce dört sefer münasebetsizce rahatsız edildim. bu arayan kim? böyle bir hakkı nereden buluyorsunuz?
    - sizi hangi numaralar aradı efendim ?
    + ?!?!!?? 0533xxxxxxx, 0533xxxxxxx. zurt hanım arayıp duruyordu.
    - zurt hanım?
    + zurt hanım
    - sizin telefon numaranız?
    +0532xxxxxxx.
    - peki efendim, ben bilgilerinizi aldım, gerekli yerlere ileticem.

    hayatımda böyle bir an yaşamadım açıkçası. efendim bekliyorum zurt hanımı ve aramasını. küfürlerin en kallavisini salyalar saçarak sarfedeceğim. araması durumunda bunu da volume ii* adı altında sizlerle paylaşacağım.

    yapı kredi sigorta mı? bilmiyorum ne sunduklarını ama böyle bir rezalete sebep oldukları için hepsini tek tek kutluyorum.
hesabın var mı? giriş yap