• topraktan geldik topraga gidiyoruz zirvesinde tanıdığım fazla konuşamasak da iyi bir sohbeti olduğunu düşündüğüm 6. nesil yazar**
  • bir zamanlar buralar dutluktu dedirten sevgili başlığım ve yazar ismim. (bkz: terkedilmiş gibi hissetmek)
  • mesajlaşırken kızları karıştırmak.
    ufak bir tavsiye; isimlerle hitap etmemelisiniz mesajda. o kadar.
  • sharan o gün,aylardır dikilmeyi bekleyen sağ cebi delik pantolonla işe gitmek için evden çıkar.taksim civarına gelen sharan,istiklalde büroya doğru ilerlemeye başlar.yolun daha çabuk bitmesi için sol cebine(sağ cep deliktir çünkü) koyduğu cep telefonunu çıkarır ve arkadaşını arar.konuşarak giderken birden karşısına kalabalık bir grup çıkar.bu grup ellerinde "kıbrıs türktür türk kalacak" pankartları taşıyarak eylem yapan kıbrıs gazileridir.istiklalin delik deşik yüzeyinde bir de bu kalabalığın arasında hem yürümek hem de telefonla konuşmak zor olduğu için sharan, "ben seni beş dakika sonra ararım" deyip telefonu kapatır ve sağ cebine koyar.kalabalıktan sıyrılmaya çalışan ve üç adım sonra ayağının üzerinde birşey hisseden sharan istiklalin meşhur granitlerinin,taşlarının ayağına çarptığını düşünerek taşı tekmeler.kalabalıktan kurtulduktan sonra arkadaşını aramak için elini cebine atar.ama o da ne telefon yoktur.az önce taş diye paçasından ayağının üzerine düşmüş olan telefonu tekmelediğini anlaması çok uzun sürmez.geriye döner telefonu aramaya koyulur.telefon toprak renginde olduğu için bulmak çok zordur.diğer telefondan çaldırıp zil sesine doğru gitmeyi düşünen sharan telefonun titreşimde olduğunu hatırlar.telefonu çaldırıp birinin açmasını beklemekten başka şansı olmayan sharan'ın yüzüne kader güler.kıbrıs gazisi bir amca telefonu bulmuştur ve taksime doğru eyleme devam etmektedir. sharan amcanın fiziksel bilgilerini alır ve amcayı afm fitaş'ın önünde yakalar.telefonu alır.amcanın ayaklarına kapanarak teşekkür eder.
  • hic unutmam, her aklima geldiginde de hala cok gulerim; lise yillarinda bursa'da yasarken, bilenleriniz vardir, bursa'nin lodosu unludur cok sert eser. bir gun annem cok sevdigi sarap rengi atkisini sordu bana kizginlikla " yine mi aldin kullanmak icin" diye. ıste o an aklim basima geldi ben onu 3 gun once lodoslu bir gunde okuldan donerken ucurmustum. ruzgar oyle hizli aldi goturdu ki atkiyi arkasindan yetismek imkansizdi, ama isin daha garibi ben o ani silmisim hafizamdan aninda bildiginiz sok durumu, sanirim anne korkusuydu.ısin garibi annem sormasa asla hatirlamazdim.
  • pazar gecesi ! arabanın kapısını içinde laptop varken açık unutmak.
    hiç kaçırmamış şerefsizler, ciddi 2000 tl lik alet:(
  • cizre'de bir eğlence sırasında bil oğlum türküsünü söylemek.
  • yarım saat toka aradıktan sonra tokayı bilekte bulmak.
  • aslında o kadar da ''en'' kategorisini hak etmeyen, küçük bir dikkatsizlik hikayesi. şöyle ki: market rafından köftelik bulgur aldım. baktım, a ne güzel, üzerine hediye olarak da arpa şehriye iliştirivermişler. görüntü öyle. yani.

    az evvel o hediye kısmını ana paketten ayırıp, şehriye çorbası yapılmak üzere kaynattığım suya atmak için bir hamle yaptım ki ne göreyim. bantın altına denk gelen yerde ''başbaşı bulgur'' ibaresi var. benim arpa şehriye sandığım taneler, bildiğimiz bulgurdan hallice şeyler. e ama ocakta yeşil biberli, domatesli, dereoutlu, tereyağlı ve de biber salçalı kaynayan su ne olacak?

    al sana çorba niyetine içilip/yenilecek mis gibi sulu bulgur pilavı. afiyetle.
    -az evvel tattım, yarma buğday gibi bir görüntüsü var ve lezzetli. buyrun
hesabın var mı? giriş yap