• yazılım sektörünün belki de diğer sektörlerden en büyük farkı okunan okul ve alınan eğitimin iş başvuruları sırasında birincil öncelik olarak göz önünde bulundurulmamasıdır. proje tecrübesinin en önemli olduğu sektörlerden biridir. okul ve eğitm elbette önemli hatta yer yer avantaj sağlar ama dediğim gibi öncelik proje ve iş tecrübesi.

    o yüzden sektördeki yeni arkadaşların ilk etapta paradan çok iş tecrübesi kazanacakları yerleri düşünmeleri gelecekleri açısından daha yararlı olur.

    yeni arkadaşlar ;

    gireceğiniz firmanın öncelikli işi yazılım değilse * kurumsal firmalar tercihiniz olmasın, kazandığınız para iyi olur ama o firmadan 2-3 yıl sonra ayrıldığınızda bilgi seviyenizin mahallenin programcısı seviyesinde kaldığını farkedersiniz.

    yazılım evlerini, teknoloji üreten veya farklı farklı proje yapan yerler ilk başlarda tercih edeceğiniz yerler olsun. inanın buralarda kazanacağınız tecrübeyi başka hiç bir yerde kazanamazsınız.

    burada farklı farklı proje yapan kısmı önemli. eğer girdiğiniz yazılım firması belli bir işle uğraşıyorsa ( mesela döküman yönetim sistemi, e-ticaret) orada yazılımdan daha çok business öğreneceğiniz aklınızda bulunsun. bu durumun kendine göre avantajları ve dezavantajları var. o işi iyi öğrenirseniz o iş alanında iyi paralar kazanabilirsiniz ama sektör değiştirmek isterseniz artık çok geç olmuş olabilir bunlara dikkat edin. benim tavsiyem önce programcılığı, teknolojileri iyi öğrenin zaten belli bir aşamadan sonra business öğrenmek zorunda kalıyorsunuz en azından seçme şansınız olur.

    gireceğiniz firmanın hangi platformda uygulama geliştirdiği çok önemli. bir platformda uzmanlaşın ve orada kalmaya özen gösterin ama diğer platformlarıda takip edin ne oluyor ne bitiyor öğrenin, yeni teknojilerin çok hızlı doğup öldüğü bir sektör ne olacağı belli olmaz, platform değiştirmeniz gerekebilir. (platformdan kastım microsoft'un .net framework'ü veya oracle'ın * java platformu vs...)

    son bir tavsiye olarak ;

    iş görüşmesindeyken şu iki cümle geçiyorsa koşarak uzaklaşın.

    "amatör ruh"

    bunun anlamı biz seni yazılımcı olarak alıyoruz ama database işi hatta web tasarımı, css felan bile yaptırabiliriz belli olmaz. bu şirkette kimsenin bir iş tanımı yok herkes yerşeyi yapabilir demek.

    "esnek çalışma saatleri"

    en tehlikelisi bu. bu esneme hiç bir zaman şirkete giriş saatine doğru olmaz her zaman şirketten çıkış saatine doğru olur ve genelde kaçta çıkarsanız çıkın sabah normal saatte şirkette olmanızı beklerler.
  • şaka sanıyor olabilirsiniz ama 5 ya da 10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun sorusu yazılım sektöründe belirleyicidir.
    edit: esnek çalışma saatleri candır.
  • oracle'ın business intelligence kanadına hakim olun. çok az kalifiye eleman var ve çok yüksek ücretlere çalışıyorlar.
  • yeni mezunsa;
    ilk hedefiniz görüşmeye gitmek olmalı; ne kadar çok görüşme o kadar rahat kendinizi ifade demektir. bunun için alacağı eleman sayısı 2 ve üstü yerler güzel fırsattır. hiç beklemediğiniz iyi firmalardan teklif gelirse daha özenli davranın. iş görüşmelerinde inek öğrenci tipi çizmeyin, sadece teorik derslere asılan öğrenciler piyasada tutulmaz. projeci öğrenci(okulda dersten çok projelere önem veren öğrenci tipi) çizgisinden ilerleyin. gerçekten projeci öğrenci değilseniz bu mesleğe bulaşmayın. zorluğunu çok çekersiniz. görüşmelerinizde size firma projesi hakkında detay bilgiler vermeye başladıysa sizi sevmiştir. mesela projede şunları yapıyoruz, şu teknolojileri kullanıyoruz şuradan şuraya veri transferi yapıyoruz, ekip şu şu şu gruplarına ayrılıyor, biz de zaten sizi şu grup için düşünüyoruz vs. bu tarz firmalardan olumlu dönüş alma şansınız çoktur. görüşmede size sorulan fiyat teklifi için ücret yazmanız isterler, kurumsal firma için ücret skalanıza uyarım diyin. zaten siksen skala dışına çıkmazlar yeni mezun için. kurumsal olmayan firmalar için 2000-2500 civarı para söyleyin. eğer 3-5 ay geçtiyse fiyatınızı 500-500 aşağı çekin. ama bana kalırsa ücreti hep 2.plan düşünün. önemli olan işe başlamaktır. bu yüzden de size teklif gelirse tepmeyin. sadece 1 hafta düşünme şansı isteyip, diğer görüşmelerinizden gelecek teklifler için açık kapı bırakın.

    çalışıyorsa;
    durumu yeni mezuna göre kolaydır. tek derdi, iş görüşmeleri için yöneticisine hangi pembe yalanı söyleyeceğidir. arada patlama durumunu(istifa edip, yeni şirkete başlayacakken bir şekilde yeni şirketin yamuk yapmasıdır) yaşamaması için, olumlu sonuç aldıktan sonra gideceği şirket bilgisini şirket içinde fazla dillendirmemesidir. yazılım sektörü küçüktür ve farklı şirkette çalışan yöneticiler birbirlerini tanıyabilirler

    diğer;
    işten fevri davranarak istifa etmiş, sonra da iş arama derdine düşmüş kişilerdir. ya da kendine çok güvenenlerdir bunlar. biraz ara verip sonra başlarım demiştir. kendi düşen ağlamaz diyorum. ne diyim ben size.
  • yazılmayı iyi öğrenin, hep sap takılmak olmaz :/ olmamalı yani.
    yarın if else bloklarını işleyeceğiz, esen kalın.
  • hiç bir şirketinizden kötü ayrılmayın. mutlaka helalleşin öyle ayrılın. bu sektörün ne kadar küçük olduğuna inanamazsınız.
  • yeni mezun olarak yıllık ortalama 50 bin tl maaş almak istiyorsanız, büyük bankaların yazılım uzmanlığı sınavlarına girin.
  • yenilikçi fikirler sunmayın. "nerde egzantirik adam varsa bizi buluyor" derler.
  • yeni baslayanlar icin konusayim (zaten tecrubeliler su ekonomik iklimde is arama sikintisi cekmezler).

    mutlaka cekirdek isi yazilim olan bir firmada baslayin. bankada, fabrikada, reklam ajansinda, gazetede, holding bunyelerinde isiniz yok. buralarda gelisim sureciniz kabiz olur. verilen uc kurus fazla paraya goz dikip profesyonel hayatiniza en cok etki edecek yillariniza yazik etmeyin. bu vakti duzgun yazilim ekiplerinde gecirirseniz zaten ilerde balyayla kazanirsiniz.

    irili ufakli yazilim ajanslarina girin. bunlar bok gibi is yigarlar uzerinize, paranizi da gec verirler ama islerin cinsi degisik oldugundan daha iyi ogrenirsiniz. daha da onemlisi bu tur ajanslarda calisan devir daimi yuksek olur. cevre edinmeye baslarsiniz ve cevrenizde kimi zaman cok kaliteli programcilar olur. bir bakarsin yanindaki adam hobi olarak isletim sistemi yazmis, kendi diliyle ugrasiyor, open source projeleri var vs vs. bu tur adamlar buldugunuzda yapisin! izleyin, dinleyin, nasihat isteyin, baglantiyi koparmayin (kisa sure sonra is degistirirler). isi en cok bu adamlardan ogreneceksiniz.

    boyle ajanslarda 6-8 ay bilemedin en fazla 1 yil kalin, sonra baska bir ajansa gecin ve donguyu bu sekilde bir kac yil devam ettirin. tabi bulabilirseniz bu ajanslarin pozitif yanlarini size saglayabilecek duzgun firmalara gecin ama zor, toy adam icin sans meselesi. kotu de ayrilmayin. sektor tahmininizden cok daha kucuk.
  • yazılım sektöründe iş aramadan önce kariyer planlamanızı doğru yapmak en önemlisidir. bu noktada en önemlisi aslında mesleğe bakış açınızdır. mesleğini sevmeyen(beceremeyen demek istemiyorum zira anlatıldığı kadar zor bir sektör değildir) bir bilgisayar mühendisiyseniz kamu sektörü sizin için çok daha doğru bir tercihtir. lisans eğitiminiz büyük çaplı özel şirketlerin aradığı özellikleri taşıyorsa bahsedilen büyük şirketler sizin için güzel ortamlar sunarlar.

    tüm bu tavsiyelerin haricinde;

    şayet yazılım geliştirmeden keyif alıyorsanız ve mühendisliğin hazzını hissetmek isterseniz teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren şirketler size hayli tatmin edici olanaklar sunmaktadır. bu şirketlerin büyük çoğunluğu küçük ve çakal patron şirketi değildir. bunlar öncelikle arge projeleri olan ve bunları teknoloji geliştirme bölgelerine sunan onların da onayıyla yer almaya hak kazanan şirketlerdir. en önemlisi argeyi bırakmaları halinde teknoloji geliştirme bölgelerinde ömürleri çok uzun sürmemektedir.

    teknoloji geliştirme bölgesinde çalışmış olan ve büyük gsm şirketlerinin birinde de bir süre görev yapmış olan bir bilgisayar mühendisi olarak kendi gördüğüm avantajları anlatayım isterseniz;

    öncelikle küçük şirketleri "patron şirketi" diye tanımlamak ne kadar doğruysa büyük şirketleri de "organizasyon şemasındaki bir üstün şirketi" diye tanımlamak o kadar doğrudur. bu şirketler piyasaya büyük sermayelerle girmezler. deneyimleri, emekleri ve hayalleriyle girerler. genelde terzi işi ürün geliştirirler yani müşteriye uygun çözüm üretirler ki birgün web uygulaması geliştirirken bir süre sonra mobil uygulama geliştirme fırsatı bulursunuz. yeri gelir giseklentisi geliştirirsiniz. tam sql server
    de deneyimler kazanmışken bir anda oracle veritabanında tablo oluştururken bulursunuz kendinizi. yani küçük ve arge zihniyetli bir şirkette bahsi geçen büyük şirketlerde çalışan mühendislerin 10 yılda kazanamadığı özgeçmişe sahip olursunuz. en tatmin edicisi ise mühendislik yapmanın hazzını yaşarsınız.

    büyük şirketlerde hiçbir zaman vazgeçilmez değilsinizdir. büyük denizde boğulmaz sadece balık olursunuz. istifa ediyorum dediğinizde dudak büküp "hayırlısı olsun" cevabıyla karşılaşmanız hiç alışılmadık durum değildir-ki teknik üstleriniz sizin ayrılmamanız yönünde ne kadar çabalarsa çabalasınlar-. küçük şirketlerde ise uyum sağlamanız dahilinde 6 aylık bir süreçte şirketin bir çarkı olmuşsunuzdur. istediğiniz kadar maaş zammı isteyin çünkü küçük şirketler için işleyişi bilen ve deneyim kazanmış bilen bir elemanın ayrılması çok daha büyük etki yaratmaktadır. yegane tavsiyem: şirketi kendinize bağlayın ve ağlayın, hatta hakettiğinizi düşündüğünüzden fazlası için dahi ağlayabilirsiniz. eğer gerçekten o şirket için bir değerseniz yıllık kar payı alabilmeniz kesinlikle hayal değildir.

    büyük şirketlerde ise genellikle önünüze bir modül veya bir script koyulur ve senelerce onu çalıştırmada uzman bir mühendis olursunuz. mesainiz olmaz, sabahlamazsınız genelde, işten çıktığınızda kafanız ağır gelmez bedeninize ama mesleğinize saygınızı yitirirsiniz. belli bir süre küçük şirkette deneyim kazanmanız halinde büyük şirketlere rahatlıkla geçebilirsiniz fakat tersi durumda çok zorlanacağınız kesindir.

    ekonomik olarak teknoloji geliştirme bölgesinde çalışan gelir vergisinden muafsınızdır. yani ocak ayında aldığınız maaş ile aralık ayında aldığınız maaş arasında hiçbir değişiklik yoktur. sgk muafiyetiniz sayesinde primleriniz maaşınız üzerinden yatar ve gecikme olması şartlar sebebiyle çok mümkün değildir. şartları açıklayacak olursam teknoloji geliştirme bölgesindeki bir şirket çalışanlarının arge personeli olması sebebiyle sgk primlerini indirimli yatırır şayet o ayki prim ödemesini geçirirse sgk priminizdeki muafiyet kaldırılır ve sevimli patronunuzu şekerbank sırasında kalp krizi geçirirken milliyet.tv'de izleyebilirsiniz.

    en son olarak büyük şirketlerde camı olmayan bir odada çalışacak olmanıza rağmen sanki vitrin mankeni olacakmışsınız gibi bir işe alım süreci işler. küçük ve arge şirketlerinde ise kimse sakalınıza, giyim tarzınıza, kulağınızdaki küpeye bakmaz. sadece zor şartlarda size vereceği maaşın boşa gitmesini istemez. teknik personelle görüşür, teknik personelle maaş pazarlığı yaparsınız.

    ha bitirmeden cyberparkta yer alan küçük ve patron şirketimize yeni mezun bilgisayar mühendisi arıyoruz, bu kadar anlattım bisürü iş var bayram günü şirketteyim bi' yardıma gelin şu işlere el atalım. şaka şaka bugün normalde çalışmıyoruz ama işte istisna bir durum oldu yoksa kesinlikle.
hesabın var mı? giriş yap