yaz akşamları ^*

• ruzgar yoksa hic bir $ey olamaz. eger havada en azindan esintimsi bir $ey yoksa ne sigara yakilabilir ne muhabbet etmek icin gereken agiz hareketi icin gerekli enerji saglanabilir. bi sure sonra zaten "deli mi zikmi$ lan beni klimali evimden ciktim." homurdanmalariyla donu$ yolu tatsiz bir $ekilde tutulacaktir.
  ancak deniz kenari + tatli bir esinti bir keyif verir ki sormayin gitsin. ne anladik? ruzgar faktoru yadsinamayacak derecede onemlidir.
• uykuya yer verilmeyen, güzel gökyüzünü seğrettiren günün bir kısmı
• deniz sonrasıdır.. bir avuç şaraptan bir yudum aşktan tadarsın, rüzgarıyla tenini ürperten..işte yaz akşamıdır o..
• hafif bir meltem, hafif bir serinlik, aydınlık bir hava, sade bir sofra, ferah bir balkon, çok sevdiğin birkaç kişi, tatlı sohbetler; huzur, huzur, huzur, huzur..
• balkonda denize karşı kurulmuş bir masada sevdiklerinle güneşin doğmasına kadar süren muhabbetlerin sabah serinliğinde egeye balığa çıkan teknelerin çıkardığı seslerle son bulduğu, yatağa omza farkedilmeden alınmış ince bir hırkayla hafif yalpalayarak gidildiği akşamlar.
• arkadaşlar, kuzenlerle falan çok iyi vakit geçirirdik yaz akşamları. iskelede denizin sesini dinleyip yakamozu seyretmek paha biçilemez. çook özledim o günleri çok
• gunes batmadan onceki o butun yapis yapis, bunaltan sicagina inat serin serin eseni makbuldur. balkonda manzaraya karsi oturursun, acarsin en sevdigin sarkilari, asik olsanda olmasanda, mutlu ya da mutsuz olmana bakmazsizin huzurlu bi hüzün ya da hüzünlü bi huzur duyarsin. serinlik hosuna gider, zaten iceri gidip ceket almaya usenirsin.
  
  yalniz, tek basina bir kis gecesinde mutlu olabilirsin, yaz geceleri biraz hüzünlüdür oysa...
• kendimi bildim bileli son yılların en iyi duetini yapmaktadir, bu ikili. mevsim mutehayyil gün, aksamla birlikte canlılık kazanır benim gözümde. insanı dışarıya, sokaklara, sürükler. havaların oluşturduğu gereksiz mutluluktan dolayı insan, sürekli bır seyler yapma gereği duyuyor, yaz akşamlarında. bu ikili dısında ömrümde böyle sükut görmedim. kendilerini severek yasıyoruz. nice yaz akşamlarına...
• biraz karpuz peynir, biraz rakı balık ama en çok imbattır, yaz akşamları.
  denizin mis kokusunu sarıp yolladığı o imbat bir kez dokundu mu insanın içine eskisi gibi olmaz, olamaz hiçbir şey. çayırları değil, yosunları büyürken görürsün o vakit, için genişler. sonrası hep sarhoşluk zaten; kendini kaybettiğin değil, tersine bulduğun, tatlı bir sarhoşluk.
• (bkz: yazın balkonlardan gelen çatal bıçak sesleri)