• ezeberlere dayalı ve sığdır.
    bazen keskin bir şekilde ırkçılık içerir.
    bazen alaycıdır, aşağılayıcıdır.
    aşırı milliyetçidir.
    toplum olarak bilinç altımıza yerleşmiş aşağılık komplekslerimizi yansıtır.
    peki neden böyledir, niçin böyledir?
    tabii ki burada suçu yeşilçam'a atıp işin içinden çıkmak ikiyüzlülüktür.
    o halde eğri oturup doğru konuşmak gereklidir.
    çünkü, yeşilçam bu filmleri üretirken özgür davranamamış, sokaktaki sıradan bir türk vatandaşının düşünce yapısını, zihniyetini, beklentilerini göz önünde bulundurmuştur.bulundurmuştur ki film iş yapsın.
    bu kadar basit.
    yeşilçam'da aşırı milliyetçiliğin doruğa çıktığı filmler; herkesin tahmin edebileceği gibi malkoçoğlu , kara murat gibi tarihi kahramanlık hikayelerinin konu edildiği filmlerdir.
    bu filmlerde hristiyan, bizanslı adına kim varsa hepsi kalleştir, entrikacıdır, dönektir, namerttir, korkaktır, şehvet düşkünüdür, sadisttir.
    filmde bizanslı olarak görünüp de mayasında iyilik barındıran tipler, ya aslen türk olup da çocuk yaştan itibaren hristiyan ve bizanslı olarak yetiştirilmiş kişilerdir; ya da filmin sonunda hidayate erecek ve türk saflarına katılacak olan kişilerdir.
    bir üçüncü tip de, cüneyt abi'nin vahşi cazibesi karşısında güneş yemiş asfalt gibi eriyen elenora falan bacılarımızdır.
    tarihi kahramanlık filmlerinde rastlanan bu keskin tavra, sezercik küçük mücahit, beş kafadar gibi filmlerde de rastlamak mümkündür.
    bunun dışında genellikle komedi filmlerinde arap, siyahi karakterler birer mizahi unsur olarak kullanılmış ve bu durum zaman zaman aşağılama derecesine kadar vardırılmıştır.
    söz gelimi süt kardeşler filminde kemal sunal, yasemin esmergül'ün canlandırdığı siyahi kadını görünce korkar ve "rengi bozuk kadın" şeklinde bir nitelemede bulunur.
    sunal'ın "eşşoğlueşşek" kelimesini sansürleyen kanalların bu ayrıntıyı es geçmeleri de bir başka gariplik.
    yanı sıra araplar da , yerel kıyafetleleri ve başlarında kefiyeleri ile bolca gırgır geçilen bir başka etnik unsurdur.
    gazino bülbülü filminde olduğu gibi araplar, bol para sahibi olmaktan başka hiç bir meziyetleri olmayan, kolayca kandırılabilir, kazıklanabilir insanlar olarak karikatürize edilmiştir. tarihi filmlerde ise kaypak ve arkadan vuran...
    adından da belli olduğu gibi, turist ömer yamyamlar arasında filminde mister turist; afrika adetleri, dansları ve dili vb. ile gönlünce dalgasını geçer.
    kemal sunal'ın akılara ziyan gurbetçi şaban filminde ise yunanlı ve almanlar bol bol kötülenir.
    (bkz: #33276904)
    bir başka akıl düşmanı film ortadirek şaban'da ise kahramanımız şaban, yerine geçebilmek için yanına " gel lan gel coni" diye çağırdığı siyahi basketbolcuyu çocuk gibi kandırır, saf dışı edip yüzünü boyayarak sözde yerine geçer.
    beş milyoncuk borç verir misin filmindeki fransız turistler hippi partilerinde görüntülenir, ateş böceği filmindeki turistler ise tarık akan'ın deyimiyle "leş gibi kokan abdestsiz deyyuslardır"
    örnekleri çoğaltmak mümkün...
    tarih derslerinden öğrendiğimize göre, söz konusu ulusların çoğundan hep kötülük ve zulüm gördük.bilinç altımıza işlemiş bu olumsuz düşünceler, elbette ki boşuna değil.
    her ne olursa olsun , bu bakış açısını yaratan algı kimi tarihi gerçeklere de dayansa ; bir ulusu, bir etnik unsuru böylesi basit önyargılarla kategorize etmek en basitinden komik kaçmaktadır.
    konu ile ilgili olarak ayrıca
    (bkz: yeşilçam'da hristiyanlıkla dalga geçilmesi)
hesabın var mı? giriş yap