yemek duası
-
-
(bkz: tanrımıza hamdolsun)
-
"tanrim eger beni zayiflatman mumkun degilse lutfen butun arkadaslarimi sismanlat"
-
-
lisemde (bkz: adana fen lisesi) ve hemen her lise dengi yatili devlet okulunda sabah kahvaltisi, ogle ve aksam yemekleri sirasinda nobetci ogretmenin* ogrencilerden birini secerek ant seklinde soylettigi dua..
bizimki soyleydi:
tanrimiza hamdolsun
devletimiz milletimiz varolsun.
afiyet olsun
sivas fen lisesi'de okuyan bi arkadasim kendilerinin duadan once besmele cektiklerini soylemisti zamaninda.
sekil mekandan mekana degisiyor ama muhteviyat ayni. -
yemegimi yemeden
el actim tanrim sana
akil,saglik,mutluluk
iyi huylar ver bana -
misafirlikte okunan versiyonu;
elhamedik sofra gedik
yedik yedik doyamadik
ev saabina kiyamadik
daha getir diyemedik -
güzelcene ezberlendikten sonra yaptırılması gereken, aksi taktirde kişiyi maymun edecek bir etkinliktir.
yüce rabbimizin ihsan ettiği nimetlere hakkıyla şükretmemiz mümkün olmasa da, en azından şükür kelimesini ağzımızdan eksik etmemeye gayret gösterir idik. buna karşın bugüne kadar iki satırlık bir yemek duası ezberleyememiş olmam şahsım adına bir utanç vesikasıdır. misafirlikte olsun, kalabalık aile meclislerinde olsun, sofraya oturulduğunda dua ettirecek birileri her daim hazır ve nazır bulunduğundan gün gelip işin başa düşeceğini hiç hesaba katmamışım, vah ki vah..
ta ki değerli misafirlerin ağırlandığı bir iftar yemeğine kadar..o günden beri ne zaman sofra duası lafı geçse beni gülme ve utanç karışımı bir ruh hali sarmalıyor..aynen şimdi olduğu gibi, hatırlıyorum evet, görüntü bulanıklaşıyor..
bir ramazan günü, iftar saati. misafirlerle birlikte cümbür cemaat sofradayız. ezan çoktan okunmuş yemekler yenmiş, sohbet bir taraftan, ortamda son kaşık tabak sesleri yankılanırken dua faslına geçiliyor. sigarasızlıtan beynim dönmüş vaziyette olduğundan, tek dileğim bir an evvel topuklayıp kendimi sokağa atmak. bu yüzden; hadi dua edelim dendiğinde seri bir şekilde fakat huşu ile ellerimi açıp dua vaziyeti aldığım an, sofradaki tüm bakışların kendime çevrileceğini hesaba katamamıştım. büyükler hadi sen yaptır o zaman dediğinde, ihale bana kalmış oldu. o an bilmiyorum demeyi kendime yedirememekle birlikte, nikotinsizlikten sekteye uğramış beynimle ne kadar zor olabilir ki şeklinde düşündüğümü hatırlıyorum.
ve başladık, allahım verdiğin nimetlere şükürler olsun. bu mubarek ramazan günü tuttuğumuz oruçları kabul et. bu şekilde bir sonraki kelimemin ne olabileceğini kestiremeden ağzıma ne gelirse söylüyor, bir taraftanda ilk kez dua performansımı dinleyen meraklı katılımcıları süzüyorum. bir ara duanın yabancı filmlerdeki sahneleri andırmaya başladığını hisseder hissetmez işi rayına oturtma telaşına kapıldım. işte ne olduysa o sırada oldu, ölmüşlerimizi de işin içine katmak, onlar adına af ve mağfiret dilemek amacıyla bir şeyler söylemek isterken şöyle dedim.
- sofrada bulunanların geçmişini.
gerisi gelmedi zaten, ne dediğimi farkettiğim anda zaten gerisini getirebilecek durumda değildim. son bir gayretle baştan alayım dedim, yine sofrada bulunanların geçmişini deyip kaldım..1 saniye 2 saniye 3 saniye, öksürükler, 5 saniye ve oralardan bir kurtarıcı nida yükseldi; el fatiha.. -
dua diyince, aklima, sezercigin agzindan okunmaya layik olan ahmet mahir pek$en imzali bu siiri kazandirmak isterim efendim..
iste budur bizim soframiz
ekmeklerde annemin parmak izi
salcada alin teri vardi
bizde yemeklerin anne kokani
pastalarin en guzeli vardi
asmayi diken annemdi,
yapraklarini koparanda..
ve bir arefe gunu
dolmalari tek tek saranda
sutu siselerde tatmadik
ay boynuzlu inegimiz vardi
ibigi kan kirmizi beyaz tavuklar
bizim icin yumurtlardi..
dutu cimenlerin ustunde yedik
kirazi dalindan
gulu kuyumuzun basindan kokladik
en pembesinden, en alindan..
elmalar kutur kuturdu
degildi buzhane mali degildi bayat!
gunesin dogdugu ufuklar masmaviydi
ahh o gunler ahh o gunler..
daha mi guzeldi neydi hayat -
askerde bu duanın nasıl edildiği o anda bölüğün başındaki nöbetçi subaya göre değişir. şayet "amanın ege ordu gomutanı geliyo düzelt şu paleti" diye aniden dellenen bir adamsa, sapına kadar laik olmak durumundadır bu dua, ve "tanrımıza hamdolsun" diye dillendirilir. es kaza "allahımıza hamdolsun" diye bir laf kaçarsa ağızdan, kaş göz kalkar, "höt möt" denir, pis pis bakılır, disko ihtimali değerlendirilir. kanımca bu ülkenin diniyle alıp veremediğini en bir güzel ilüstre eden davranıştır. duanın laik'i mi olur amcık!.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap