• aktuel'in reset yiyen hali.
    10. sayisinin kapagina hamdi varol* susu verilmistir.
  • öz aktüel, has aktüel tadında; otobüs firmaları jargonuna uygun bir isim yenilemesinin, aktüel ismini dönüştürdüğü hal.
  • tansu çiller'in gaflarıyla hayatıma neşe kattığı lise yıllarında sayfalarını karıştırdığımı hayal meyal hatırladığım aktüel dergisinin bu "yeni ve geliştirilmiş" versiyonu ismi ile müsemma bir dergi olsa gerek, kendilerinden başka hiç kimsenin sırrına erişemediği bir "yeni matematik" akımını başlatmış görünüyorlar, yazılarında " 2 = 104,843" gibi devrimci eşitliklere imza atıyorlar.

    şöyle ki, naziler ekşi sözlük te başlığından tıklaya tıklaya ulaştığım web sayfalarının üst orta bölgesinde aslı ortakmaç isimli yazarlarının "amerika'm, benim karşılıksız aşkım!" başlıklı yazısı, imla kurallarına serseri yaklaşımı ve naif coşkusuyla dikkatimi çekti. "bu ne ola ki?" diyerek, sunulan link'e nazikçe tıkladığımda, şu cümleler beni karşıladı:

    "abd vatandaşı umut öztürk'ün, babası nato görevlisi yarbay mustafa kemal öztürk'ün sınırdışı edilme hikâyesini anlattığı kitap abd'de satış rekorları kırıyor....son günlerde abd'de en çok ilgi gören ve tartışılan kitapların ikisi de türk yazarlara ait. amazon.com sitesinde de hâlâ liste başı olan ilk kitabı ve yazarını artık hepimiz biliyoruz. yayımlandığı gün 350 bin satan, prof. dr. mehmet öz'ün, 'siz: kullanma kılavuzunuz' isimli kitabı. en çok satan ikinci kitabın yazarıysa ne abd'de ne de ülkemizde duyulmuş bir isim; umut öztürk isimli türk aşıllı bir amerikan vatandaşı."

    mehmet öz'un "you: an owner's manual" kitabını duydum, çeşitli kitapçılarda satıldığını gördüm, hatta adını ilk duyduğumda yıllar önce zevkle okuduğum "the university: an owner's manual" kitabından esinlendiğini görmek de nostaljik bir tat kattı günüme, hoşuma gitti. gerçi sözkonusu kitabı mehmet öz ile beraber yazan "michael f. roizen"'ın ismi - türk olmadığı için olsa gerek - zikredilmemiş, kitabın ilk yayımlandığı gün 350 bin sattığı da mübalaa, ama o kadar kusur dergiciliğe el atmış kadı kızında dahi bulunur diyerek, bu detayların üzerinde durmadım. bir satır yukarıda "abd'de en çok ilgi gören ve tartışılan kitaplar"dan birinin yazarı olarak tanıtılan umut öztürk'ün, bir satır aşağıda "amerika'da ismi duyulmamış" olarak tanımlanmasını da editörün yorgunluğuna veyahut dikkatsizliğine verdim. ama ne yalan söyleyeyim, "bu amazon'da en çok satan ikinci kitap hikayesi de neyin nesidir? amerika'da yaşamama rağmen nasıl oldu da haftada birkaç kere karşılaştığım bestseller listesinin tepesine tırmanmış bu kitabı duymadım, sözlükte dahi bahsine rastlamadım?" türünden paranoyak, şüpheci fikirlerin zihnimde gezinmesine, beyin hücrelerimde çiftetelli oynamasına da engel olamadım. yüce rabbime çok şükür, merakımı gidermem gayet kolay oldu, amazon sitesinde umut öztürk'ün kitabını aratınca, amazon'da en çok satan ikinci değil, ikinciliği geçtim, onuncu, yüzüncü, bininci, on bininci, elli bininci veya yüz bininci bile değil, satış sıralamasında tamı tamına 104, 843'üncü olduğunu gördüm. üstüne üstlük, iuniverse isimli, "vanity press" tabir edilen, ve her isteyenin parasını ödeyip kitabını bastırabildiği, "yayınevi" demekte güçlük çekeceğim bir şirketten bastırılmış olduğunu, yani hiçbir yayıncının umut öztürk'e "ne güzel yazmışsın, bunu basalım, kitlelere satalım" demediğini, maateessüf tespit etmiş bulundum.

    turke türk propagandasının binbir çeşidini görmüştüm de, amazon.com'da 104 bin küsuruncu sırada bulunan, asla ve katiyetle hiçbir zaman best seller listesine girmemiş olduğundan şüphe duyulamayacak bir kitabı (zamanında ikinciliğe kadar yükselmiş, ve bu talihsiz yazı yazıldığı günden beri tek adet bile satılmamış olsa dahi, sıralamadan yüzüncülüğün, olmadı beş yüzüncülüğün altına düşemez. 100 bin küsur, 50'den fazla satmış bir kitabın ulaşabileceği bir sıralama değil) "en çok satan ikinci kitap" olarak lanse edilebileceğini, ülkenin en çok satan haftalık dergilerinden birinin sayfalarında satış rekorları kırdığının öne sürülebileceğini, internet bağlantısı çalışan her şahsin yatsıyı beklemeden yaklaşık 30 saniyede söndürebileceği bir yalancı mumu yakılabileceğini tahayyül edememiştim.

    internet sitelerinde 8 sayfalık yazının sadece ilk sayfası mevcut olduğundan, umut öztürk ve amazon.com çok satanlar listesinde "2." sıradaki kitabının maceralarının devamını okuyamadım, tüm sınıf arkadaşları kelebeğe dönüştükten sonra hala metamorfozunu tamamlayamayan bir tırtıl kadar kederliyim, fakat ilerleyen sayfalarda yazarın ani bir sapış yapıp "yazımın başında söylediklerim elbette ki doğru değil, zaten bunu siz de amazon.con sayfasindan teyit edebilirsiniz. size internet çağında istatiksel yalanlar söylemenin ne kadar riskli ve tehlikeli olduğunu göstermek istedim." diye devam ettiğini zannetmem. yine de, bu gazetecilik şaheseri ve aritmetik vizyonunun şerefine bundan böyle "abartma birimi" olarak "seksen kere" veya "bin defa" değil, "yüz dört bin sekiz yüz kırk üç kere" ölçüsünü tercih edeceğim. ("sevgilim, sana yüz dört bin sekiz yüz kırk üç defa söyledim, gözlüğünü hep aynı yere koysan sürekli kaybetmezsin diye!")

    başta aslı ortakmaç, ve mehmet tez, olmak üzere bu gülünç martavalın yazıya dökülmesinde, baskıya hazırlanmasında, derginizde yer alıp basın tarihimize geçmesinde emeği geçen tüm çalışanlarınızı, yüz dört bin sekiz yüz kırk üç kere yanaklarından öperim.
  • yazarligin ne oldugundan bi haber zirzoplara sirf gencler seviyor, genclerin gozunde populer kaygisi ile kalem emanet ettigi icin yerin dibine gecmeye mahkum dergi.

    cocugun tekini oturtmu$lar ko$enin tekine oradan oraya ta$ atip duruyor, kah laf yeti$tiriyor kah hakaret ediyor. neymi$ yeni aktuel yazili basinmi$, yazarlari varmi$ vesaire. yahu yok mu bu derginin yayin yonetmeni vs'si, bir allahin kulu da iki tane okkali tokat patlatip alamiyor mu zibidinin elinden kalemi, diyemiyor mu "silkin ve kendine gel a ogul senin ko$en ek$i sozluk ko$esi degil, insanlara buradan laf yeti$tiremezsin".

    haydi sozlugun konsepti bu, biri bir laf soyledigi zaman patir patir laflari do$enebiliyoruz biz buradan. zaten mimari bu $ekilde yurumekte. velhasil sizin dergi ne zamandan beri arena oldu, ne zamandan beri laf ebelerine, mahalle karisi jargonunu\dusturunu benimsemi$ ki$ilere kalem emanet eder hale geldiniz. ayip be. sicayim muzik grubuna da yazdigi yaziya da. sidik yari$inda e$$ek sipasi. koca koca adamlar, agabeyi, amcasi olacak ya$ta adamlar da eyvallah cekiyorlar, sineye cekip susuyorlar bir tarafta. yuh artik.
  • korku filmleri dvdlerini 5.5ytlden vermeye başlayan dergi. ring 1 bu hafta, haftaya da ikincisi. sudan ucuza misler gibin dvd veriyo valla kaçmaz bence.
  • bu haftadan itibaren fiyatini 1 ytl'ye indirmis dergi.
  • turgay ciner in aba altında gösterdiği sopayı gören sabah dergi grubundan çıkan haftalık dergi. şimdiye kadar, eğlenelim eğlendirelim mantığı ile çıkarılan dergimizi bundan sonra haber dergisi haline getirdik demişlerdir. enkaz devraldık cümlesini kuran iktidar partisi cümleleri bünyemde tiksinti yaratsa da "yeni olan ne" diye merakla aldığım dergidir.
  • birbirine zıt gözüken* iki konuyu; türban ve cinselliği devamlı yanyana getirerek ya iki ayrı müşteri segmentinden de müşteri kazanmaya* ant içmiş ya da iki kavramı birbirine çarparak* prim kazanmaya çalışan dergi.
  • perihan mağden ile bizleri yeniden buluşturan dergidir.

    kafasına göre bazen açılan çoğu kez de zıbıtan internet sitesi de:

    http://www.yeniaktuel.com.tr/
hesabın var mı? giriş yap