• akşam yazarı ahmet kekeç'in köşe yazısının başlığıdır. yazısında bu soruya cevap aramış ve imalı biçimde kemalist cenahı suçlamış utanmadan.

    sanki fetö kumpasları aracılığı ile tsk bünyesinde ne kadar atatürkçü paşa varsa ayağı kaydırılmamış gibi..

    şöyle demiş sayın kekeç:

    --- spoiler ---

    kemalist ve ulusalcı bilinen arkadaşlar, “yeni darbeyi ulusalcılar yapacak” iddiasına çok bozuluyor.

    özetle, “artık akıllandık, darbelerin çözüm olmadığını öğrendik, bizden geçti” filan diyorlar. (aslında demiyorlar. diyebileceklerini varsayıyoruz.)

    isteseler de darbe yapamazlarmış.

    çünkü ergenekon ve balyoz soruşturmalarıyla hem güç, hem de mevzi kaybetmişler.

    demek ki mevzi kaybetmeseydiler, verdikleri garantinin bir karşılığı olmayacaktı.

    böyle mi anlamalıyız?

    peki, gerekli güce ulaştıktan ve “mevzi tahkimatı” yaptıktan sonra darbeye kalkışırlar mı?

    bunun cevabını ben vermeyeyim...

    herhangi bir haber kanalını açın, fetö konulu açık oturumlardan birini izleyin, özellikle de konuklardan “kemalist” bilinenine kulak kesilin... herhangi bir kemalist olabilir, fark etmez... bir ergenekon ve balyoz mağduru olarak fetö’den çok çektiğini, hain 15 temmuz girişimini kınadığını, fetullah gülen’in bir “cıa ajanı” olduğunu söyleyecektir.

    peşinden, fetö’cülerden ve chp’lilerden duymaya alışık olduğumuz itiraz cümlelerini sıralayıp saldırıya geçecektir.

    bazen, haber kanallarında ismi “ahmet” olan emekli bir paşaya rast geliyorum. tartışma programlarının “kadrolu kemalist’i...”

    öyle ateşli, öyle celadetli, öyle öfkeli bir arkadaş ki...

    konuşurken ağzından köpükler saçıyor.

    makul başlıyor, makul şeyler söylüyor, fetullah gülen’in hainliğinden girip cıa taşeronluğundan çıkıyor ama söz cumhurbaşkanı erdoğan’a gelince birden halet değiştiriyor, kemalist cenahın tükettiği ne kadar anakronik malzeme varsa (“din devletine gidiyoruz”, “eyvah irtica geliyor”, “her yanı başörtülü kapladı”), hepsini boca ediyor...

    öyle ateşli ki, gerekli güce ulaşsa ve “mevzi tahkimatı” yapsa, hemen darbeye stüdyoda kalkışacakmış gibi...

    anlıyorsunuz ki, ne kadar “akıllandık” deseler de, her zaman aç bir tarafları var ve darbeye aşerdiklerini gizleyemiyorlar.

    en acıklısı da şu:

    fetö darbesini yargılarken acayip “millî” (daha doğrusu ulusalcı) görüntü veriyorlar, millî ve yerli olmamayı neredeyse “en büyük eksiklik” sayıyorlar ama “kendi darbelerine” aynı gözle bakmıyorlar.

    ilk ulusalcı darbemiz 27 mayıs’tı.

    haklarını teslim edelim... toplu katliam yapmadılar, meclis’i bombalamadılar, tanklarını halkın üzerine sürmediler ama başbakan astılar.

    bol bol da bayrak gösterdiler...

    bayraklarla süslü tanklarını bulvarlarda gezdirdiler, embedded gazetecilerine “devrim” çığlıkları attırdılar ama “nato’ya ve cento’ya bağlılıklarını” bildirmeyi de ihmal etmediler.

    dolayısıyla, 27 mayıs, “millî” kılıfı giydirilmiş bir nato darbesidir, en az fetö’nünkü kadar alçak bir girişimdir. (bunu darbeci sami küçük anılarında anlatıyor. “nato görevim bitip türkiye’ye indiğim gün darbe çalışmalarına başladık” diyor.)

    12 mart da bir nato darbesidir.

    darbeciler, sivil iradeyi bertaraf ettikten sonra chp’den ödünç aldıkları nihat erim’e bir teknokratlar hükümeti kurdurdular. hükümetin ilk icraatı, amerika’nın talebi doğrultusunda, haşhaş ekimini yasaklamak ve “u-2 casusluk uçuşlarına” izin vermek oldu.

    12 eylül’le 28 şubat’ın nerelerde kotarıldığını bilmeyene kız bile vermiyorlar.

    ikisi de amerika-nato darbesidir.

    ilki jusmatt’ta, ikincisi abd dışişleri bakanlığı’nda kotarılmıştır.

    kemalist bir darbe olursa hiç şüphesiz, bu da bir “amerika-nato darbesi” olacaktır.

    peki, bu darbe ne zaman gündeme gelir?

    çok basit:

    kemalistler, (ilhan selçuk’un ifadesiyle) “güzel amerika”yı keşfettiğinde, “güzel amerika” da bunların “kullanıma hazır hale geldiğine” inandığında...

    --- spoiler ---

    kaynak burada
  • (bkz: tümamiral cihat yaycı)'ya bu kumpası kurup kendisini kim ordudan tasfiye ettiyse onlar yapacaklar.
  • herşeyi kimin emrine verdik?
  • "böyle mi anlamalıyız" diyerek olmayan şeyleri birilerinin ağzından olacakmış gibi anlatıp sonra da eleştiren "köşe yazarı"na ait yazı.

    peki sayın 15 iq.

    "yeni askeri darbeyi kim yapacak" derken darbe olacağından eminsin yani. öyle mi anlamalıyız? bu kaynaklara ulaşabildiğine göre sen de darbecilerin tarafındasın. öyle mi anlamalıyız?

    https://www.youtube.com/watch?v=ahyjhcnyzru

    bunları da unutmadık.

    kes lan fetöcü!
  • ağzından yel alsın pislik diyerek nefret püskürtülecek sözdür.

    bıkmadınız mı lan!? defolun gidin. zaten gerideyiz...
  • arthas erdoğan yapacakmış, succeeding you father diyecekmiş.
  • bu saatten sonra hic bir rütbeli veya er darbe emrine uymaz, bu yüzdende ülkede bizim nesil ölünceye kadar darbe filan olmaz, zaten çocuklarımız torunlarımız büyüyene kadar belki demokratik bir hukuk devleti oluruz ve darbe kelimesini lugatimizdan çıkarırız..
  • ahmet kekeç denen kalemşörün verilen emir doğrultusunda yazdığı bir yazı. bu yazıdan bağımsız olarak, ihtimali zor ama cumhurbaşkanlığını bugünkü zihniyetin tam tersi birisi kazanırsa ve bugünkü iktidarın defterini dürmeye kalkarsa o zaman darbe olur. çünkü ülkede tüm kurumlar nasıl dizayn edildiyse ordu da yeniden dizayn edildi. bir emirle çok rahat darbe olur. siz sanıyor musunuz ki seçimi kaybederlerse rahat duracaklar? her şeyi düşünüyorlar. ellerinde her türlü b planı, c planları var. 2015 seçimi sonrasını düşünün. ya da ibb seçimlerini iptal edip ilçe belediyeleri seçimlerini iptal etmemeleri. olur ki seçimi kaybedersek belediye meclis üyelerinden de olmayalım diye onu hep cepte tuttular. yani darbe de dahil kendilerinden sonraki her türlü ihtimali düşünmüştür bunlar.
  • kekeç sorusu.

    cevabı "bu ülkede artık darbe olmayacak seni lanet olası pislik" olabilir.
  • cehape kadın kollarından şüpheleniyorum zira aklıma akparti tarafından kontrol edilmeyen başka bir güruh/kurum gelmiyor.
hesabın var mı? giriş yap