yeni başlayanlar için adana

• yeni başlayanlar için o, bu, şu varken ekşi sözlükte olmaması büyük ayıba giren geç kalınmış bir adana rehberidir efendim. adana'da hangi kolcuoğlu en hasıdır, şalgamın havuçlusu makbul mudur değil midir... adanali sarisinlar kimlerdendir, adana adliyesine düşmemek için nasıl davranmak gerekir gibi konular yeni başlayanlar için adana rehberinde incelenecektir.
  
  ancak bu satırların yazarı halen küçüksaat'e nasıl gidileceğini bilemediğinden ötürü, aslında bir yardım çığlığıdır. adana'nın sağanağına şemsiyesiz yakalanmış ıslak sokak köpeği bakışlıdır. fazla yardımcı olamayacaktır. elimizden gelenin en iyisi şudur:
  (ara: adana*)
• - öğrenci iseniz barajyolu'ndaki güneş enerjili bir ev sizin için en iyi tercih olacaktır.
  - okul dışında öğrenci kartınızı soran kimse olmaz.
  - mutlaka kendinize bir tane belkart edinin... bu şekilde özel dolmuşların yarısından bile daha ucuza şehir içinde yolculuk edebilirsiniz.ayrıca belediye otobüsleri daha hızlıdır.
  - m1 tepe alışveriş merkezi'ne (yani real'e) gitmek için saatlerini öğrenip özel müşteri servislerini kullanın... üzerinde "m1 tepe" yazan belediye otobüsleri "dolana ay dolana" mantığıyla gittiği için yolda çok sıkılabilirsiniz.
  - özel dolmuşlar sizi durak haricinde istediğiniz bir yerde indirmez, ancak istediğiniz yerde alabilirler.illa duraktan binmek için kasmayın, nasıl olsa durup alırlar...
  - adana'daki en iyi ve en kaliteli kebapçılardan biri ziyapaşa'daki yüzevler dir.lokantanın duvarlarında oraya gelen birçok ünlünün fotoğraflarını da görebilirsiniz.
  - şehir suyu adana'da çok ucuzdur.duş yaparken hiç acele etmeyin...
  - sinemaya gidecek olursanız öncelikli olarak reşatbey arıplex'i ve m1 tepe deki sinemaları tercih edin.diğerlerinden fazla performans beklemek yanlış olur...
  - uygun fiyata birinci ya da ikinci el ev eşyası almak için mısır çarşısı'na gidin...
  - yıllardan beri belediye başkanı olan aytaç durak'ı görürseniz mutlaka sarılıp, öpün... zira bir yabancı tarafından öpülmek en nefret ettiği şeydir.
  - internet cafeler ucuzdur.ayrıca her zaman yakınlarda bir internet cafe vardır.
  - adana'da çok az zirve yapılır.bu yüzden zirve olduğu zaman gitmeye çalışın...
  - havalar ısınmaya başladığında hamamböcekleri ve diğer küçük haşaratlarla yakın arkadaş olacaksınız.mutlaka ilaçlama şirketinden birinin telefonunu hazırda bulundurun.
  - bilgisayar kullanıyor ve bilgisayarınıza az da olsa değer veriyorsanız mutlaka bir tane kesintisiz güç kaynağı alın. kasayı, monitörü ve harici modemi(varsa) ona bağlayın. adana'da elektrikler hem dengesiz hem de kesintili olduğu için koruma amacıyla ups almak bence şarttır.
• ben bu şehirde devamlı kebap yiyerek nasıl sağlıklı yaşayacağım diye dert etmeyin. baraj kenarındaki koşu parkurunda her sabah düzenli olarak koşun. daha sonra dönerken yol üzerindeki kazım büfe'ye uğrayıp 5 bardak muzlu süt içip, 3 tane yengen yiyin. böylelikle kaybettiğiniz kiloların hepsini kolayca geri almış olursunuz.
• suyunuzda kireç, yemeğinizde biber salçasıyla yaşamaktır. il sınırlarına girince hemen matarayla sefertasıyla tutuşturuyorlar o derece.
• atatürk parki arkasindaki amerikan pazarina mutlaka ugranmali. biraz dikkatli olunursa, çok iyi ayakkabi giyim ivir zivir malzeme uygun fiyata bulunabilir.
• bir kebaçıya girip adana kebap istediğinizde önünüze dört çeşit salata getirecekler. şaşırmayın ve ben bunları ısmarlamamıştım diye garsona itiraz etmeyin. hepsi beleştir. hatta biten salatanızdan bir tane daha isteyebilirsiniz.
• yazın ne olursa olsun adana'ya mahkum kalmayın, muhtemelen intiharla sonuçlanır bu denemeniz.
  adana'nın en güzel yerlerinden biri, yanlış trene binene kadar adana istasyonudur; sonra orası da biter.
  şunu yapan bizik, bunu yapan bizik diyen biri görünce korkmayın, işte has bir adanalıyla karşılaşmışsınızdır.
  otobüs şoförleri süper insanlardır. kaybolsanız da korkmayın, yardımları dokunur.
  havaalanından pek bir şey beklemeyin, pek dandiktir.
  kazım büfe'nin muzlu sütü inanılmazdır ve içmeyen hıyardır. kazım'da tıkınırken oturduğunuz banktan yola baktığınızda kendinizi new york'ta sonbahar filminin bir parçası gibi hissedersiniz.
• soru: kız kısmıyım ama sokaklarda mini eteğim ve şıpıdık terliklerimle gezmek tozmak istiyorum. başıma neler gelir acaba?
  (rumuz: bir kız kısmı)
  cevap: evet sevgili bir kız kısmı... yazın açıkta kalan yerlerin kavrulur, yanar. adana'da asfalt kebabı dediğimiz türden yanık bacaklara sahip olursun, o olur. bahar ve sonbaharda ise ani sağanaklar yüzünden biraz çamurlanırsın o kadar. mevsim kışsa, sana bir kızarım kızım bir de doktorun kızar. senin bileceğin iştir güzel kısım.
  * adana aplan
  
  soru: ramazanda adana'da rakı içmek günah mıdır? yanına da şalgam suyu söylesek bir indirim söz konusu olabilir mi günahta?
  (rumuz: günahım boynuna)
  cevap: sevgili günahım boynuna kardeşim. sen ramazanda rakı içip bir de günahına indirim isteyecek hale geldiysen allah da seni bildiği gibi yapsın derim, ne diyeyim. sen bilirsin. yine de menderes taraflarında git, balık rakı yap ya da iftardan bir saat sonra git bir kolcuoğlu'na. iç... günahlarını da unut.
  * herkesin günahı kendine
  
  soru: adana'da altın dişli zengin pamuk tüccarı kaldı mı?
  (rumuz: beni alacak kim kaldı)
  cevap: kaldıysa da sana mı kaldı kızım seni alacak kim kaldı??? aaa...
  * altın dişler bardak oldu
  
  soru: geçen gün bir arkadaşıma senin için arap uşağı diyorlar dedim, bana şeref sen geçen gün çok iğrenç bi insansın diye bir cümle kurdu?
  (rumuz: anladıysam arap olayım)
  cevap: arap ol sen arap! ayrıca arkadaşın çok haklı şeref.
  * şeref de kimdi ya?
• son yıllarda sıkça göç almış o yüzden de özünü oldukça kaybetmiş bir kent olmakla birlikte, hala insanlara yol sorduğunuzda başınıza bir şey gelmeyen, mini etekle (şansınızın dibini görmeye kalkmamışsanız) sokakta gezebileceğiniz, gecenin bi yarısında "kadın başınıza" ^* taksiye binebileceğiniz, zannedildiği gibi sokakta adım başı ayıların gezmediği; nefis bir üniversite kampüsü, bolca güzel manzarası, bi sürü göl manzaralı balık lokantası da bulunan ^*, geniş bulvarları olan, henüz ciddi bi trafik sorunu da olmayan, koskocaman bi şehir olduğu halde hala sokakta yürürken bi sürü tanıdığınıza rastlayabileceğiniz; hızla değişen, bazen gelişen, her damağa hitap eden bir yerdir adana. anlatılmaz yaşanır diyorum ben. atlantis'e selam ediyor, küçüksaate gitmeden de adanalı olabileceğini de beyan ediyorum.
• bir geceliğine bile olsa gidilip de rehbersiz dolaşılması halinde hakikaten yeni başlayanlar için gerekli olabilecek rehber..
  
  rehbere bir tecrübe aktararak katkıda bulunabilecek miyiz bakalım..
  
  konu: iki günlük bir iş seyahati..
  durum: otele geç intikal edildiğinden yemek kalmamış ve yakınlarda bir kebapçı aranıp bulunmuştur..
  mekan: bilmemne usta kebapçısı
  ana fikir: adana'da masaya gelen hesap sizi şaşırtmamalı
  
  yeni başlayan: bir adana, bir salata, bir su, bir de fanta
  (afiyetle yendikten sonra kalkarken)
  yeni başlayan: hesapta 3,25 yazıyor, bir yanlışlık olmasın
  garson: yok abla
  yeni başlayan: sen yine de bi sor içeriye
  garson: sorayım bari
  (az sonra)
  garson: sordum, yokmuş yanlışlık
  yeni başlayan: alo, alo, anneee ben kebap diye bi şey yedim, kedi eti midir nedir, sen küçükken beni kusturmak için parmağını mı sokmuştun boğazıma?