• öğrenilmesi oldukça kasıcı, sıkıcı, ve fekat bir kere inat edip öğrenilince de, bilim yoluna baş koymuş insanımızın (artık bir master, bir doktora, bir post doktora öğrencisi olur bu) o yolda koşması, hatta motosiklete binmesine neden olan sanattır. (yalnız post-doc olup hala makale okuma sanatını öğrenmeye çalışan bir insan varsa hemen bu parantez içinden kendisine artislik yapmak, ve bilim alemlerini bırakıp amsterdam'a taşınarak esrarkeş olmasını önermek isterim şahsen.)

    efendim, bilimsel makale, en azından biyolojik bilimler alanında benim deneyimlediğim kadarıyla, önce göze "çince" ya da "sanskritçe" gibi görünme özelliğindedir. fakat dikkatli bakılırsa büyük olasılıkla ingilizce olduğu anlaşılacaktır. yani hemen "aaa bu benim anlamadığım bir dil imiş vay vay" deyip vazgeçmiyoruz.

    makalelerin çoğu aynı zamanda, ingilizce olduğunu anlayıp okumaya başladığınız andan itibaren, uyku hapı, pasiflora, zanax etkisi gösterirler. daha abstract bitmeden, eğer kağıda basılı halde okuyorsanız çoktan üzerinde uyuya kalmış, salyalar akıtmaya başlamış, uçan bir bakteri olduğunuzu gördüğünüz bir rüyada, bir virüse falan aşık olmuşsunuzdur. az sonra bir yeriniz tutularak uyanacaksınız, korkmayın.

    makaleler aynı zamanda onlarcasını okusanız da hiçbir şey öğrenmediğiniz, hiçbirşeyi hatılamadığınız şeklinde hislere kapılmanıza sebep olan büyülü yazıtlardır, sanabilirsiniz. fakat aslında bir makalenin uyku yaratmasının ve okunduktan 8 dakika sonra tamamen unutulmasının sebebi, o makaleyi anlamadan okumaktır.

    bu da bizi makale okuma sanatının en önemli 2 öğretisine getirir: sabır ve azim. kural aslında çok basittir:
    makalede anlamadığınız her şeyi, her kelimeyi, her kavramı, teker teker sabırla ve azimle internetten kitaplardan araştırırsınız. gerekirse unutmamak için makalenin arkasındaki boş sayfalara bu kavramları, şekilleri, bilmediğiniz ingilizce kelimelerin anlamlarını not alırsanız, her ne kadar ilk 5-10 makaleyi okumak günlerinizi alsa da, zaman içinde ne kadar hızlandığınızı, ve ne kadar çok şey öğrendiğinizi, üstelik de makalelerin en azından genel hatlarıyla ne anlattıklarını unutmadığınızı görürsünüz.
  • efendim eger nature ya da science gibi en uzun makale 5 sayfadan fazla olmayacak diyen baba jurnallardan birisinde degilse okudugunuz makale buyuk ihtimalle 20 kusur sayfalik bir laf salatasinin arasinda isinize yarayacak bir kac tablo, bir iki figur ve az miktarda analiz ariyorsunuz demektir.

    literature review dedigimiz herkeslere neler neler bilip doktora yeterlilik sinavindan alninizin akiyla ciktiginizi gostermekten baska ise yaramayan ilk bir kac sayfayi hizla tarayarak gecin. hepten atlamayin cunku buyuk ihtimalle bir iki satir bir yerinde isbu okudugunuz makalenin yazilma sebebi budur diyecektir yazar.

    eger bir ders icin falan okuyor degilseniz, yani kelime kelime bilmeniz gerekmeyecekse sonuc bolumune atlayin, bakalim sizin hakkinda malumat edinmeye calistiginiz konuda yeni bir seyler yapmislar mi. eger sonuc bolumunde makalenin geri kalaninda ilginizi cekebilecek bir seyler olduguna inaniyorsaniz okumaya dalin.

    abstract varken babalar gibi neden sonuc bolumunu okutuyorsun bre durzu diye dalmayin hemen. abstract makaleyi okutmak icin yazilan bir pakettir, iyi yazilmadigi zaman makalede ilginizi cekebilecek analizlerin falan olup olmadigini anlatmaz. elbette, genelde en iyi rehberimiz abstract ama yine de fazla guvenmeye gelmez.

    baktiniz ki makale uyku ile isbirligi yapmis ustunuze ustunuze geliyor yilmayin. sonra gercekten de kafanizi uyusmus boynunuzun ustunde zorla tutar vaziyette makalenin ustune kapaklanmis sekilde bulursunuz kendinizi.
    korkuya yenilmeyin, makale de eninde sonunda yenilmez bir guc degil. eger uykuya yenik dustugunuzu hissederseniz (ki hissedeceksiniz, kacisi yok) hemen makaleyi suratiniza suratiniza carpin. eger yeteri kadar uykuluysaniz makalenin saldirdigini zannedip damarlariniza adrenalin basilacak ve gecenin geri kalaninda uyku sikintisi yasamayacaksiniz. yok eger o kadar dalmadiysaniz daha merak etmeyin kendi kendinizi makale ile dovmek de yeteri kadar asagilayici olacaktir.

    bilimsel makaleler, unutmayin ki, bilime katkida bulunmak icin yazilmis eserler degil meslekdaslari etkilemek icin uretilmis yazili masturbasyonlardir. bilimsel katki bir yan urun olarak ortaya cikar. bilimsel ilerleme bir nevi positive externality den ibarettir anlayacaginiz. bunu aklinizdan cikarmtazsaniz makalenin yazarina yazdigi her gereksiz cumle icin galiz kufurler savurmaniz kolaylasir. vicdan azabi cekmeden giydirebilirsiniz.
  • çok önemli başka bir nokta da şudur: genelde makale okuyan kişi (ya da en azından ben) makale esnasında daha önceki yayınlara referans veren minik sayıcıkları ziklememe eğilimindedir.

    örneğin makalede "explained elsewhere" falan diyen ya da şunun gibi olan bir cümle geçiyordur: we eliminated all vangl2 activity by generating maternal-zygotic trilobite (mztri) mutants with the use of a germline-replacement strategy(14). "anaa bu ne lan, maternal mutant, germline-ripleysmınt?? hede hot? neyse dur bi devam edeyim anlarım belki" demek yerine üşenmeyip o 14 rakamını bir takip ederseniz, muhtemelen makalede bu deney için kullanılan tekniği öğreneceğiniz güzel bir başka makaleye ulaşır, daha sonra bu teknik karşınıza çıktığında artık çoktan biliyor olursunuz.

    üşengeçlik bütün kötülüklerin anasıdır. hadi bakim.

    edit: ayrıca "başını sonunu atlayın makalenin, orda laf salatası var" diyenler, makale sanatı okumaya "yeni başlamış" çekirgelere değil, makale okumaya alışmış kaşarlanmış şahsiyetlere seslenmektedirler. onları dinlemeyin. zaman içinde zaten kendiliğinizden atlıyor olacaksınız, nereyi atlayıp nereyi atlamamanız gerektiğini bileceksiniz.

    ayrıca makalelerin intro bölümleri her zaman güzel bilgi tazeleme alanlarıdırlar. atlanmaları yazıktır günahtır (okumaya vaktiniz varsa tabi).
  • makalenin baştan sona okunmaya değer olup olmadığını anlamak için önce abstract ve sonra conclusion kısmı okunur, sonra şöyle bir gelişigüzel tablolara grafiklere falan bakılır.. okunmaya değer bulunanların fotokopisi veya çıktısı alınır. bu aşamada artık bir elinizde keçeli kalem önemli yerlerin altını çizmek ve hatta özetini çıkarmak gibi işlemlerin yapılmasında fayda vardır. hem daha iyi anlaşılır hem de üzerinden zaman geçip sıra bunları bir teze veya yayına literatür taraması olarak koymaya geldiğinde önemli kısımlar daha rahat hatırlanır.
  • introduction: eğer konuya hakimseniz bildiğiniz şeyleri tekrar okumaya gerek yok, sadece son paragrafta "aim"; çalışmayı niye yaptık, biz ne ettik kısmını okumak yeterlidir. yok eğer bilmiyorsanız, hele ki fen ilimleri, tıp bilimleri makalelerinde abuk subuk kelimlerin arasında paniğe kapılmaya gerek yok. her şey introductionda yazar. abstraktın altında bir yerlerde, ya da ilk sayfanın en altındaki abbreviationlara bakarak "sars" "mars" "hay" "ben" "senin" gibi kısaltmaların anlamlarını bulup rahatlayabilirsiniz.

    materyal metod: şöylecene bir göz gözdirip (yine tıbbi makalelerde) insan mı hayvan mı çalışması olduğu ve hızlıca sadece başlıklarına bakılarak elisa'da yapmışlar sonra bir de pcr yapmışlar kısımlarına bakmak yeterlidir. sonra eğer sizin de aklınızda buna benzer bir çalışma varsa adamların metodlarını detaylı inceler ilham alırsınız.

    results: ya sadece şekillere bakın ya da başlıklara. her başlığın altındaki son paragrafın son cümlesi genellikle ne olup bittiğini özetler.

    discussion: bu makalenin en gereksiz kısmıdır. ilk paragrafda böyle bir sonuca ulaştık kısmını okumak yeterlidir. bilimsel sonuçların çoğu nereye çekersen oraya gider, insan kendi yazdığı makaleyi bile 2 ay sonra farklı yorumlayabilir. adamların kişisel görüşünü okuyup da kafa bulandırmaya hiç gerek yoktur.

    her makaleyi ıncık cıncık etmenin anlamı yoktur. temelini anlamak yeterlidir, oturup da bir kelimeye bir detaya takılırsanız konudan uzaklaşır hiçbirşey anlamayıp yorulduğunuzla kalırsınız. hızla birçok makale okuyup birçok farklı sonucu görmek her zaman bir görüşlü bir makaleyi ıncık cıncık etmekden daha iyidir. detay detay okumak hem zamanınızı öldürür hem de hevesinizi. bu adamlar bunu bulmuş ama bu adamlar da bunu bulmuş diye görebilmeye başladığınızda eğlenmeye başladınız demektir.
  • zorlugu bilimsel alandaki tecrubeyle ters orantili bir sanattir. aslinda sanat degildir de, neyse. yani demek istedigimiz bir prof ya da olmadi doktorasinin sonlarindaki bir adam icin bazi ispatlar ve kaliplar hemen anlasilabilir ve direk sonucu alip devam edilebilir olmaktadir. bu sayede "bu nereden cikti?" "bunu nasil hemen buraya yazabiliyor?" gibi soru isaretleri minimuma iner. ayrica bu seviyedeki insan okudugu alandaki mihenk tasi sayilabilecek makaleleri yalamis yutmus oldugundan, soz konus makaledeki asil anlatilmak istenen yeni kismi kisa surede aciga cikarip o noktada yogunlasabilir.

    ancak sozluk takipcilerinin yas dagilimini goz onune alarak master ve doktoranin basindaki insanlarin yasadigi zorluklari goz onune alirsak dikkat edilmesi gereken "makaleyi anlamak" ile "makalenin ne anlattigini anlamak" arasinda daglar kadar fark oldugudur. makalenin ne anlattigini anlamak icin ispatlara ve kaliplara fazla dikakt etmeniz gerekmez. sadece varsa matematiksel kisimlarin sonuclarina bakilarak ilerlenebilir. bir de ustune grafikler iyice dikkatli anlasilmaya calisilirsa ( bu kismin en fazla konsantrasyon gerektiren bolumu budur ) , bu adamlar "ne yapmis?","nasil yapmis?", "yaptiklari sey ne kadar zor?" gibi sorulara cevap bulunmak suretiyle "makalenin ne anlattigini anlamak" asamasi tamamlanabilir.

    makalenin ne anlattigini anladiktan sonra makaleyi anlamaya karar verdiysek, elimize kagidi kalemi alip onemli formulleri ve ispatlari dikkatle takip ederek, her turlu cumleyi didik didik ederek, hicbir kismi karakutu kabul etmeyerek soz konusu makaleye dalmaliyiz. yeterli seviyeye gelene dek gerekiyorsa bunu tekrar etmeliyiz. sonra da "eureka!... eureka!.." diye bagirarak ortami terk ertmeliyiz.
  • yüksek lisans eğitiminin ilk döneminde verilen yöntem (metod) derslerinde anlatılan bir konudur.
  • tıbbi bir makaleyse once abstractini, sonra da results ve en onemlisi conclusion kismini okuyun. size ne metodlardan degil mi?
hesabın var mı? giriş yap