yeti
-
yetenek, yetenek taslağı, yeterlik, beceri.
bu bilinme, algılanma zannım ıskalıyorsa, zırvaysa bendeki bildiğin delilik olur. yok, yüzde ellibirden fazla tutturuyorsa burada yaşama, dünyaya, insanlara dair olumluluk ve güvenimin mesnetsiz olmadığı ortaya çıkar. ilginç hal alır. bazı büyücülerin çömez-muhatabın anlaşılmaz konuşma iddiasını önemsemeyip ben senin kulağına değil karnına doğru konuşuyorum, yeri geldiğinde buna göre davranacaksın zaten, deyişini en az carlos castaneda'nın don juan'ından biliyorum. böyle bir yetimin olmasını çok isterdim tabii. (bkz: anlaşılmaz konuşmalar/@ibisile)
bir çocuğun bazı paranormal veya şifacı gibi şamanik yeti-yetenekleri var gibi göründüğünde ona, hatta onun içindeki merkez kişiliğe-varlığa yönelik şöyle bir tekerleme/mani söylenirmiş: "sıkmaca mısın, tepmece misin? alim misin, zalim misin?" (bkz: sıkmaca)
faust:
"kazanılmaz, önceden bulunmayan, yeti sonradan,
fışkırmıyorsa benliğinizden, doğal bir beğençle
etkilemiyorsa dinleyicilerin gönlünü, çekmiyorsa
boşunadır emeğiniz! bırakın uğraşmayı," goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
"ben senin kafandaki pial ocağın bir ürünü değilim, o ocak sana benim farkıma varabilme yetisi sağlıyor." thomas mann - doktor faustus
(bkz: kar adamı yeti), almastı
(bkz: yetikli), yetkin, yetkili, yetke
(bkz: yedi), yetti, yedinç, yedinci gün, yetmiş, yetişkin, yeterli
(bkz: yetmek/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap