*

  • yildiz sarayinin orada, saat kulesi de olan abdulhamid'in yaptirdigi (saat kulesindeki yazitta oyle okudugumu animsiyorum) harika bir camiidir. klasik anlama harika olmaktan uzak olmakla birlikte kendi icinde muhtesemdir, parildar. kubbesi gorulmeden bu dunyadan goculmemesi gereken bir yapidir.
  • bütünüyle bir estetik harikasıdır.
  • sarkis balyan'in tasarladigi, ikinci abdulhamid'in cuma namazlarini debdebe ve vaveyla icinde eda ettigi cami. sozu edilen cuma selamliklarini gosteren sayisiz fotograf, resim vb vardir.

    kubbeyi tasiyan dort ayak uzerindeki yaldizli ahsap suslemeler, marangoz ikinci abdulhamid'in* elinden cikmistir (imam efendi oyle soyledi), ki yamuk yumuk ve asimetrik olduklari gozden kacmamaktadir. isabet.

    (imam efendinin dikkatsiz oldugunu da eklemek gerekir, ziyaretcilere guvenmemeyi ogrenmeli. iyi niyeti yuzunden 59 numara sariklarindan birini kaybetti.* neyse ki dolapta uc tane daha var.)
  • duvarının dibinde duran polis otobüsünden inen polisler bahçesinde top oynar. hamidiye camii'dir asıl adı. girişinde, saat kulesinin dibinde bir demire yaslandırılmak sureti ile ayakta durabilen bir ağaç vardı(r).
  • ortadoğu ve balkanların dışarıya en fazla ses veren ibadethanesi.
  • beşiktaş ilçesi'nde, barbaros bulvarı'nda yıldız sarayı yolu üzerindeki cami, 1885-1886 yılları arasında sultan ıı. abdülhamit tarafından nikolaos tzelepis kalfa'ya yaptırılmş. hamidiye ya da halk arasındaki adıyla yıldız camii'nin planı ıı. abdülhamit tarafından çizilmiştir. bu nedenle planı bir padişah tarafından çizilen tek camidir. camii, peygamber efendimizin miraca yükseldiği mekân mescid-i aksa'ya benzemesi de dikkat çekicidir. sultan ıı. abdülhamit bu caminin ahşap kafeslerini de kendisi yapmıştır.
  • yıldız hamidiye camii‘nin yapımı; 1877 yılından itibaren yıldız saray’ında ikamet etmeye başlayan sultan 2. abdülhamit ibadet etmek için uzağa gitmek istememiş. sarayın yakınına bir cami yapılması emrini vermiş. mimar sarkis balyan, 1855-1886 yılları arasında barbaros bulvarı’nda, yıldız saray’ına giden yolun üzerinde görkemli yıldız hamidiye camii’ni inşa etmiş. ortaya çıkan eser, sarayın kendini bile kıskandıracak güzellikte olmuş.

    avlusunun ortasında bir saray edasıyla duran yapıya doğru ilerlerken üzeri küçük bir kubbe ile örtülmüş, üç katlı saat kulesi çıkacak karşınıza. kule 1890-1891 yılları arasında yapılmış ve yine farklı tarzlar uyum içinde kullanılmış. ikinci katında bir barometresi olan saat kulesinin saati elle kuruluyor.

    saatten camiye doğru ilerlemeye devam ederseniz biraz ileride yeşil renkli muhteşem hamidiye çeşmesi ile göz göze geleceksiniz. tuğra 2. abdülhamit’e ait.

    yıldız hamidiye camii‘ne iki taraftan beyaz mermer merdivenlerle ulaşacağınız ve saray kapılarını anımsatan çok yüksek ve bir o kadar da azametli taç kapıdan giriyorsunuz. üzerinde nisa suresinin 103. ayeti ve sultan 2. abdülhamit’in tuğrası var. son dönem osmanlı camilerinin bir özelliği de son cemaat yerinin olmaması, yıldız hamidiye camii’nde de yok. onun yerini girişte dikdörtgen bir alan almış. harime açılan bu alanda göreceğiniz güzel bezemeler içerisi hakkında ipucu veriyor. camide birçok yerde olduğu gibi harim kapısının üzerinde de 2. abdülhamit’in tuğrası var.

    gül ağacından yapılmış ve üzerinde zümer suresi 73. ayetin bir kısmının yazılı olduğu kapının kanatları bambaşka bir dünyaya açılıyor. ana mekan tüm ihtişam ve vakarıyla bir selatin camisi olmanın hakkını veriyor. önce derin bir nefes alın ve başınızı kaldırıp kubbeye bakın. lacivert zemin üzerinde altın varakla süslenmiş kubbe, gökyüzü ve sonsuzluğu öyle güzel ifade ediyor ki insanın gözüne olduğundan daha büyük görünüyor. yıldız süslemelere mihrabın olduğu yerde de rastlayacaksınız. altın varaklardan ve yoğun süslerden paylarına düşeni almış incecik ve zarif dört çelik sütun kubbeye destek vermiş. bu kubbeyi nasıl taşıyorlar diye düşünmeyin, çünkü asıl işlevleri taşıcılıktan ziyade dekorasyona katkıda bulunmak. kubbenin tam ortasında göreceğiniz yazıda neml suresinin ilk ayetleri bulunuyor.

    burası başka camilerde zor karşılaşacağınız süslemeye sahip. her santimetre karesi nakış gibi işlenmiş. usta elinin değmediği, bir süslemenin bulunmadığı kıymık parçası bile çıkmıyor karşınıza. sadece kubbede değil tavanın geriye kalan kısımlarında ve duvarlarda da altın varak sıkça kullanılan bir süsleme malzemesi olmuş. kalem işleri, mukarnaslar, yazı şeritleri birbirleriyle ahenk içinde. kemerli üst pencerelerinin arasında göreceğiniz levhalar gül kurusu zemin üzerine mavi renkte nakşedilmiş dal motifleriyle süslenmiş. üzerlerine de altın varak çerçevenin içine sedef kakma kullanılarak allah, hz. muhammed, ebu bekir, ömer, osman, ali, hasan ve hüseyin’in isimleri yazılı madalyonlar asılmış. ortaya çıkan eseri tasvir edecek kelime bulma işi ise tamamen ziyaretçileri bırakılmış.

    yıldız hamidiye camii‘deki toplam 36 pencerenin 16’si kasnakta bulunuyor. ortam bu yüzden çok aydınlık ve ferah. her pencerenin altında bazı yazılar dikkatinizi çekecek. bunlar hat sanatının seçkin örnekleri arasında ve hepsinde “ hamd ve şükür duası “ ile “ elhamdulillah” yazılmış ve abdülhamit’in adına da atıfta bulunulmuş. muhteşem kristal avizelerin görevinin sadece aydınlatmak olduğunu düşünmek haksızlık olur. onlar ortamın görkemini artırma görevini de başarıyla sürdürüyor. en ortadaki kristal avizenin alman prensi bizmarck tarafından hediye edildiği rivayetleri arasında.

    mukarnas yaşmakla süslenmiş, altın varakla bezenmiş muhteşem bir mihrabı var caminin. taç kapının üzerindeki süslemenin benzerini burada da göreceksiniz. minber ve vaaz kürsüsü mermerden yapılmış. işçilikleri ise mermere ve sanata saygının doruk noktası. yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde vaaz kürsüsünün yekpare mermerden yapılmış olması sanat değeri acısından önemini daha da artırıyor. caminin belki de en haşmetli bölümü hünkar mahfili. altın varakla birlikte birçok rengin kullanıldığı mahfilde malzeme olarak gül ağacı seçilmiş. sadece ahşap işçiliğindeki zarafeti izlemek bile insanın ruhunu okşuyor. padişahın namazını eda ettiği bu yer saraydaki özel odanın dekorasyonu ile yarışıyor. çini sobası, pencere süslemeleri ve baktığınız her köşede gözünüz sanatla buluşuyor.
  • istanbul'da en sevdiğim camilerden biridir. caminin kubbesinde kûfî hat ile tezyinî mahiyette yazılar mevcuttur ve kubbe içi eteklerindeki pencerelere kadar mavi zemin ortasına kondurulmuş yıldızlarla bezenmiştir. dört muhtelif cephede altın varaklı istalaktit tezyinat dikkat çeker. bu tezyinatla beraber tebareke suresi kûfî hat ile çok sanatkarane yazılmış bir halde caminin iç hattını kuşatmaktır. camide beni en çok etkileyen de mavi zemin ortasına kondurulmuş yıldızlardan sonra bu kûfî hat. caminin hünkar mahfili de insanı kendine hayran bırakır. zarif mermer mihrap ve solundaki mermer minber caminin içindeki renk aleminde kendine ayrı bir yer bulur. yolunuz eğer bu camiye çıkacaksa yıldız yokuşunun çilesine değer.
  • avlusunda bulunan saat kulesi ve kendini görenlere hayran bırakan ahşap kalem işi süslemeleri ve eşsiz mimarisi ile görülmeye değer nadide eserlerdendir.
  • 1881-1885 yıllarında inşa edilen, bina nâzırlığını başmâbeyinci osman bey’in yürüttüğü yapının mimarı olarak bazı yayınlarda sarkis balyan ismi kaydedilse de bu doğru değildir. caminin mimarı, dolmabahçe sarayı arşivi’nde yer alan belgeye göre (evrak nr. ıı/989) ebniye-i seniyye idaresi’nde otuz yılı aşkın bir süre çalışan nikolaidis jelpuylo adlı bir rum’dur. osmanlı kaynaklarında nikolaki kalfa adıyla geçen nikolaidis, kendisine görev verildiğinde kısa bir süre içinde hazırladığı plan ve resimlerle birlikte caminin maketini sultan ıı. abdülhamid’e sunar. sultanın onayından sonra 28 muharrem 1299 (20 aralık 1881) tarihinde caminin temeli törenle atılır. cami minberinin türk ahşap sanatının en meşhur örneklerinden olan bursa ulucamii minberi tarzında yapılması istenir. bu amaçla bursa’ya bir fotoğrafçı gönderilip minberin resmi çektirilir. ancak sultanın bu isteği bilinmeyen bir sebepten dolayı yerine getirilemez ve minber mermer olarak yapılır.
hesabın var mı? giriş yap