• (bkz: beyin nedir)
  • (bkz: yoğum bakın)
  • mantık sizi a noktasından b noktasına götürür, halaysa her yere
  • hasta hakları yönetmeliği
    " mahremiyete saygı gösterilmesi;

    madde 21- hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır. hasta mahremiyetinin korunmasını açıkça talep de edebilir. her türlü tıbbi müdahale, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir.
    mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı;
    a) hastanın, sağlık durumu ile ilgili tıbbi değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini,
    b) muayenenin, teşhisin, tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makul bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini,
    c) tıbben sakınca olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini,
    d) tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin, tıbbi müdahale sırasında bulunmamasını,
    e) hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına müdahale edilmemesini,
    f) sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulmasını, kapsar. "

    (bkz: hüda par'ın kürdistan için evet propagandası)
  • yoğun çalışma saatlerinden,ellerini kollarını kaldıracak güç kalmamasından bahsederler bir de..
    duracell pil takılmış ayıcık gibi, durdurulamıyor abla..
  • (bkz: #48420704)

    türbanlı bir genç kadının bir erkeğe sarılarak halay çektiği görüntülerdir aynı zamanda. ilginç. lütfen birisi kendisine bu yaptığının haram olduğunu ve artık cehennemlik olduğunu söylesin.

    18-19 yaşındaki çocukları bilmem ne sağlık lisesi, yok sikimsonic sağlık bilmem nesi diye hastanelere doluşturanların eseridir.
  • işlerini keyifle yapan hasta bakıcılardır...

    elin amerikalısı hastaların yanında şaklabanlık yapıyor, dans ediyor, facebook'ta yayınlanınca milyon tane like alıyor, bizimkiler halay çekince uuuuu...

    ilgili yönetmeliğe göre sadece videoda hastaların yüzleri gözüktüğü için ceza alabilirler, mahremiyetten ötürü, yoksa dans değil yani sorun...
  • benim en çok ilgimi çeken şey, başı kapalı olmasına rağmen -eğer eşi ya da kardeşi değilse- yabancı bir erkeğin omzuna kolunu atıp halay çeken kadındır. kadını linç etmek falan benim haddime değil. yalnız toplumun dindarlık algısının ne kadar içi boş ve kırılgan olduğuna dair çok güzel bir okuma yapma fırsatı elde ediyoruz. tabi "burada karnavalesk bir durum var" diyorsanız, arkada yatan ölümcül hastalar da var derim ben. bu kadını eleştiriyoruz ama, hepimiz böyleyiz. hepimiz, kendi inançlarımız noktasında iyiyüzlülüğe meyilliyiz. hepimiz "-miş gibi"yiz. bu asır da -miş gibilerin, -mış gibilerin asrı. hepimiz siyah ile beyaz arasında griye boyanmış, ama kendimizi siyah ya da beyaz olarak tanımlamaya devam eden araf yolcularıyız. durum bu.

    onun dışında, videoda hasta mahremiyetini, insana saygıyı ruhunun derinliklerine nüfuz ettirememiş, özümseyememiş, insan-mış gibi yapan memurlar görüyoruz. oysa insan dediğimiz canlıyı hayvanlardan ayıran şey aklımız olduğu kadar, empati yeteneklerimizdir de. ki ahlak dediğimiz şeyin çok önemli bir kısmı empati üzerinden şekillenir. empati yapamayan birinden mesleki etik/ahlak beklemek zor. belki kanun ve kurallarla bu dayatılabilir. ama elimizde çalışanların her anını gözeten bir panoptikon yok ki. inananlar için allah var, ama onu da ite kaka bir yerlere sıkıştırmışız. allah'ın da öğle uykusu çektiği anlar mı tasavvur ediyoruz ne? bu memurların yaptıklarını indirgemek değil maksadım, ama onları eleştirirken de vicdanen kendimi rahat hissedemiyorum. zira - farklı seviyelerde- hiçbirimiz masum değiliz.
  • beyin özürlü bireylerin yaptığı, allah ıslah etsin dediğim durum. canlar böyle insanımsı yaratıklara emanet ediliyor işte. kimse kusurabakmasın ama böylelerine herşey müstehak.
  • (bkz: allahtan korkmaz, kuldan utanmaz)

    elbet bir gün onların da ciğeri yanar...
hesabın var mı? giriş yap